Aziz Milletim Destan Yazdı

  Aziz ve necip, büyük Türk Milleti, fetullahçı silahlı terör örgütünün, kendisine yaptığı alçakça,haince darbeye geçit vermeyip adeta bir destan yazarak demokrasiye bağlılığını gösterdi ve kendi iradesine kasteden vatan hainlerini alaşağı ederek onları dünyaya rezil etti.

  Büyük Türk Milleti’nin şerefli tarihinde, böyle adi, alçak ve şerefsiz bir çete hareketine herhalde pek rastlanmadı. Büyük Türk Milleti, düşmanına karşı kullanılmak üzere aldığı silahları, kendi parasıyla yetişen, vatan hainleri tarafından kendisine, parlamentosuna ve kendi seçtiği Cumhurbaşkanına karşı kullanarak 161 vatan evladı şehit eden, 1440 vatan evladını yaralayan bu alçaklığı hiçbir zaman unutmayacaktır.

  Türkiye’de zaman zaman darbeler yapıldı. Fakat hiçbirisi böyle adi ve sinsi bu darbe gibi değillerdi. Terörist başı fetullahın, silahlı terör örgütü, sözde darbesiyle bu ülkeyi esir alarak bu aziz milleti ve bu cennet vatanı ağa babalarına peşkeş çekmek istediler ve diz çöktürmeye çalıştılar, ama büyük Türk Milleti, siyasetçisi, medyası,asker ve polisiyle büyük bir direnç göstererek bunlara geçit vermedi ve o altın tarihine, bir altın not daha düştü.

  Gözlerini kan bürümüş, apoletli vatan haini darbeci teröristler, bu aziz millete kurşun sıktılar, kendisiyle çarpışan vatanperver kahraman asker ve polislerimizi ve vatan evlatlarımızı şehit ettiler. Hatta ve hatta, savaş dönemlerinde dahi dokunulmayan Gazi Meclis’imizi bombaladılar.

  Bütün bu alçaklıkları yaparken unuttukları bir şey vardı. Karşılarındaki vatan evladı Saygıdeğer Cumhurbaşkanımız, Recep Tayip Erdoğan.Gemisini kurtaran bir büyük kaptan edasıyla korkmadan, yılmadan, ölümü dahi göze alarak bu hainlerin planlarını alt-üst etti. Bir Başkomutan sıfatıyla “ Ben de havaalanına gidiyorum” diyerek herkesi meydanlara, havaalanına çağırdı. Bunu duyan halk da oluk oluk, bölük bölük meydanlara, adeta bir sel gibi aktı,kendi tankına sahip çıktı, darbeci hainlerin elinden aldı, canını seve seve feda ederek bu cuntacılara  meydan okudu ve bu adi darbeyi durdurdu.

  Bütün bunlar yaşanırken siyasi partiler, medya ve STK’lar da halkımızı yalnız bırakmadılar. Darbecilerin karşısında, milletin ve siyasi iktidarın yanında olduklarını deklare ettiler.

  Gerek Sayın Devlet Bahçeli’ye  gerekse Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na, Sayın milletvekillerine, bu alicenap duyarlılıklarından dolayı, ayrı ayrı, çok çok teşekkür ediyorum. Yaptıkları açıklamalarıyla partilileri ile birlikte darbeyi kabul etmediler. Bir dik duruş sergilediler. Minnettarım/minnettarız. Sağ olsunlar.Var olsunlar.   

  Ayrıca geçmiş dönemlerdeki darbelerde, darbecilerin en büyük destekçisi medya olmuştu.15 Temmuz gecesinde ise bu medya, çok sesli bir hale gelerek susturulamadı. Halkın da desteğiyle, sergiledikleri dik duruşları ile takdire şayan bir sınav verdiler. Teşekkür ediyorum.Tebrik ediyorum.

  15 Temmuz gecesi, fetönün silahlı teröristleri tarafından, ülkemizin bekası, değerleri, birikimleri ve herşeyimiz, adice, alçakça, kahpece hedef alınmış, belki insanlık tarihinde ender görülebilen büyük bir alçaklığın örneği sergilenmişti. Meclisimiz bombalarla darmadağın edilmiş, Saygıdeğer Cumhurbaşkanımızın Sarayı, evi, Bodrum’daki kaldığı otel, Emniyet binalarımız, bombalarla yıkılmıştır.

