MENÜ
Erzurum 16°
Erzurum Gazetesi
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
İyimserliğin Sahtesi
Ahmet Göksan
YAZARLAR
12 Aralık 2009 Cumartesi

İyimserliğin Sahtesi

“Uzun senelerden beri Rum cemaatine müşfik bir çehre gösteren, bu yavru vatanının öz sahibi olan Türk cemaatine yumruk sallayan hükümete karşı kalbimiz çok kırıktır. Despothanede Yunan bayrağının dalgalanmasına itiraz etmeyen hükümet, Müftülük Dairesine neden aynı hakkı vermekten çekiniyor? Bu hareketi ile çifte ölçü kullandığını bizzat kendisi açığa vurmuş olmuyor mu? Bize de eşit hak verilinceye kadar da mücadelemizden geri kalmayacağız”.

                                                                                                                  Dr. Fazıl KÜÇÜK

 

            Adada soruna çözüm bulmak amacıyla başlatılmış olan görüşmelerde hızla sona doğru yaklaşılıyor. Türk tarafı adına görüşmeleri sürdürenlerin acelesi olduğu anlaşılıyor. Buna karşın Rum tarafı bu güne değin ipe seremedikleri unları sermekle uğraşıyor. Bununla da yetinmeyerek saldırılarını sürdürüyor. Böyle bir ortamda sağlıklı ve doğru çözüme ulaşabilmenin olanağı olmasa gerek.

Kaldı ki yapılan açıklamaların iyi niyetle bağdaşan bir yönünün de olmadığı çok nettir. Türk tarafının anlaşmaya “yakın olduğumuz”  yönündeki açıklamalarını, ‘sahte bir iyimserlik yaratmak amacına dönük değerlendirmeler olarak almak’ gerekiyor mu ne…

Bunun ötesinde çözüm için Atlantik ötesinden yapılacak olan uyarılarla umuda yolculuğun da olmayacağının bilinmesi gerekmektedir. Bununla yetinmeyerek çözümü AB’nden beklemek ise eşyanın doğasına aykırıdır. Sıklıkla yinelediğimiz gibi onlar, Rumlardan yana taraf olduklarını her fırsatta değişik platformlarda belirtiyorlar. Rumlarla Yunanlıların bir anlamda maskarası oldular mı ne…

Sürekli olarak adadaki çözüm konusunda Türkiye’nin adım atması gerektiği görüşünü yineliyorlar. Yayımladıkları her raporda bu dayatmalarda bulunuyorlar. Yaptırımlardan söz ederek Demoklesin kılıcını Türkiye’nin başında sallandırıyorlar. Bir an Türkiye’nin adım atmasını kabul etsek bile, karşı taraf bu adım karşısında ıslık mı çalacak.

Onlar, bulundukları konumlarını koruyacaklar, Türkiye ödün verecek. Adımdan kast ettikleri bu olsa gerek. Anadolu insanının böyle bir gelişme karşısında “Senin anan güzel mi” dediğini duyar gibiyiz. Sürekli olarak ev sahibini suçlayıp ödün isteyenlerin, hırsızı da sorgulamaları gerekiyor mu ne…

Türkiye – AB Karma Parlamento Komisyonu eş başkanı olan Bayan Helen Flautre, ‘dünyanın sorunlarını çözmeye çalışan AB’nin Kıbrıs sorununu çözememesinin kabul edilemez’ olduğunu söylüyordu. Buna karşın Avrupa Parlamentosu Dış İşleri Komitesi üyesi Bay Richard Howitt, “Kıbrıs konusunda bir adaletsizlik olsa bile anlaşmaların bağlayıcı olduğunu’ belirtiyordu.

Şimdi sormak durumundayız. Adaletsizlik yaptığını kabul edenlerden adil olmalarını beklemek ne kadar inandırıcı olabilir. AB konusunda mangallardaki külleri atanların yeniden bir değerlendirme yapmaları gerekiyor mu ne…

Siyasetçiler son günlerde adada çözüme ulaşılamadığı takdirde ‘B Planı’nın olduğundan söz ediyorlar. İçeriği açıklanmayan bu planın gelinen bu noktada kamuoyu ile paylaşılması gerekmektedir. Çünkü Rumların da ‘B Plan’ları olduğu Rum basınında yer alıyor.

Politis gazetesindeki köşesinde Bay Kiriyakos Cambazis, “Geç olsun güç olmasın” başlıklı yazısında ilginç planın ve  ipinin uçlarını vermektedir. Filefteros gazetesinde Takis Georgiu’nun yazısından alıntılara yer veriyordu. Bay Takis, “… Daha iyi yaşam olanaklarına sahip olacağımız ve tamamıyla bizim olacak olan, bağımsız bir Kıbrıs Rum Devleti şeklindeki özgür küçük bir vatan, ölü doğmuş, ayrıca güya ‘yeniden birleşmiş’ iki bölgeli, iki toplumlu federal bir Kıbrıs’tan binlerce kez daha iyidir” diye yazıyordu.

1960 ve 1963 yılında kurulan Kıbrıs devleti’nin bağımsız olmadığının da öne sürüldüğü makalede, Kıbrıslı Türkler, “Kıbrıslı değildir” görüşünü saçmada olsa ileri sürüyor.

Büyük umut ve beklentilerle geçtiğimiz Temmuz ayında kurulan Kıbrıs Koordinasyon Konseyi’nin çalışmalarının askıya alındığını üzüntü ile öğrenmiş bulunuyoruz. Böyle bir başarıyı gösterenlere tarihin çöplüğünde yer ayrıldığını bilmeleri gerekiyor…

SEVGİ ile kalınız…

 

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   Künye
Copyright © 2025 Erzurum Gazetesi