MENÜ
Erzurum 18°
Erzurum Gazetesi
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Malatya'dan Çok Hoşlandım..
Zülküf Usanmaz
YAZARLAR
9 Kasım 2009 Pazartesi

Malatya'dan Çok Hoşlandım..

Geçen hafta bir iş nedeniyle Malatya'daydım.

Bundan birkaç yıl önce yine gitmiştim. O yıllardan şimdiye kadar TOKİ konutları hariç doğrusu çok önemli bir gelişmeyi gözlemleyemedim.Malatya'nın kaderini doğudan ayıran asıl atılımlar ve yatırımlar daha önceleri yapılmıştı. Rahmetli Özal döneminde İnönü Üniversitesi bünyesinde yapılan " Turgut Özal Tıp Merkezi " bölgenin en büyük ve görkemli hastanesi olarak her şeye bedel..

ŞEHRİ BİRAZ TANIYALIM

Malatya, doğu Anadolu bölgesinin yukarı Fırat Havzasında yer alır.Tarihi ipek yolu ve kral yolu güzergâhında bulunur. Çok zengin su kaynaklarına sahip olması, tarih boyunca hep yerleşim alanı olarak tercih edilmesine neden olmuş. İlin üç tarafı dağlık, kuzey kısmı ise düzlüktür. Rakımı 2400 metreye kadar yükselen ve ili Toroslar'a bağlayan dağları var...Karakaya barajı, Fırat Irmağı üzerine kurulmuş önemli bir tesis olup,Keban ve Atatürk barajı ile bölgede sulama, hidro elektirik ve iklim değişikliği konularında tam bir ayrı atmosfer ağı oluşturmuştur..

Yüzölçümü Erzurum'un yaklaşık dörtte biri kadar, ama nüfusu Erzurum'unkinden fazla 825 bin..Merkeze bağlı 13 ilçesi var.Orman içi dinleme Yeri,Takaz pınarı, Battalgazi, Kalesi gibi ilgi çekici mekanlarıyla Sadrazam külliyesi, Kanlı kümbet, Mustafa paşa Kütüphanesi, İkiz Türbe, Kırkgöz Köprüsü, Mehmet paşa hamamları gibi önemli tarihi yer ve esrelere sahip..Ulaşım karayolu, hava yolu ve demir yoluyla bağlantılı olarak sağlanır.Malatya, yapılaşmada oldukça idealli..

Kiltepe, yeşil tepe gibi gecekondu semtleri bir kenara bırakılırsa şehir, çağdaş ve yüksek binalarla donanmış halde..Hele İnönü caddesi gibi şehri baştan başa kateden yatay caddelerle Terminal caddesi ve paralellinde olan dikey caddeler geniş ve planlı şehirleşmeyi çağrıştıran önemli ip uçları....Geniş caddeler sayesinde trafik oldukça rahat görünüyor..Üniversite kampusu birçok şehirde olduğu gibi Malatya'da da kentin dışında..18 bin öğrencisiyle önemli bir üniversite..Kampusta idari binalar, fakülte binaları, hastane binaları güzel ve yerli yerine   oturtulmuş birbirinden mesafeli fakat tam bir bütünlük içinde

KABRİSTAN..

Malatya'da vefat etmiş ve orada defnedilmiş bir aile büyüğümüzün cenaze törenine gidememiştim.

Ona karşı sanki bir mahcubiyet içindeydim. Nihayet fırsat doğmuştu. Malatya'daydım; nitekim ilk işimde bu oldu. Kabristana gittim.

Beraberimde götürdüğüm Kur'anı Kerimden yarım saat boyunca süreler okudum, sonunda yüksek sesle güzel bir dua yaptım. Her şey içime oturmuştu. Sevdiğim zata karşı olan manevi görevimi yerine getirmiştim..!

Kabristandaki tertip ve düzen beni adeta büyülemişti. Şehir mezarlığı şehrin kenarına çıkarılmıştı. Tıpkı birçok meslek ve oda mensuplarının topluca şehir dışına çıkarıldığı gibi..Hal başta olmak üzere galericiler,mahrukatçılar gibi birçok esnaf grubu dışarıdaydı. Askeri mezarlık ihata duvarıyla, ağaçlanılmasıyla ve çok bakımlı olmasıyla ta uzaktan dikkat çekiyor ve şehir mezarlığının yanı başında yer alıyordu. Şehir mezarlığındaki düzen ve planlama tek kelimeyle mükemmeldi.

Model olarak belki başka yerden alınmıştı. Ama önemli olan yaşayanların ölülerine bu derece önem vermiş olmasıydı. Çünkü bu önem, mevcutla geçmiş arasında bir köprü veya hayatla ölüm arasında kuvvetli bir bağdı.

Kabristan için geniş bir alan seçilmiş ve ada ada bölümlere ayrılmıştı. Mezarlar aynı hizada ve sıralar halinde bir standarda bağlanmış, sıralar birbirine paralel şekilde çok düzgün bir tablo oluşturmuştu. Daha önemlisi mezarlık alanını baştanbaşa yatay ve dikey olarak kat eden geniş caddeler yapılmıştı. Caddeler üzerinde sağda ve solda olmak üzere kısa mesafeler halinde suyu akan onlarca çeşme konulmuştu. Her bir çeşmenin kim tarafından yapıldığı ise, ta uzaktan okunacak şekilde iri harflerle çeşmenin ön cephesine yazılmıştı.

Bütün kabristan tek bir ustanın ellinden çıkmış gibi başlarında dikilitaşlar konulmuş, taşların üzerinde mevta ile ilgili bilgiler işlenmiş, mezarın asıl gövdesi ise kademeli bir şekilde betondan yapılmıştı. Mezarın tam ortasına da rengârenk gül ve çiçekler kapatmıştı. Bir bütün olan şehir mezarlığına bakıldığında göze hoş gelen bir çiçek bahçesi gibi bezenmişti.Hoparlörlerden sürekli yayılan güzel sesli hafızların Kur'an-ı Kerim tilaveti ise, sanki bu manzarayı manen tamamlamıştı.Malatya için daha yazabileceğim birçok güzellik ve özellik var..

Fakat köşemiz bu kadarına ancak yeterli..

Sadece şunu ilave deyim; bölgesinde Gaziantep'i her bakımdan izleyen bir kent olarak da tanımlanır..

KEŞKE..

Şimdi gözlerimi Malatya'dan kaydırıp diğer şehirlerimize baktığım zaman içimden hayıflanarak bir şeyler koptuğunu hissediyorum. Keşke Malatya’daki şehre hâkim olan bu renk ve duruş diğer şehirlerimize de hâkim olsa diyorum.Hele yaşadığım kent olan Erzurum için, bütün bu güzel ve özel renk ve duruşların olmasını kadar isterdim.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   Künye
Copyright © 2025 Erzurum Gazetesi