Nitelikli bir zihinden açığa çıkmış hoş bir tarif var. Diyor ki, "Bir şehir ancak içinde barındırdığı insanların düşünceleri kadar güzel olabilir."
O kadar doğru ve yerinde bir tespit ki, herkes bulunduğu muhite bu açıdan bakmalı.
Dahası çocukluk günlerine projekte olmalı.
Çevreyi güzelleştiren, iz bıraktıran objeler nelerdi, bunlara etki eden unsurlar hangileriydi.. sorgulamalı.
Bendeniz denedim.
Tosya mahallesi sigorta lojmanları günlerine kadar gittim.
İri kıyım bir bahçe, içinde 3 ayrı apartmandan oluşan 48 lojman. Çevredeki yapılara oranla daha görkemli, albenisi olan yapılar.
Ne ki, bahçenin görünür yüzü bomboş.
“At bin cirit oyna” misali.
Bizim apartmanın önünde 3’ü çatının boyunu aşacak büyüklükte, üçü de, daha küçük boylarda 6 ağaç var.
Bahçemizin ziynetleri anlayacağınız. Ayrıcalık sunuyorlardı, güzel gösteriyorlardı.
Bir komşu oğlunun diktiği söylenirdi bu ağaçları. İsmi Ali Yıldız; rahmetli Latif amcamızın oğlu.
Ben tanımadım, 19 yaşında bir trafik kazasında vefat etmiş.
Sırf bu ağaçlardan dolayı büyüklerimizin yeri geldikçe ruhuna Fatihalar gönderdiğini hatırlarım.
Genç bir insandan neşet eden naif yaklaşım ve sonuçları…
***
Herkesin benzer hikayeleri mutlaka vardır. Bir de tabii müşterek yaşanmışlıklar. Ortak yaşam mekanları.
Son 20 yıla bir örnek verelim.
Köşk Aile Çay Bahçesi. Hayrettin Kotangil mucizesi.
Erzurum’da yaşayan hemen herkesin yaz aylarında uğrak yeridir bu bahçe. Genç yaşlı her kesime hitap eden bir yapısı var. Nezih, ferah dolu bir ortam.
Çocukluğumuzdan beri biz de gideriz. Önceleri sıradan bir yapıdaydı.
Şükür çevre dostu bir işletmecisi var bu güzel bahçenin.
Zamanla öyle bir hale getirdi ki, şimdilerde, tabir yerindeyse seyrine doyum olmuyor. Anlayacağınız tam da adına layık bir mekan oldu. Çeşit çeşit ağaçlar, renk renk çiçekler… Fiziki yapı adeta bütünüyle yenilendi.
Kent dışından gelen misafirlerinizi götürdüğünüzde büyük bir haz aldıklarına şahit oluyorsunuz.
Nitelikli bir insan çok şeyi değiştirebiliyor işte. Önemli olan, zihinde barındırılan fikrin güzelliği.
Varsa böyle bir özellik, o önce kendi muhitine, sonra bütünüyle bir kente yansıyor.
İlerisi de var.
Bu güzelliği gören farklı kentlerden gelenlere de ilham kaynağı olup bütün ülke sathına da yayılabiliyor.
Kim bilir, kaç yabancı da, videolara alıp ülkesine taşıyıp oralarda benzer güzelliklere sebep oluyor.
***
Bu bir örnek.. kimbilir, benzer nice güzellik, “önce insan ve çevre” diyen kaç nitelikli hemşerimiz vardır.
Bunları kayda geçmek lazım. Dahası uygun bir tarzda da afişe etmek. Ödüllendirmek, kamuoyuna “örnek Erzurumlu” etiketiyle sunmak!
Bu görev de, kenti yöneten kurumların işi.
Elbet, eskilerin ifadesiyle bu kurumlara ayak vermek, yol tarif etmek de, kenti bilen ve çevre adına endişe taşıyan kesimlerin görevi.
Gazeteciler bu fasılda ilk basamakta yer alırlar. Bizim gibi köşe tutmuşlar için bu durum aynı zamanda ciddi vebal de yüklüyor.
Yeri geldikçe yazacağız.
Görev bilerek, vebal boyutunu öne alarak.
Umarız, aksülamel bulur.
Umarız!