MENÜ
Erzurum 14°
Erzurum Gazetesi
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
TARTIŞMANIN GEREKSİZİ  - 1  -
Ahmet Göksan
YAZARLAR
28 Ağustos 2010 Cumartesi

TARTIŞMANIN GEREKSİZİ - 1 -

“Bütün emelimiz, memleketi sağlam karakterli Türk gençliğine bırakmaktır”.

                                                                                                                  Dr. Fazıl KÜÇÜK

 

            Kıbrıs Türklerinin mücadelesinde Türk Mukavemet Teşkilatı’nın yeri yadsınamaz ve tartışılamaz. Mücadele sırasında bazı olumsuzlukların yaşanmış olması örgütün gereksiz olduğunun göstergesi olamaz. Bu örgüt olmasa idi şu anda ne durumda olacağımızı, tartışmayı dahi gerekli görmüyoruz. O günün koşullarında yapılması gereken böyle bir örgütlenme yapısı idi. Bu yapı Kıbrıs Türklerinin esenliğe giden yolunu da açmıştır.

Bu tür örgütlerin içinde yaşanan yanlışlıkların hiçbiri örgütü bağlamaz. Yapan kişi veya kişileri bağladığı biliniyor. Genelleme yaparak örgütü küçük düşürmenin karşılığını sizlerde biliyorsunuz. Bunun ötesinde Geçmişte yaşanmış olumsuzlukları günümüzde yargılamaya kalkıldığı zaman da yanlış değil hata yapılmış olur. Bu yapılar içinde kendilerini ayrıcalıklı görerek yanlış yapanların olmasını doğal karşılamak durumundayız. Bu tür örgütlenmelerde dün olduğu gibi, bu günde yaşanıyor olması gelecekte olmayacaktır anlamına gelmemelidir.   

Türk Mukavemet Teşkilatı’nı benzerlerinden ayırmak gerekiyor. Çünkü Eoka ve benzerleri birer saldırı örgütleridir. Kıbrıs’ta Türk direnişinin simgesi olan Türk Mukavemet Teşkilatı ise bir savunma örgütüdür. Mermi sıkana leblebi göndermek olanaklı değildi. Eoka’nın silahlı saldırılarına aynı şekilde yanıt verilmesi gerekiyordu. Türk Mukavemet Teşkilatı, Kıbrıs Türk Kültür Derneği’nin katkıları ile Türk subaylarının önderliğinde 01 Ağustos 1958 gününde kuruldu.

Kuruluş öncesinde ada genelinde herkes ‘Rum saldırılarına karşı ne yapabiliriz’ sorusunu kendisine soruyordu. En küçük yerleşim biriminde bunlar yaşanıyordu. Bu soruyu kendisine soranlar güven duyduğu arkadaşı ile duygularını paylaşıyordu. Kimsenin, özellikle Rumların boyunduruğu altına girmek istemeyen her Kıbrıs Türkünün bu soruyu sorması çok doğaldır. Bir şeyler yapılmalı idi ama nasıl sorusunun yanıtı, Türk Mukavemet Teşkilatı’nın kuruluşu ile verilmiş oldu…

O günün ilkel koşullarında Kıbrıs Türklerinin lideri Dr. Fazıl Küçük, çalışma arkadaşları ile birlikte Anadolu coğrafyasının yollarına düştüler. Uğradıkları her yerde Kıbrıs’ta Rumların yaptıkları anlatılarak destek istendi. Aranan destek yukarıda da değindiğimiz gibi Türk Mukavemet Teşkilatı’nın kurulması ile sonuçlanıyordu. Kötü mü oldu?... O günün koşullarında ancak bu yapılabilirdi ve o yapıldı. Buna karşın kuruluş tarihi konusunda uzun bir süredir tartışmalar yapılıyor. Bu tartışmanın gereksiz olduğunun altını kalın çizgilerle çizmek istiyoruz.

Bu tartışmaların son olarak Kıbrıs Televizyonunda katıldığımız bir program sonrasında yoğunlaşmış olmasından üzüntü duyduğumuzu paylaşmak istiyoruz. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Bakanlar Kurulu’nun 28 Şubat 1997 gününde aldığı E  -  216  -  97 sayılı karara da değinmemiz gerektiğine inanıyoruz. Anılan kararla, “Türk Mukavemet Teşkilatı’nın tarihinin yazılması, kitap halinde basılması, eğitimimize kazandırılması, senaryo hazırlanması, film ve televizyon dizisi halinde çekilmesini sağlamak amacıyla bir üst kurulun oluşturulması” kararlaştırılıyordu. Aradan geçen zaman diliminde ne mi yapıldı. Bu sorunun yanıtını en az sizlerde bizler kadar biliyorsunuzdur. Kocaman bir HİÇÇÇÇÇÇ…

Bu yapılamadığı için yukarıda da değindiğimiz gibi bazı kuruluş tarihleri ilan edilerek kafa karışıklığının yaşanmasına neden olunmuştur. Karşımızdakiler bir terör örgütü olan Eoka’yı ders olarak okuturlarken bizler, Kıbrıs Türkünün onuru olan Türk Mukavemet Teşkilatı’nın kuruluş tarihine saplanıp kalmış bulunuyoruz. Bunun ötesinde ilk kurucuların kim veya kimlerin olduğu tartışmaları da bu olayın cabası oluyor.

Bu tartışmaları artık aşmamız gerekiyor. Konuya ilişkin olarak Türk Mukavemet Teşkilatı’nın kuruluşunda etkin görev alarak proje subaylığı yapmış olan saygın büyüğümüz İsmail Tansu’nun “ASLINDA HİÇ KİMSE UYUMUYORDU” “Yeraltında silahlı bir gizli örgüt, hem de devlet eliyle”… kitabında bu soruların yanıtları vardır. Bu kitabın yazılması aşamasında saygın büyüğümüz İsmail Tansu ile 5 yıl süre ile çalışmış olmamın onurunu sizlerle de paylaşmak istiyorum.

Televizyon programında dillendirdiğim gibi, Aslında Hiç Kimse Uyumuyordu kitabını okuyanlar “Kıbrıs Türkünün çekilmiş fotoğrafını görecekleridir. Bu mücadelede görev alanların bazıları parlak görüntü verirlerken bazı kişiler ise mat olarak kitapta yer almaktadırlar. Geliri Mehmetçik Vakfına bırakılmak üzere kitabın İngilizcesinin de yayınlandığını ve mevcudunun kalmadığını sizlerle paylaşmak istiyoruz.            

Şu ana kadar üç baskısı yapılan kitabın yeni Türkçe baskısının yayın hazırlıkları sürdürülmektedir. Kitabın yayınlanması sonrasında bizlere gönderilen övgü dolu teşvik edici sözler bizlere güç vermektedir. Bunları sizlerle paylaşmanın ötesinde tartışmalara son verebilmek için önümüzdeki hafta bazı değerlendirmeleri ve açıklamaları sizlerle paylaşacağımızı duyurmak istiyoruz…

SEVGİ ile kalınız…

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   Künye
Copyright © 2025 Erzurum Gazetesi