İnsanlar arasında yönetim tarzı ve yönetici çok önemlidir. Bir toplumu başarılı kılan veya perişan eden yöneticilerdir. “At sahibine göre kişner.” Ata sözü bu manada çok doğrudur. Yöneticiler seçilirken, ehliyet, liyakat esas alınmalı, hissi endişelerden uzak durulmalıdır.
Yönetici, şahsiyetiyle temayüz etmiş kişilerden özellikle seçilmeli, emanet ehline teslim edilmelidir.Toplum nizamının devamı liyakatli insanların işbaşında olmasına bağlıdır.
Yönetici: Edep ve terbiyede örnek, ahlak ve yaşantıda önder olmalıdır. İnandığı gibi yaşamalı, ihtiras, kin ve nefretten uzak olmalıdır. İnsanlara sevgi ve şefkatle yaklaşmalı; hak adaletin karşısında tevazu sahibi, haksızlık ve zulüm karşısında vakarını korumalıdır.
Cahillerden ve dalkavuklardan uzak, dürüst, mert, ihlas ve samiyet sahibi bilgili insanlara dost olmalıdır. İstişare kapısını asla kapatmamalı, salih kimselerle beraber olmalıdır.
İstişare, salih, bilgili, konunun mütehassısı, dost ve cesur insanlarla yapılır. Bilgisiz, cahil, hasetçi, düşman ve korkak insanlarla yapılmamalıdır. Zira kılavuzu karga olanın burnu pislikten kurtulmaz.
“Allah'tan bir rahmet dolayısıyla onlara yumuşak davrandın Eğer kaba, katı yürekli olsaydın onlar çevrenden dağılır giderlerdi Öyleyse onları, bağışla onlar için bağışlanma dile ve iş konusunda onlarla müşavere et Azmettiğin zaman artık Allah'a tevekkül et Şüphesiz Allah, tevekkül edenleri sever ” Ali İmran Suresinin 159. Ayet-i kerimesi yöneticinin rehberi olmalıdır.
Yönetici istişare eder, bir şeye de karar verdi mi onu yapar. Yönetici aldığı hizmeti kamu hukukunu gözeterek yapar, hak ve adaletten ayrılmaz. Hazret-i Ömer’in “Adalet, mülkün temelidir. “ Sözü gerçek manada uygulanmalıdır.
Dinsizlikle dünyada yaşanır amma, adaletsiz asla…
Yönetici, halka hizmeti Hakk’a hizmet bilmeli, Sevgili Peygamberimizin: “ Kavmin efendisi, onlara hizmet dendir.” Hadis-i Şerif’ini ser levha olarak bilmelidir.
Hizmette bal taşıyan arı ile, sıtma taşıyan sinek bir tutulmamalı; başarı ile başarısızlık ayırt edilmelidir. Takdire layık olandan takdir ve aferin esirgenmemeli, yerine göre ceza işletilmelidir.
Zira suçluyu affeden hakim, kendisins mahkum eder kaidesini unutmamalıdır.
Hatada ısrar eden yanılır, hatadan dönmek erdemliliktir. İnatçılık ve nefis bir yönetici için en büyük zafiyettir, buna asla düşülmemelidir.
‘ Çeşm-i insaf gibi akile mizan olmaz,
Kişi noksanını bilmek gibi irfan olmaz.’