MENÜ
Erzurum 16°
Erzurum Gazetesi
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Amelsiz İlim, Kuru Emektir
Nurullah Özkılıç
YAZARLAR
30 Ekim 2011 Pazar

Amelsiz İlim, Kuru Emektir

İnsanları farklı kılan özellikler vardır. İnsanlar doğuştan gelen bir takım kabiliyetlerde birbirlerinden ayrılır. Fıtrî kabiliyetlerin dışında eğitim yolu ile kazanılan vasıflar ise çok önemlidir. Hatta doğuştan gelen kabiliyetler, üstün yetenekler ilim ve eğitim süzgecinden geçmemiş ise yüksek bir başarı şansı da yok demektir. Çalışmak, eğitimden geçmek, bilgi sahibi olmak gerekiyor, insan için başka bir yol görünmüyor.
İnsanların ilim ve eğitim yolunda bir ömür harcamaları, hayatın her safhasında ilim ve eğitim alanında boy göstermeleri önemlidir. Aksi halde insana insanlık vasıflarını kazandıran bilgiden, ilimden yoksun olan insanların üstün ahlak ve karakter sahibi olması mümkün değildir. İlimsiz, irfansız bir insanın bir hiç olduğunda asla şüphe olmamalıdır.
İlk insan Hazreti Âdem Peygamber dahi ilk mürebbi, terbiye edici Allah tarafından terbiye edilmiş, ilimle tezyin edilmiştir. Allah C.C), bütün eşyanın isimlerini Âdem (A.S.)’a öğreterek işe başlamış, ilimle onu yücelterek meleklerden üstün kılmıştır.
İlim sayesinde insanın ruh ve gönül dünyası değişir ve insan ilimle güzelleşir. İlim, bir emek ve alın teri sonunda elde edilir. Sabırla, zaman ve mekân değerlendirilir, büyük bir fedakârlık sonunda ilim elde edilir.
Milletleri kurtarıp aydınlık yollara çıkaran ilimdir, bu da insanlık için bir zarurettir. İlmin zıddı cehalet olup sonu hüsran ve karanlıktır.
Ancak başlı başına ilim insanı kurtarmıyor. İlimle beraber amel şarttır ve elzemdir. İnandığı değerler manzumesini pratiğe dökememiş, amel noktasında bir mesafe alamamış insanların kuru bir bilgi ve ilim ile kazanacağı hiç bir şey olamaz
İlim, amel ve ihlâs ile süslendiği takdirde bir mana ifade eder, aksi halde ilim sahibi için yük olmaktan öteye gitmez.
İnandığı değerler manzumesini disipline etmiş, pratiğe dökmüş olmak bir ayrıcalıktır. Nice insanlar vardır ki, ilim sahibidir, ancak inandığı bir değeri hayatına tatbik edememiş, davranışlarını disipline edememiştir. İrade zayıflığı birçok insanın hayatını yakmıştır.
Bu bakımdan ilimden maksat amel etmektir. Amel eden insan, niçin amel ittiğini bilmeli ihlâs ve samimiyet sahibi olmalıdır. İhlâstan yoksun olan bir amelin de insana faydası yoktur, çektiği zahmet yanına kalır.
İlim ve irfanla bezenmiş, ahlak sahibi bir insan için ihlâs şarttır. İhlâs, yapmış olduğu işi yalnız Allah için yapmanın bir sonucudur.
Sevabını Allah’tan umarak yapılan iş ve ibadetin Allah katında makbul olduğu bir hakikattir.
Yunus’un ifadesiyle:
İlim ilim bilmektir,
İlim kendin bilmektir,
Sen kendini bilmezsen,
Bu nice okumaktır.
Evlatların, malların fayda vermeyeceği bir günde selim bir kalp ile Allah’ın huzuruna gidenler kurtuluşa ereceklerdir.
Ebedi saadet yurdunun kazanılması, Allah’ın rızasının tahsili, ilim, amel ve ihlâs üçlüsünde saklıdır. İlim, amel ile amel de ihlâs ile süslenmediği müddetçe kurtuluş mümkün değildir.
Yapmadığını söyleyen, amelde gösterişi seven, ihlâstan uzak insanlar için ilmî faaliyetler yükten başka bir şey olmasa gerek.
İlim, amel ve ihlâsla yola çıkanlara ne mutlu...
Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Bahriye DUYMUŞ
 31 Ekim 2011 Pazartesi 09:09
Sn .ÖZKILIÇ ; Mükemmel bir yazı dizisi sizi kutluyorum.İslamiyet te İlim ,Amel ve İhlas; Üçünün beraber yürümesi gerekir.Bunlardan birisi noksan olursa ,İslamiyet olmaz.İlimi ezberlemek ve insanlara anlatmak hiç bir şey ifade etmez. İnsanlar önce öğrenip , sonrada başkasına öğretirse İlim olur.. Allah İlim ,Amel ve İhlasla yola çıkanlardan olmamızı bizlere nasip etsin .
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   Künye
Copyright © 2024 Erzurum Gazetesi