  Bütün bunlara rağmen, 15 Temmuz gecesi, okunan ezanlar ve birlik mesajı veren selâlar, sokaklara dökülen, darbeyi engellemeye çalışan milyonlarca insan, umudun tükendiği bir anda, verdiği mesajları ile halkını kucaklayan büyük liderimiz Recep Tayyip Erdoğan gerçeğini görmüştür.

  Ey, vatan haini fetö ve adi, kahpe, şerefsiz, vatan haini, silahlı teröristleri !..

Bu milletin, vatanını ve milletini korumak için askere gönderdiği çocuklarını, gece yarısı ” terörist bir saldırı var “diye, sokaklara dökerek annesine, babasına, bacısına, kardeşine arkadaşına, komşusuna silah çektirdiniz, kardeşi kardeşe öldürdünüz. Bu ihanetinizi bu millet hiçbir zaman unutmayacaktır.

  Ey, alçaklar !..Bu aziz milletin vatanını, namusunu, bayrağını, dinini, şerefini korumak için, aldığı ve yaptığı ve size emanet ettiği, bu silahları, tankları, uçakları, helikopterleri,nasıl kendisine karşı,seçilmiş Cumhurbaşkanına karşı, meclisine karşı şerefsizce,alçakça kullandınız?

  Ey hainler !.. Bu aziz milletin silahlarıyla, devletin televizyonunu neden işgal ederek silah zoruyla spikere sahte darbe bildirisi okuttunuz ? Bu aziz milletin bağrından çıkmış Kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerimizin değerli Genel Kurmay Başkanını, neden rehin aldınız ? MİT’i, Türk Sat’ını neden bombaladınız? Masum Anadolu evladını neden yalanlar söyleyerek caddelere dökerek onları darbeci durumuna düşürdünüz?

 Zaten sizler, başta, o başınızda olan terörist gibi, yalan üzerine yemin eden, bir bedende iki kişilik taşıyan, yalancı, iki yüzlü, beyinleri yabancılar tarafından ipotek altına alınmış alçaklarsınız.

  Bu milletin evlatlarının bir kısmını şehit edip bir çoğunu da yaraladınız. Milletine hizmet etmekten başka bir şey düşünmeyen saf, temiz, binlerce Anadolu evladına kin, düşmanlık aşılayarak, zehirleyerek onları yaktınız. İnşâAllah, yüce Rabbimiz de sizleri yaksın.

  Bütün bunların yanında, halen daha fetullahın, yanında,etrafında olup onun yalanlarına,sahte vaatlerine, adiliğine kanan, ahmaklar, beyinsizler, acaba sizlere ne demelidir ?

  Halen daha onun bu sahtekârlıklarını, ihanetlerini görerek bunları hayra yoranlar, onu kutsayanlar, onu bilmem ne gibi görenler, bütün bu olanlardan ve ona verdiğiniz desteklerinizden, ona yataklık ettiğinizden dolayı sizler de büyük bir vebal altındasınız ve mes’ulsünüz. Çünkü zulme rıza zulümdür. Bu yaptıklarınızın hesabını da er, geç bu milletin adeleti önünde vereceksiniz.

  Eğer bu yapılanlardan ders alıp dönmezseniz, gördüğünüz gibi, nallanıp eşek cennetini boylayanlar gibi, siz de orayı boylayacaksınız. Ne kadar iç  acısı bir durumdur ki yerlere yatırılmış, elleri teslim işareti ile havaya kaldırılmış askerler, yerlerde kasklar, mataralar, silahlar, postallar, kollarına kelepçe takılıp götürülen sözde generaller, don katına süründürülen, sözde subay ve astsubaylar… Ne dramatik bir sahnedir bu !..

  Ey, milletine karşı darbe yapan hain salaklar ?  Yenildiniz. Payınıza düşecek olan o zilleti yaşayıp en ağır şekilde cezanızı çekeceksiniz. Size destek veren hain salaklar da cezalarını elbette çekeceklerdir.

