MENÜ
Erzurum 17°
Erzurum Gazetesi
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Ağaçtaki Maymun
Ahmet Göksan
YAZARLAR
19 Şubat 2010 Cuma

Ağaçtaki Maymun

“Bütün mücadelemizin hedefi halkımızın menfaatlerini müdafaa etmektir. Beklediğimiz tek mükafat ise vicdani bir huzurdur”.

                                                                                                                  Dr. Fazıl KÜÇÜK

 

            Amerika’da başlayıp bütün dünyayı etkisi altına alan ekonomik kriz, ülke ekonomilerini alt üst etmeye devam ediyor. Son olarak alınan radikal önlemler eskiye dönüşü çağrıştırıyor. Uygulamaya konulan önlemlere karşın bir süre daha krizlerle boğuşacağımızı belirtmek istiyoruz. Küreselleşme diye ortalık yere çıkarılan uygulamalar, uluslararası şirketlerin çıkarlarını öne çıkarıyordu. Bu uygulama yaşanan krizlerle şimdilerde duvara toslamıştır.

Siyasetçiler, krizin aşılabilmesi için devlet müdahalelerini uygulamaya koydular. Yunanistan’daki son uygulamalar bu uygulamanın tipik göstergesi olmaktadır. Bu güne değin vergi alamadıkları veya almayı düşünmedikleri Kilisenin mallarından bile vergi alınmaya başlanacaktır. Bu noktaya uzun pazarlıklarla gelindiğini de vurgulamak durumundayız.

AB ise Yunanistan’da ağır bir şekilde devam eden krizin aşılabilmesi için çıkış yolları arıyor gibi yaklaşım gösteriyor. AB’nde ekonomik işlerden sorunlu üye Olli Rehn, “Yunanistan’a destek vermeyi düşünüyoruz” diye konuşuyor. Gelinen noktada AB iki caminin arasında kalmış olan beynamaza dönmüş duruma düşmüştür. AB’nin Yunanistan’a bakışı ciğerin kediye bakışı gibi oluyor mu ne…

Yunanistan örneği öne çıkarılarak ortak para birimi olarak kabul edilen Euro’nun geleceğinin tartışıldığını söylemek olasıdır. Euro bölgesinde yapılan bir araştırmanın sonuçlarına göre, sanayi üretiminin yıllık olarak %5 oranında gerilediğini göstermektedir. Euro’nun terk edilmesi noktasına doğru artan bir eğiliminden söz etmek gerekiyor. Böyle bir gelişmenin yaşanması Almanya’nın saygınlığını tartışılır noktaya taşıyacaktır.

Avrupa Merkez Bankası’nın, Aralık ayı içinde hukukçu danışmanlarına, üye ülkelerin hangi koşullarda üyelikten çıkabileceklerine, ya da çıkarılabileceklerine ilişkin olarak bir rapor hazırlattığı biliniyor. Wall Street Journal gazetesinin 30 Aralık günlü yazısında konuya ilişkin olarak geniş bir değerlendirme yapılıyordu.

Büyük beklentilerle Brüksel’deki lahana tarlalarında gezmeye çıkan Yorgo Papandreu, gerçeklerle yüzleşti. AB’nin Yunanistan’da yaşananlara karşı duyarsız kaldığını birinci elden öğrendikten sonra, “Bu gün AB’nin güvenirliliği ve uluslararası piyasaları ayağa kaldırma gücü tehlikede” diye yakınıyordu. AB’nde yaşananlara karşın bu birliğin içinde yer almak isteyenlerin bir kez daha düşünmeleri gerekiyor mu ne…

Uluslararası toplumun Kıbrıs’ta çözüm konusunda aciz kaldığı bilinen bir gerçektir. BM Genel Sekreteri, Rum kesiminde yayımlanan Cyprus Mail gazetesindeki yazısı, gösterilen acizliğin kanıtıdır. Bu yaklaşımla adada görev yapan Barış Gücünün de tartışılması gerekiyor mu ne…

Yoğunlaştırılmış çözüm görüşmelerinden umudunu kestiği anlaşılan Rum Yönetiminin silahlanmaya devam ettiği Rum basınında yer almaktadır. Rum Milli Muhafız Ordusu’nun Yunanlı komutanı Korg. Petros Çalikidis, “200 milyon Euro’ya mal olan silahlanma programlarının uygulamaya konduğunu” söylüyordu. Ekonomik krize karşın bu uygulamalarının devam edeceğine vurgu yapıyordu.

Avrupa Parlamentosu Dış İlişkiler Komitesi’nin Türkiye Raportörü olduğu anlaşılan bir bayın hazırladığı, Türkiye’ye ilişkin karar tasarısı geçtiğimiz günlerde onaylandı. Rumlarla Yunanlıların kapı kulu olduğu anlaşılan bu bayın raporunda, “Türk askerinin Kıbrıs’tan derhal çekilmeye başlaması ve Maraş’ın Rumlara geri verilmesi ve adadaki Türk vatandaşları tarafından kolonize edilmesi sorununa bir an önce çare bulunması”nı istiyor.

Lizbon Anlaşmasının onaylanması sonrasında AB’nin kararları üzerinde yetkisi artmış olan Avrupa Parlamentosunun bu kararına karşı duruş göstermek gerekmektedir. Tavsiye kararıdır diyerek konunun dikkate alınmaması, önümüzdeki dönemde yeni sıkıntılara çağrı çıkarmakla koşuttur.

Ağaca tırmanan maymunun durumuna gelmiş olan AB’nin varlığı da günümüzde de tartışma konusudur. Böyle bir kuruluşun Türkiye’ye vereceği hiçbir şeyin olmadığının artık görülmesinin zamanı çoktan gelmiştir. Hatta geçmektedir. Siyasetçilerin konuya ilişkin olarak AB karşıtı söylemlerinde öne çıkardıkları görüşlerini uygulamaları gerekiyor mu ne…

SEVGİ ile kalınız…

 

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   Künye
Copyright © 2025 Erzurum Gazetesi