Bir kentte yenilikçi bir zeminin oluşmasını sağlayacak, yeni fikirler üretecek insanlar o bölgenin en değerli varlığını oluştururlar.
Bu tespit genel bir kabuldür!
Toplumsal gelişmeler üzerine kafa yoran kime gitseniz bu kabulün altına imza atar.
Ekonomik bir durum veya olay aktarılırken, teknolojik gelişmelere vurgu yapılıp, işgücü anlamında“yakın gelecekte insan unsuru tamamen devre dışı kalacak” diyen anlayışa yerinde ve harika bir cevap vardır ya, "robot, bilgisayar üretime katkı sunar, hatta baştan aşağı bir mamülü üretebilir; ama asla satın alamaz!” diye.
Hayatın her alanına uyarlanacak ilkedir bu.
“Önce insan!”
"Marka şehir" kavramını da esas alarak yaşadığımız kente bu anlamda bir göz atmaya ne dersiniz?
Bir soru örneğin.. Nitelikli insanlarımıza ne derece sahip çıkıp, onları hak ettikleri biçimde anıyoruz?
Daha birkaç gün önce değerli büyüğümüz gazeteci Kadir Sabuncuoğlu Prof. Dr. Demir Budak’ı yazdı.
Erzurumlu, Hasankale çamuruyla yoğrulmuş bir bilim adamı.
Ülkemizin en değerli cerrahlarından.. aynı zamanda da Yeni Yüzyıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı.
Kaç Erzurumlu biliyordu bunu?
Bir başka büyük isim olan Prof. Dr. Orhan Güvenen'den düzenlenen fahri doktora töreni sayesinde haberimiz oldu.
***
Benzer yüzlerce, binlerce kıymet barındırıyor sinesinde Erzurum.
Üstelik her türlü dünyevi imkanın ve fırsatın en alası önüne serilmesine karşın, inatla ve ısrarla bu şehirde yaşayan ve bölge insanına hizmet sunan isimler.
Örnek çok.
Akla ilk gelen isimlerin başında, kuşkusuz Prof. Dr. Durkaya Ören vardır.
O da Cerrah! Yetiştirdiği binlerce doktor var. Ki, her biri alanında ün sahibi oldular. İçlerinde dünyanın tanıdığı isimler de var.
Ören Hoca, hayatını “önce insan” düsturuyla şekillendirmiş bir dadaş büyüğümüz.
“Öteki” kavramına lügatinde yer yok!
Kendisine yönelen herkese kucak açan, hasta hissiyatını bütün samimiyetiyle paylaşan bir doktor.
Sürekli öğretiyor. Her an gelişmekte ve yeni yeni buluşların olduğu literatürden de asla kopmuyor.
Şimdilerde Erzurum Şifa Hastanesinde “insana hizmet” davasını devam ettiriyor!
Bir vesileyle tanık olduk. Yurt dışından yüzlerce hastası var.
Erzurum için ne büyük bir nimet…
Esnafımız, tüccarımız farkında mıdır, bilmiyoruz.. Durkaya Hoca ekonomik ve sosyal anlamda da ciddi değer sunuyor bu kente.
Onun için yönelenler, karınca kararınca esnafla da hemhal olup, ekonomik bir değer bırakıyorlar.
Nitelikli insan unsurunun yaptığı katkıyı görüyor musunuz?
***
Yakınlarımızdan öğrendiğimize göre, Durkaya Hoca, Erzurum’un her türden sorununa karşı da çok ilgili bir büyüğümüz.
Kentin sosyo-ekonomik gelişmişliğinden tutun da, kültürel, sportif sahalarına varıncaya kadar özgün fikirleriyle biliniyor.
Dost meclislerinde ayrıntısıyla bu değerli görüşlerini paylaşıyor. Bir yazımızda altını çizdiğimiz “akil dadaş” şablonuna oturtulması gerekenlerden.
Keşke, başta vilayet olmak üzere belediyeler ve kentin diğer öncü kurumları bu gerçeği bilip, ona göre hareket etseler. Bu nitelikli hemşerilerimize de kulak kabartsalar.
Eminiz, sorun diye görünen bir çok husus az zamanda hal yoluna girmiş olur.
Uzatmayalım ve başa dönelim…
Ne demiştik…
“Bir kentte yenilikçi bir zeminin oluşmasını sağlayacak, yeni fikirler üretecek insanlar o muhitin en değerli varlığını oluştururlar.”
Prof. Dr. Durkaya Ören bu tespite en somut örnektir.
Vesselam!
KAYNAK: http://www.gazetepusula.net/yazarlar/30/bir-erzurum-beyefendisi-prof-dr-durkaya-oren_1544.html