MENÜ
Erzurum 26°
Erzurum Gazetesi
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Erzurum’u “mantolama” ile kimliklendirmek
Bünyamin Aydemir
YAZARLAR
23 Mayıs 2014 Cuma

Erzurum’u “mantolama” ile kimliklendirmek

arihe mal olmuş bilge bir insan, bilginin ışığında dünyayı inşa edebilmek “eskilerin eserleri her seferinde daha canlı bir aşkla yeniden okunursa mümkün olur” diyor.

Günümüz düşünürleri ise, “bir şehir kurmak kadar, hatta o şehri kurmaktan daha da zor olan o şehrin genetik özelliklerini bozmadan sürekli inşa edebilmek, yenileyebilmek, sürdürülebilir bir şehir kılabilmektir”tespitinde bulunuyorlar.

Bu noktalara ulaşabilmenin ön şartı, kuşkusuz bütün bireylerin sorumluluk yüklenmesidir.

Güncel bir gelişmeyle meramımızı somutlaştıralım.

İlk yıllarda uzmanlarca önerilen, ama büyük çoğunluğun burun kıvırmasıyla geçiştirilen dış cephe yalıtım uygulamalarından bahsediyoruz.

Geldiğimiz noktada doğalgazdan önce inşa edilen yapılar birer birer “manto”lanıyorlar.

Aile bütçelerine yük getiren bu uygulama, bazı külfetlerden kurtarıyor. Tabii, bu arada kentin görüntüsüne de makyaj yapmış oluyor.

İşte tam bu noktada şehircilik bağlamında yapılabilecek çok güzel şeyler olabilir(di). Binaların dış cephelerinin eski Erzurum’u ifade eden şekle gelmesi sağlanabilir(di). Şu ana kadar yapılanlara kimse müdahale etmedi. onlara bir teklifle gidilmedi. Bundan sonrası için bu öneri pekala yapılabilir.

Özellikle kentin vitrini konumunda olan binalar bu anlamda ele alınsa.. İlle kamu eliyle bunun yapılması gerekmiyor. Sivil toplum kuruluşları kanalıyla da hayata geçmesi mümkün.

Nasıl mı?

 

***
İnşaat Mühendisleri Odası, Mimarlar Odası ve elbet Erzurum’u konumlandırma, konuşlandırma iddiasındaki diğer STK’lar bu anlamda bir toplantı gerçekleştirseler..

Şimdilerde dış yüzeyleri kaplama maksatlı kullanılan o kadar fonksiyonel malzemeler var ki. Taş çağrışımı yapan, dahası aynen taştan imal edilen malzemeler gibi. Bunların, “mantolama” yapılan hedef binalar için uygulanması teklifiyle gidilse, gerekçeleri de samimi bir biçimde sunulsa, eminiz rahatlıkla kabul edilecektir.

Bu noktada “külfet katlanır” diyenleri duyar gibiyiz.

Doğru.

Bu esnada da kamu devreye girmeli. Başta belediyeler olmak üzere, vatandaşın yükünü hafifletecek girişimlerde bulunulmalı.

Örneğin, malzemelerin toplu alımına öncülük edilmesi pekâla mümkün olabilir.

Bu durumda maliyetlerin önemli oranda aşağı çekilmesi imkan dahilindir.

Akla gelen bir başka uygulama, belediyelerin bu binalardan “su, emlak vergisi” ve benzeri kalem alacaklarında yapacakları indirimler.

Bunların hayata geçirilmesi durumunda bir taşla birkaç kuş vurulmuş olur.  Bir yandan konutlardaki ısı kaybının önüne geçilirken, öte yandan da kentin görüntüsü yenilenip, çok daha güzel bir kıvama kavuşturulmuş olur.

 

***

Bu bakış açısı, yazının girişinde bahsettiğimiz, “eskilerin eserlerini okumak”la birebir karşılanmasa da, bir çentik atılmış olur.

Bu sayede yeni yapılanmalar için de esaslı bir örnek teşkili sağlanır.

Kent genetiğinin bozulan damarlarını tamir için eşsiz bir fırsattır bu “mantolama” dönemleri. Vakit henüz geçmiş değil. Şu günlerde dahi adım başı kurulu iskelelere rastlıyoruz.

Kimlikli ve kişilikli bir kent düşü kuranlaradır çağrımız.

Nokta adres koymuyoruz; “Erzurum muhabbetini içselleştiren” herkesi çağrının merkezi sayıyoruz.

Buyurun!

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Dadaşca bir beyin fırtınası
 24 Mayıs 2014 Cumartesi 14:01
'Eskilerin Eserlerini okumak' nefis bir mazmun..Belki 'Eskilerin eserini(doğru) okumak vurgusu..Bu da diğer bir kayıtla 'şehrin gen'ine sahip olmak ve onu tanımakla olur. Erzurum'u dinlemek,Erzurum'u okumak ve Erzurum'u anlamak tahsilinden geçmiş her Erzurumlu için, kentin doğrusuna varmanın yolu budur. Yazı Erzurum'a bakmakla görmek arasındaki farkı beliğ şekilde ifade ediyor. Aslında meselemiz bu olmalı. Erzurum'u Erzurum'da görmeliyiz.
 saatçi kemal
 23 Mayıs 2014 Cuma 18:05
Gel bizim taşmağazlarına bakki genetikmi kalmış.
 Durdu Tanko
 23 Mayıs 2014 Cuma 18:05
Bu yazı için söyleyebileceğim şey, güzel ama boşa yazılmış. Çünkü bunu anlayacak bir tek yönetici yok ve bunun içinde yönetimde olmak lazım.
 Yılmaz Bulut
 23 Mayıs 2014 Cuma 18:04
Erzurum muhabbetini içselleştiren kim var? Bir tane söyleyin ölüp gideyim. Yokkkkk yok hap yalan. hep işine gelen söylüyor.
 Suzan Tuna
 23 Mayıs 2014 Cuma 18:03
Kent genetiğinin bozulması önemli bir vurgu. Erzurum için söylenebilecek şey zaten genetik diye birşey kalmamış. Onun içinde bence yapılacak çok şey yok. Bırakın bildikleri gibi yapsınlar.
 dadaş
 23 Mayıs 2014 Cuma 18:01
Bu düşünceler güzelde bunu yapabilmek için belediye başkanlarının halkın oyuna ihtiyacı olması ve bu şehri çok sevmeleri gerekiyor. Tayyip Bey'in oyuyla seçilirsen böyle bir derdin olmazki.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   Künye
Copyright © 2025 Erzurum Gazetesi