Erzurum’dan cennete uğurlanan bir vatan evladı hayatının baharında kahpe kurşunlara hedef oldu, şehit oldu. Mesut KAZANÇ, dadaşlar diyarından vatan cephesine koştu, Peygamber Ocağı bildiğimiz asker ocağına gitti.
Kahraman Türk Askeri vatan sınırında nöbet tutuyordu. Bizler onların sayesinde rahat uyuyorduk. Bir eşkıya sürüsü, bir kafir sürüsü, Ermeni uşakları baskın yaptı, mertçe gelmedi, gelemezdi, alçakça ve kalleşçe uzaklardan saldırdı.
Kahraman Mehmetçik can siperane çarpıştı, karşılık verdi. Kanının son damlasına kadar çapıştı, 24 arkadaşı ile birlikte şehit oldular. Allah yolunda, vatan yolunda, bayrak ve namus için can verdiler.
Onlar ölümsüzlük şerbeti içti, cennetin kucağına düştü. Ya geride kalanlar, yani bizler!
Onların emanetini alıp kıyamete kadar vatan ve millet, din ve devlet için şehitlerin yolunda olacak mıyız? Onların kanı yerde kalmaz, kalmayacak bu doğru.
O zaman yepyeni bir aşk ve heyecanla yeniden ayağa kalkmalıyız. Allah yolunda, vatan yolunda bir ölür bin diriliriz, şuuruyla kıyama durmalıyız.
Türkiye kirli bir oyunun içerisinde yıllardan beri uğraşıyor. Bunu da anlamak mümkün değil.
Her şeye rağmen birlik ve beraberlik içerisinde bu hain alçakları kazdıkları kuyuda boğmalıyız.
Bu konuda halkın şuurlaşması gerek. Bu manada yeniden bir eğitim seferberliği başlatılmalı, millî heyecanımızı ateşlenmeli, adeta iman tazelemeliyiz.
Vatan için seve seve can verecek vatan evlatları yetiştirmeliyiz.
Vatan baştanbaşa şehitlerimize ağladı. Bu acı tabloyu çaresizlik içerisinde acı acı seyrediyoruz. Allah hayırlı kapılar açsın, vatanımızı her türlü beladan korusun.
ORGANİZE EKSİKLİĞİ
Erzurum’da da Erzurum’un kahraman şehidi Türk Askeri Mesut KAZANÇ için binlerce dadaş ve Erzurum Lalapaşa Camii’ne akın etti. Şehidine son bir vazifeyi yerine getirmek için koşarak geldi. İnsanların kanı donmuş, ağızları bıçak açmıyordu. Yüz bin kişinin üzerinde mahşeri bir kalabalık Lalapaşa Camii bahçesinde toplanmıştı.
Fakat düzen yoktu, tedbir yoktu. İnsanların büyük bir kısmı Cuma namazı kılamadı.
Ses düzeni yetersizdi, cenaze namazına katılanların büyük bir çoğunluğu sesi duyamadı. Şehitle ilgili olarak iki kelime edilmedi, yüz bin kişilik cemaatin hislerine tercüman olunmadı.
İlgililerin, başta sayın vali ve Müftülüğün bu konuyu düşünmelerini sessiz çoğunluk adına duyurmak istiyorum.