En başta ifade edeyim; amacım hiç kimseyi karalamak, lekelemek değil..Buna ne benim hakkım var, ne de başka bir kimsenin..Buna rağmen " laf ortanın, illa alanın " tekerlemesinden kendisine pay çıkaranlar olacaksa kendileri bilirler. Her halde yazıda sözü edilen " sevdalı "dan ben kast edilmişim diye evhama kapılanlar olabilir; önemsemiyorum.
Böyleleri olsun tabii.
Zaten amaç bu tür sevdalılara dur demeye çalışmaktır. Hanı her platformda " Ben Erzurum sevdalısıyım, Erzurum'u çok severim " diyenler var ya sözüm onlara..Ben bu şehirde okuyarak ve çalışarak ömrümü ilerlettim.
Bugüne kadar Erzurum sevdalılarının, Erzurum âşıklarının Erzurum'a adam gibi dişe dokunur bir şey yapmadıklarını ancak zamanla fark ettim. Ben de herkes gibi bu tip insanları Erzurum'a olan sevdalarını dile getirdiklerinde alkışlardım. Ama alkışların arkası tamamen boş olduğunu çok sonra gördüm. İstisna her yerde ve her işte olduğu gibi burada da var..O istisnaları yazımın ilerleyen bölümlerinde açıklayacağım; hem de o zaman " Gelin bu gerçek Erzurum sevdalılarına birlikte saygı ve sevgi gösterelim." davetini yapacağım üstelik..
Erzurum'da doğmak hatta Erzurum'da büyümek bile, bu büyük lafları kullanmaya yol vermez. Önemli olan;
-Erzurum'a geniş yansıması olan hizmetler yapmak,
-Erzurum'a iş ve aş sağlayan müesseseler kazandırmak,
-Şehri çağdaş hale getiren altyapılara sahip kılmak,
-Halkın rahat ve huzurunu sağlayan yatırımlar yapmak,
-Şehri bütününü ilgilendiren sorunlarını çözmek.
Saydıklarım sayfanın ön yüzü..
Diğer yüzüne baktığımızda ise, örnek sevdalımızı önce tanımlayalım; doğum yeri Erzurum hatta öz beöz Erzurumlu.. Akrabalarının çoğu hala Erzurum'da, üstelik atalarından kalma konutu, işyeri bile gayrimenkul malvarlığı olarak Erzurum'da..Satmıyor,bekletiyor..Gün olur,devran döner bir bakarsınız tekrar memlekete dönüverirler diye.. Veya memlekete olan bağlılıklarının göstermelik devamı için nostaljik olarak bir irtibat tarzında elde tutmak.
...Ve bundan öteye de Erzurum'la hiçbir alakaları kalmamıştır..Yıllar önce paralarını, pullarını toplayıp Erzurum'dan büyükşehirlere gitmişler, oralarda yeni yeni çevre edinmişler, apayrı konu komşuya sahip olmuşlar, Erzurum'dan götürdükleri paralarıyla yeni işler kurmuşlar ve daha fazla para kazanmaya başlamışlar, İş aleminde " İş adamı " olmuşlar..
Hatta ekonomide ve ticarette söz sahibi olmuşlar.. Bunlar, ülkenin neresinde olurlarsa olsunlar başarılarından dolayı onları kutluyor,Erzurumlu olarak, hemşeri olarak onlarla iftihar
ediyoruz..
Şimdi kendileriyle iftihar ettiğimiz hemşerilerimizi tekrar konumuzun içine alalım ve şu soruyu soralım.
-Erzurum'a ne yaptılar?
-...............................
Soruyu cevapsız bırakmak " Hiç bir şey yapmadılar " anlamında..
Evet, Erzurum'a bir şey yapmadılar. Onların yüz akı olacak ve Erzurum'un da yüzünü güldürecek yatırımlar yapmadılar. Erzurum'a katma değer kazandırmadılar. Bütün icraatları Sultan sekisinde çaşır ve civil peynir ziyafetlerinde,
- Biz Erzurum sevdalısıyız,
-Erzurum aşığıyız,
-Erzurum'u canımız kadar severiz..
Nutuklarından ibaret kaldı.
Üstelik Erzurum'da kazandıkları paraları başka diyarlara götürüp yatırım aracı yaptılar. Bu para başka yerlerde fabrika oldu, işyeri oldu. Ancak başkasına iş ve aş kapısı oldu.
Buna rağmen, Bunları asla suçlamak istemiyorum; sonuçta yaptıkları yatırım bu
ülkeye yapılmış yatırımdır, topladıkları sermaye milli sermayedir.
Ama kalkıp bu halleriyle Erzurum'a sevdalı olduklarını söylemeleri gerçekçi değildir, onlara vallahi ve billahi inanamam..
( Devamı haftaya )