Seçimlere az bir zaman kaldı…
3 ay gibi…
Parlamento yenileniyor…
2002 seçim dönemine gelinceye kadar 8 milletvekilimiz vardı…
O zaman 7’ye düştü…
Şimdi 6…
Temsil rakamları, içinde bulunduğumuz hali tarif için çok kestirme bir yöntem…
Öyle ya…
Nüfus azalıyor ki, temsilci sayımız da düşüyor…
***
Bir İl’in nüfusu niye azalır?
Ya, ölen doğandan fazladır…
Ya giden gelenden…
Yahut her ikisi birden…
İstatistiki bilgiler, gidenin gelenden fazlalığına işaret ediyor…
Bu neye delalettir?
Nüfusun düşmesi nüfuzun düşmesiyle eş orantılıdır da ondan…
Evet… iktisadi, sosyal, siyasal etkinlik bakımından dumur bir vaziyetin yansımasıdır…
Erzurum maalesef bu durumdadır…
Kimse çıkıp şunu demesin…
“Bir dünya kenti olduk... Yığınla spor tesisimiz oldu…”
Doğrudur… Bunlar önemli kazanımlardır; lakin bir süreklilik ifade etmeyeceklerdir…
Belli bir zaman dilimiyle bağlantılı ekonomik, sosyal gelişmeler sağlanabilir bunlarla… (Kaldı ki, bunların arkasında da, yerel siyasi aktörler değil, bizatihi Sayın Başbakan vardır.)
Halbuki, bu şehrin ihtiyacı süreklilik…
Biteviye devam edecek ekonomik kalkınma…
Buna ilişkin somut hiçbir proje hayata geçirilmiş değil…
Erzurum Teknik Üniversitesi’ni bu tespitin dışında tutuyoruz…
Geçtiğimiz 10 yılın en önemli kazanımı bizce bu olmuştur…
Orada bir devamlılık olacaktır…
Ancak; eski beklentilerin karşılanması burada da asla mümkün olmayacaktır…
Üniversitesi olmayan il kalmadı artık…
İlçelerde bile var…
Dahası, özel üniversiteler talep yetersizliğinden bir bir kapı kapatmaya bile başladılar…
Buna rağmen, kazanım diye sayılacak kalem ETÜ’dür…
Bütün bunları ne için söyledik…
Nüfusumuzun düşmesi, nüfuzumuzun düşmesine paraleldir tezimize dayanak olsun diye…
Haksız mıyız?
***
Haklı isek; soru şu hale geliyor demektir: nüfuzumuz niye düşüyor?
Bize göre temsilde sorun yaşıyoruz da ondan…
Çok açık, çok net söylüyoruz ki…
Milletvekillerimiz yetersizler…
Temsil kabiliyeti olmayan isimler çoğu…
İsimlerin önünde taşınan payeler bu alanda çok şey ifade etmiyor…
Öyle olsa…
Ekonomi Profesörleri dururken Başbakan, Ekonomist Recep Tayyip Erdoğan olmazdı, olamazdı…
Önemli olan, fıtri hususiyetler…
Eskilerin mevhibe dedikleri yenilerin prezantabl kavramıyla tarife çalıştıkları durum…
Bu tipleri bulup, temsil noktasına taşımadıktan sonra, giden gelenden hep fazla olacaktır…
Zira, nüfuz kaybı sürgit devam edecektir…
Soyut bir tarif oldu izahımız; farkındayım…
Somutlaştıracağız da…
İsim isim yazacağız…
Şehrin temsilinde kimler olursa, süreç tersine döner, nüfus ve nüfuz artar?…
Çare olur mu bilmem; madem bir sütun verilmiş, biz de hakkını verelim…
Şehrimiz adına, “bize göre” bildiğimiz doğruları yazalım…
Yazacağız! İnşallah…