Her yaştaki insanı derinden etkileyen öylesine faktörler vardır ki kişinin yetişmesi, hayatinin biçim alması ve davranışlar kazanması bu faktörlere göre şekil alır.
Konuya hemen geçmek üzere bu faktörlerden bazılarını sıralayalım;
Aile eğitimi,
Okul eğitimi,
Çevre etkisi,
Yazılı medya faktörü,
Görsel medya etkinliği,
İnternet alemi..
Çocuğun ilk eğitimi, aile içindeki büyüklerini taklit etmesiyle başlar..Büyüklerin yaptıklarını dört dörtlük doğru bilerek aynen yapmaya çalışır.Bu yüzden aile eğitimi çocuğun hayatında çok önemlidir.Aile davranışları doğruysa çocuk doğru olarak,yanlışsa yanlış olarak ilk yaşam bilgisine sahip olur.
Okula başlarken okluda edindiği bilgiler ve öğretiler eğer aileninkiyle paralelse çocuğun kişiliği biraz daha pekişir ve sağlam bilgi ve davranışa sahip olur. Eğer bilgiler çelişiyorsa çocuğun beyninde zıt kutuplu kıvılcımlar çakmaya ta o yaşlarda başlar.Aynı şablona oturması gereken bir saç ayağı daha vardır.Fiziki çevre..Çevrede şahit olunan her türlü etken de aynen diğer iki faktör kadar önemlidir.
Bunlara günlük gazete, dergi, afiş, reklam ve diğer basılı araçları ilave edebiliriz.
TELEVİZYON
Yüzlerce kanal günün 24 saati boyunca ne kadar film, dizi, tiyatro, skeç ve daha yüzlerce değişik isim ve program altında hayata, düşünceye dair program varsa insanlık aleminin gözüne, kulağın ve beynine hitap ederek vermeye devam ediyorlar.
Her türlü soygunlar,
Gasp, mafya ve çete olayları,
Cinayetler katliamlar,
İnsanlık suçu işkenceler,
Tecavüzler,
Rüşvetler ve adam kayırmalar,
Fuhuş ve envai türlü ahlaksızlıklar,
Kısaca insanlık âleminin düzenini ve huzurunu bozan ne kadar olumsuz iş, davranış ve hareket varsa bunları ustaca bir format içinde insanlara enjekte etmeye uğraşıyorlar.
Programlara bağımlı hale gelmiş milyonlarca insanın ruh sağlığı bozulmuş ve normal insan olmaktan çıkmışlar.
Bunların dışında toplumu enforme etmeye çalışan kitap dâhil bütün bilgi kaynaklarını da ilave edelim..Bu kaynaklardan sürekli topluma bilgi akışı olmuştur,olmaktadır ve olacaktır; bunu engellemeye hiçbir diktatörün gücü yetmemiştir.Doğal bir haktır ne zaman olursa olsun olması gerekir.
Bize göre önemli olan yanı nasıl bilgi, ne kadar doğru bilgi ve niçin bilgi olması önemli, yararlı ve zararlı yanları irdenmelidir.
İNTERNET
Günümüzde asıl üzerinde durulması gereken en etkin ve geniş tesirli olanı internettir. Çünkü yer yüzünde gelişen kayda değer her gelişme internette.. Daha doğrusu gezegenimiz üzerinde hatta dışında olup biten bütün hareketleri küçücük bir kutu içinde sergileyen daha ötesine giderek cep telefonuna kadar taşıyan 21.yüzyılın en büyük harikası..
Her nedense İnterneti kitle imha silahlarına benzetmek geliyor içimden..Bu silahı başkalarına zarar vermek için eğer kullanırsanız cinayet işlemiş olursunuz ve kuşkusuz maddi ve manevi olarak yok olursunuz yok..Böyle değil de kendinizi,ailenizi,milletinizi ve ülkenizi korumak ve güvenliğini sağlamak için kullanırsanız o zaman silahı iyiye kullanmış olacaksınız ki bu zaten birey bazında ve ülke bazında gerekli olan bir şey...
İnternet bana göre yer yer insanlığın özdeğerlerine saldırarak iffet ve hayâ perdesini yırtıp atıyor. Cinselliği ve erotizmi canlı olarak ilkel çağları bile şaşırtacak derecede öne çıkararak servis yapabiliyor. Fikir, felsefi düşünce ve inanç bazında da internet öylesine ileri gidebilmiş ki her türlü inkârcılığı ve yıkıcılığı sansürsüz olarak yayabiliyor.
Amaç, toplumları yozlaştırarak ahlaksız ve sınır tanımaz hale getirmektir. Bu alanda modeller oluşturup insanlığın bozulmasını sağlamaktır.
TEPKİ OLARAK..
Her alanda olduğu gibi medya alanında da sağduyu sahibi ve akliselimle durumu kurtarmak için cansiperane çalışan insan vardır.Kendi milletlerinin ve insanlığın yararını gaye edinmiş zıt kutuptaki bu medya biraz daha sönük ve yetersiz..
Hatta yer yer mücadele edebilecek alan bile bulamıyor.Örneğin kadın-erkek ilişkilerini tamamen çıplak,yalın ve canlı olarak sergileyen internet sitesine karşı zıt fakat onun tarzından bir alternatif nasıl sunabilir ki..?
ŞER BASKIN OLUNCA..
Medyada yıkım eğer yapım ve tamiratın önündeyse işte bu günkü yaşadıklarımızı yaşamak zorunda kalırız..
Kavgalar,çatışmalar,savaşlar yeryüzünde eksik olmaz.Birbirini boğazlayan,birbirinin hak ve hukukuna tecavüz eden insanlardan geçilmez olur..
Sonuçta insanoğlunun huzuru kaçar,insanlık mutsuz olur mutsuz..!
Sayfa başına git