Büyük âlim Mehmet Sıddık ÖĞÜLMÜŞ Hoca Efendi 1883 yılında Tortum ilçemizin Bar (Yumaklı) köyünde dünyaya teşrif etmiştir. Köyün varlıklı ailelerinden Mahmut Beyin oğludur. Varlıklı bir ailenin evladı olmasından dolayı, Mehmet Bey veya Müftü Bey olarak anılır. Yazar Sadrettin Müftügil’in de babasıdır. İlk tahsiline köy imamından Kuranı Kerim ve Fıkıhi bilgiler almış, daha ileri tahsil için Tortum Çamlıca köyüne gelerek burada Hacı Hocagil diye meşhur âlim Halil Efendiden Arabça, sarf, Nahiv, Akaid dersleri almıştır.
Babası Mahmut Bey oğlunun daha ileri tahsil alması için Erzurum’a göndermiş, Erzurum’da Büyük âlim Şeyh Ahmet Taşkeseni den ve Ahmet Efendinin büyük oğlu olan Şeyh Ziyaüddin Efendinin rahlei tedrisinde uzun yıllar okumuş ve icazetini almıştır. İlmi ile amil Şehrin ileri gelir uleması arasında sayılırıdı.
Mehmet Efendinin, Müftü Solakzade Sadık Efendi ile ilmi münakaşaları ve nazireli sohbetleri meşhurdur. Anlatılır ki Solakzadenin karşısında duran, sözünü esirgemeyen tek Hoca Efendi idi. Bir gün Solakzade Muhammet Sadık Efendi, Lala Paşa camiinde vaaz verirken, Mehmet Beyde dinleyenler arasındadır. Müftü Beye seslenerek “Duyamıyorum, sesini biraz yükseltsene” der. Müftü Beyin nazireli cevabı “Erken doğmayaydın sesimi duyardın” olmuştur.
Caferiye Camiinde bir süre müderrislik yaptı. Taşkesenli büyük âlim Şeyh Sırrı Efendi, Horasan Müftüsü namıyla meşhur Muhammet Sıddık Efendinin yetişmelerinde çok emeği olmuştur. Yahya Sevindik gibi parlak talebeler yetiştirmiştir. Tortum Müftülüğü dönemlerinde hep talebe okutmuştur. Okuttuğu talebelerin ekserisin Solakzade Muhammet Sadık Efendiye göndermiş. Hacı Ali Küçük Hoca Efendiyi ziyaretimizde, bize ifadesi “Beni Tortum’da bir süre okuttu, daha sonra Erzurum’a Solakzade’nin yanına gönderek ilmimin tamamlanmasını sağladı.” Demişti.
Tortum’da 1939 yılında Müftülük görevine başlayarak, bu görevini on yedi yıl sürdürmüştür. Bu görevi sırasında devamlı, cami kürsülerinde vaazlarıyla halkı irşat etti. Celalliliği ile dinlenen, biraz korkulan ama çok sevilen bir Hoca Efendi idi. 1958 yılında Hacca gitti, Hac farızasını tamamladıktan sonra Hakkın rahmetine kavuştu. Kabri şerifleri Cennet’ül-Muallâdadır.
Kabri nur makamı cennet olsun.