MENÜ
Erzurum 22°
Erzurum Gazetesi
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Allahu Ekber…
Cahit Okcu
YAZARLAR
22 Ocak 2018 Pazartesi

Allahu Ekber…

Şimdi Türk zamanı.

Şimdi Türk’ü’ söyleme söyleme zamanı.

Şeytanlar sobelenecekse hep Asya’da Türk çağırır Tarih. Ozan namlular Türk’ü’ söylemeye başladı yeniden, nihayet analar sakladığı çiçekleri döktü bahara, arayarak değil arandığımız için bahar olduk işte. Bahar getirmek için Kıble dağlarına dağ aşarak, bulanan Asi’ın feryadında öfkemizi yıkamadan, yolları seccade gibi sarmadan namlu biçimi yaratılmış dizlerimize,  yiğit bahtlar yazmak için çıktık yollara... 

Şimdi her mermi bir mektup. Her mermi bir selam taşır kıbleye. Buralar ne Afrin, ne Mümbiç, ne Gazze, ne Kerkük! Buralar Hicaz’ın dar sokakları. Yolumuz var, yol var dahi aşılacak , borcu var mazi bahtın yarınlara. Kundakların diyemediği cümleleri şimdi namlular söyleyecek. Feryadı özgürlük olan her cümle bizim, her ‘gel’ türküsü bizedir.

İşte, gurbet olmuş sılaların tamamlanmamış cümleleri geliyor. Yarım bırakmadığımız şafaklara güneş taşımakta tebessümler. Ay ışığına sarılı sarartıların, karanlıkta Fırat’a, Asi’ye atılan huzur kundaklarının hasatıdır yeniden.

Biz güneşi çalınan mazinin özrüyüz. Bizi eller değil ruhlar çağırır. Dudağı kanayan çocuk, saçları kesilen gelin, ensesine şehit yüklenen secde nine. Dilimizi, hükmümüzü, sıcağımızı unutanlar çok oldu elbet. Ama öyle tohumlar bırakmıştı ki akından dönen Akıncılar, bunu asla fark edememişlerdi.

Özgürlük!..

Toprak altında değil gökte yeşerdiği için uzanamadılar bu tohumlara. Şimdi biraz gül dökülecek göklerden. Çanakkale’de olduğu gibi. Beyaz üzerine, ana yazması kadar beyaz, kar beyazı üzerine damlayacak özgürlüğü Asya’nın. Şimdi Türk zamanı..

Şimdi Özgürlüğe teminat verme zamanı. ‘Zinhar Bağdat fethedile!’ hükmü zamanı.'

'Biz bülbül-i muhrik-dem-i şekva-yı firâkız… Ateş kesilir geçse sabâ gülşenimizden’  dedi ya, biz sabah kovandan ayrılan arılar gibiydik hep. Özgürlük denen hasta kraliçeye çiçek aradık, çiçek bulduk, işte yeniden kovanlardayız…

Saklananlar sobelenecek, saklayanları ak yumruklu öfkelerimiz kundaklayacak. Artık yağmuru bulutlara sormayacak yarınlar. Hatıra için değil hatırlanacak yarınlar için buradayız deme zamanı. Her seccade sardıkça çığlığını duyup öfkelendiğimiz ruh sılalarımız için. Peygamberin gülümsediği gün. Buradayız, geldik işte…

Bu beyaz öfkeyi ben değil de, Mevlana anlatsın dünyaya!.. Yağmura tohumu, özgürlüğe tüfeği, mektuba kırık kalemi, hasrete Türkü…

 

‘ Ben öyle bir zerreyim ki,
 bütün âleme isyan etmişim.
 Havaya, toprağa isyan etmişim,
 Ateşe, suya isyan etmişim.
 Altı yöne isyan etmişim.
 Beş duyuya isyan etmişim.

Hava, toprak, ateş, su da neymiş ki,
altı yön de neymiş,
beş duyu da ne.
Benim için hiç bir şey umurumda değil.’

Şimdi Türk zamanı.

Şimdi Türk’ü’ söyleme söyleme zamanı.

Şeytanlar sobelenecekse hep Asya’da Türk çağırır Tarih. Gönüllerimiz özgürlük yumruğu gibi sıkılı. Gece ay, gündüz güneş…

Kıble dağlarında mermiye de, iradeye de, ifadeye de selam olsun…

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Gürhan ÖZORHAN
 24 Ocak 2018 Çarşamba 19:03
Yine yakmış yar mendilin ucunu!Ruhlar ötesinde bir gezinti daha yaptırdın üstadım. Kaleminiz ve yüreğinizi ayakta alkışlıyorum.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   Künye
Copyright © 2024 Erzurum Gazetesi