  Bu adiler, bu vatanın evlatlarını öldürdüler, siz de onlara yardım ve yataklık ettiniz. Bunun bedeli çok çok ağır olacaktır. Bu aziz millet, bu hainler için, idam cezası istiyor. Devlet adamlarımız, kendilerini, bu zor günde yalnız bırakmayan ve canını feda eden bu milletin, bu isteğini,inşâAllah yerine getirmelidir. Kanun mu değişecek değiştirmelidir ve bunu yapmalıdır. Çünkü bunlar, kendi idam fermanlarını kendileri verdiler ve kendi iplerini kendileri çektiler.

  Ben dahil, bu aziz millet, bunlara asker demiyor.Zaten bunlar asker değillerdir ve asla olamazlar.Bunlar adı ”fetönün silahlı teröristleri”dir.

  15 Temmuz gecesi gerek Kahraman Silahlı Kuvvetlerimizin darbe karşısındaki hiyerarşik duruşunu ve karalı tavrını gerekse Kahraman Polislerimizin ve Özel Harekatçılarımızın bu pis darbecilere karşı dirençlerini milletçe yürekten kutluyor ve kendilerini selamların en güzeli ile selamlıyoruz.

  Hani, kırk yıldır, bütün bu yaptıklarınıza hizmet diyordunuz ne oldu? Çok sesli bir intihar yaşadınız. Kırk yıllık çalışmanın ve vatana ihanetin sonu, bu aziz milletin iradesi karşısında, yuvarlandığınız çukur oldu. Çünkü bütün bu yaptıklarınızda ihlas, Allah rızası, dinin emri yoktu.Bu kırk yıllık sözde hizmet, müslüman düşmanlarının bir oyunu idi, sizler de bu oyunun birer figüranı idiniz.

  Bu mübarek İslâm dininin emirlerini çiğnediniz.Hristiyan ve Yahudilere hoş görünmek için, İslâm Dini’nde olmayan “Dinler arası diyalog” saçmalığını uydurdunuz. Bütün bunlardan da vahim olan, onlarla hoş geçinmek için, Kur’ân-ı Kerim’deki, Hristiyan ve Yahudiler için buyurulan o ikaz ve azap ayetlerini çıkarıp onların hoşlarına giden bir Kur’ân hazırlamak üzere iken yakalandınız ve bunu başaramadınız.

  15 Temmuz gecesi, ülkemiz, çok büyük bir badirenin eşiğinden dönmüştür. Rabbim hainlere fırsat vermedi onların bu tuzaklarını başlarına geçirdi.

 Milletine ve devletine sahip çıkan ve dik duran, büyük devler adamı, 40 yıllık bu hain çalışmayı bitiren,Saygıdeğer Cumhurbaşkanımız,Sayın Başbakanımız, Sayın Bakanlarımız, Sayın AK Partili Milletvekillerimiz, size minnettarız. Bu hain darbe karşısında, sergilediğiniz demokratik tavır şâyan-ı şükrandır.Sizleri saygıyla selamlıyoruz. Bu hainlere en ağır cezalar verilmelidir. Bunlara destek veren,devlet kurumlarındaki tüm fetöcüler de tespit edilip derhal görevlerine son verilmelidir. Bu aziz milletin, bu maaşlı teröristlere verecek parası yoktur.

  Bu hain saldırılarda, hayatını kaybeden aziz, sivil,asker ve güvenlik güçleri demokrasi şehidi kardeşlerimizi rahmetle anıyoruz. Ruhları şâd olsun. Mekanları cennet olsun. Bu aziz millet onları hiç unutmayacaktır. Yaralı olan kardeşlerimize de acil şifalar diliyoruz.

  Yüce Rabbimiz, Allah (C.C.) bu aziz ve necip milleti, bu cennet vatanımızı böyle hainlerden korusun. Bayrağımızı indirtmesin,ezanımızı dindirtmesin, bu aziz milleti bu cennet vatanda kıyamete kadar daim eylesin. Âmin, Âmin !..