“Bize verilmeyen haklarımızın geri alınmasına hep beraber elbirliği, kafa birliğiyle atılalım. Bilmeliyiz ki haklar verilmez, ancak büyük gayret, çalışma ve yorulmak bilmez bir mücadele ile elde edilebilir”.
Dr. Fazıl KÜÇÜK
Eylül ayının gelmesi ile yazın kavurucu sıcakları da kendisine gidecek bir yer arayışına da girdi. Serin hava koşullarının başlamasına karşın iç ve dış politik gelişmeler serin havanın aksine alabildiğince ısınmaktadır. Bölgenin bir ateş çemberinden geçmekte olduğu noktada adada ikinci tur görüşmelere geçiliyor.
Burada yanıtının aranması gereken soru, “Bu güne değin elde edilen kazanımlar nelerdir”. Bu sorunun yanıtının verilmesi gerekmektedir. Aradan geçen 60 yılı bir köşeye koysak bile son bir yılda elde edilen kazanımların konuşulması, tartışılması ve değerlendirilmesinin yapılması gerekiyor.
Aksi halde -ki genel kanı bu noktadadır - son bir yıl içinde havanda bol miktarda suyun dövülmesi, ortalık yere çıkmış olacaktır.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti adına görüşmeleri yürütenler, dünyaya ve uluslararası tüm kuruluşlara çözümü isteyen ve zorlayan taraf olarak görüntü vermiştir. Bu görüntünün uluslararası sorunlarda, özellikle AB ile sürdürülen müzakerelerin karar aşamasına geldiği noktada, Türkiye’nin elini güçlendireceği beklentisi ile yapıldığını söylemek istiyoruz.
Böylesi bir görüntüyü vermiş olmakla, Kıbrıs Türklerine ek bir avantajı sağladığı ne yazık ki söylenemez. Aynı şekilde Türkiye’nin uluslararası sorunlardaki konumunda da hiçbir rahatlamayı sağlayamamıştır. Nisan 2004 yılı referandumu öncesinde, Kıbrıs Türkleri de benzer görüntüyü vermeye zorlanmışlardır.
Referandum öncesinde verilen tüm sözlerin hiç birisinin tutulmadığı unutulmamıştır. Güzel ülkemin tüm siyasetçileri de bundan duydukları rahatsızlıkları sıklıkla dillendirmişlerdir. Ki yaptıkları doğru idi. Çünkü halkın düşünce ve isteklerine tercüman oluyorlardı. Böyle konuşmalarına karşın adada kuşku bulutları dolaşmakta mıdır ne…
24 Nisan 2004 referandumdan sonra Kıbrıs Türklerinin ensesinde boza pişirircesine uygulanan dışlanma ve izolasyonlar daha da ağırlaştırılarak sürdürülmektedir. Kıbrıs Türklerinin bu uygulamaları hiçbir zaman hak etmediklerini yinelemek istiyoruz. Görüşme masasından kalkmamanın bedeli bu olmasa gerek. Dünyada kazanıldığı söylenen sempati, züğürt tesellisinin ötesinde oluyor mu ne…
Esmer tenli vatandaş referandum sonuçlarını değerlendirdiği ve BM Güvenlik Konseyine o günlerde sunduğu raporunda, “Kıbrıs Türkleri üzerindeki gereksiz kısıtlama ve izolasyonların kaldırılması gerekir. Bu Güvenlik Konseyinin kararına aykırı değildir” diye yazıyordu.
Kıbrıs’ın garantörü olan İngiltere’nin şaşı olan bakışı bu noktada bir kez daha ortalık yere çıkmaktadır. Rumlara ait olan Kıbrıs Hava Yolları’nın uçakları Londra’ya doğrudan uçuşlarını sürdürmektedirler. Buna karşın Kıbrıs Türk Hava Yolları ve CTA Holidays Ltd’in uçaklarına gerekli izni vermemekte direniyorlar.
Kıbrıs Barış Harekatları sonrasında kurulan şirket, bu konuda 35 yıldır hukuk mücadelesi vermektedir. Bu ambargoyu kırabilmek adına geçtiğimiz aylarda İngiliz Yüksek Mahkemesi’ne yaptığı başvurusu, bir süre önce reddedilmiştir. İngilizlerin, bir insan hakkı olan yolculuk etme özgürlüğünü kısıtlamaları, Yüce İngiliz adaletinin göstergesi oluyor mu ne…
BM Güvenlik Konseyi’nin, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tanınmamasına” ilişkin kararını, görevde bulunduğu süre içinde ortadan kaldırtmak için hiçbir çalışmayı yapmamış olan esmer tenli vatandaşın önerisinin ciddiye alınacak bir yanının olmadığını vurgulamak istiyoruz.
BM Güvenlik Konseyi’nin üyesi olan Türkiye’nin eline altın bir fırsat geçmiştir. Son olarak Sevgili Ertuğrul Apakan Türkiye’yi temsil etmek üzere atanmıştır. Kıbrıs konusundaki uzmanlığı herkesçe kabul edilen sevgili Apakan’a bu konuda ciddi anlamda çok iş düşmektedir. Kendisine kolaylıklar ve başarılar diliyoruz.
Kıbrıs davasının çözümü konusunda, kırmızı çizgilerimiz vardı yoktu tartışmalarını doğru bulmuyoruz. Bu yaklaşımın artık çok gerilerde kalması gerekmektedir. Ortak payda ve noktamız olan Kıbrıs, ulusal bir dava ise güzel ülkemin siyasetçileri alanlar sizleri bekliyor.
Anadolu’nun güzel insanlarının düşüncelerini bir kez daha öğreniniz. Onların görüş ve düşünceleri sizlerin yolunuzu aydınlatacaktır. Gelinen bu noktada yüreklerinizi kimseye ipotek vermeyiniz…
Karşı taraf çirkin olan yüzlerini daha da çirkinleştirerek yeni oyunlara başladılar bile. Uyduruk bazı gerekçelerle 2. tur görüşmelere katılmamak için adeta mızıkçılık yapıyorlar…
SEVGİ ile kalınız…