Her kademedeki sorumlu ve yetkili, birlik ve beraberlik sözcüklerini her iş ve hareket için dilinden düşürmez bilirsiniz. Ama birlik ve beraberliği sağlama becerisi de, çok az insana nasip olur.
Bilindiği gibi birlik ve beraberlik, iç ve dış barış için çok önemli hatta kaçınılmazdır. İsterseniz birlik ve beraberliğin çok önemli olduğu alanlarından ilk aklımıza takılanları sıralayalım:
Ailede önemli,
Apartmanda, sitede, mahallede önemli,
Köyde ve kentte önemli,
Kurumda, kuruluşta önemli,
Sivil toplum kuruluşlarında önemli,
Legal ve illegal her türlü örgütte önemli,
Cami ve cemaatte önemli,
Siyasi, Askeri ve sivil birlikteliği olan hayatın her alanında önemli,
Ülkelerin hayatında önemlidir..
Bunun karşıtı olan tefrika ve ayrılık ise, bir o kadar zararlı.
Kim için?
Herkes için..!
Fayda veya zarar açısından “ Birlik ve Beraberlik “ noktası, can alıcı nokta olduğu için bütün vuruşlar bu noktadan yapılıyor..
Kimdir bu vuruşu yapanlar?
-Bozguncular,
-Anarşist örgütler,
-Yıkım ve terör için her türlü mücadeleyi hedef seçen herkes ve kesimler..
NE YAPARLAR
İsterseniz yukarıda sıraladığımız hususlardan sadece makro düzeyde “Ülke “yi ele alalım ve bir ülkeye ne yaparlar onu görelim. Birlik ve beraberliği bozmak için bakın ne yapıyorlar?
-Hassas bölgelerde eski kan davalarını kaşıyarak aileler arası birlikteliği ve barışı bozarlar. Aileler arasındaki husumetleri gün yüzüne çıkararak birbirine düşürürler, Buna Doğu ve Güneydoğu Bölgelerimizde verilebilecek çok örnek yaşanmıştır.
-Etnik yapıları ortaya çıkarıp tez ve antitez haline getirerek taraflara servis yaparlar ve çıkardıkları kavga ve katliamları uzaktan seyrederler.
-İdeolojik yapılandırmalar yaparak karşıt görüşlü bloklar oluştururlar ve blokları kıyasıya savaştırırlar , böylece ülkeyi baştanbaşa anarşik bir meydana çevirirler,telafisi mümkün olmayan mal ve can zayiatlarına sebep olurlar..Ülkemizdeki 12 eylül öncesi sağ-sol hadisesi gibi..
-Din farklılığını derinleştirerek çatışma düzeyine çıkarırlar, birlik ve beraberliği bozarlar. Günümüzde Beyrut’ta, Bangladeş’te,Hindistan’da ve daha birçok dünya ülkesinde Müslümanlarla Hıristiyanlar arasındaki çatışmalar veya tarihte meşhur Haçlı seferleri gibi..
-Mezhep ayrımı yaparlar.Kısa sürede çatışmaya ve kanlı boğuşmalara yol açarlar.Sadece doğu toplumlarında değil..Avrupa’da da böyle olmuş..Ortaçağda Paris’in nüfusu bir gecede mezhep çatışması yüzünden beşten dördü hunharca katledilmiştir.Aynı şey, misilleme olarak İrlanda’da yaşanmıştır.
-Toprak bütünlüğünü sağlamak adına birlik ve beraberliği bozarlar.Rumların Kıbrıs’ta Türklere yaptıkları gibi..
-Uluslar arası pürüzleri bahane edip savaş ve çatışmaları zaruri hale getirmeye çalışırlar.Afganistan için Bin Ladin bahane edilerek veya Irak için kitle imha silahları bahane edilerek Amerika’nın birçok müttefikiyle birlikte bu ülkelere saldırması gibi..
HATIRLAMAYA ÇALIŞIN..
Ülkemizde son 40 yılda yaşanan hadisleri lütfen bir bir hatırlayın, birlik ve beraberliğe uymadığımız için maddi ve manevi olarak birçok zarara uğramadık mı?
Dönen entirakalar, yapılan kavgalar, değiştirilen yönetimler ve sonuçta yok edilen insanlar, zayi edilen milli servetler ve kayıp edilen zamanlar ne kadar büyük yekûnlar tutuğunu tahmin edebiliyor musunuz?
Örnek olsun diye sadece 12 Eylül 1980 darbesinin basın kuruluşlarına yansıyan bilançosuna vereyim..!
650 bin kişi gözaltına alındı.
1 milyon 683 bin kişi fişlendi.
210 bin davada 230 bin kişi yargılandı.
7 bin kişiye idam cezası istendi.
517 kişiye idam cezası verildi.
50 kişi idam edildi.
98 bin 404 kişi "örgüt üyeliğinden" yargılandı.
14 bin kişi yurttaşlıktan çıkarıldı.
30 bin kişi "mülteci" olarak yurtdışına gitti.
300 kişi kuşkulu şekilde öldü.
171 kişi işkenceden öldü.
Cezaevlerinde 299 kişi öldü.
14 kişi açlık grevinde öldü.
16 kişi "kaçarken" vuruldu.
95 kişi "çatışmada" öldü
Şimdi ne kadar hayıflansak kayıplarımızı geri getirebilir miyiz?Elbette hayır..!
O halde birlik ve beraberlikte karar kılmalıyız.Sıkılmış bir yumruk gibi..Çünkü birlik ve beraberlikte;
Ortak akıl vardır
Ortak inanç vardır,
Ortak işbirliği vardır.
Bu ortak bileşenler kuvvet demektir, dinamizm demektir, uyum demektir ve toplumsal barış demektir.
Her milletin ve ülkenin en fazla ihtiyaç duyduğu şeyler de bunlar değil mi zaten?