MENÜ
Erzurum 18°
Erzurum Gazetesi
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Dünya İle Barışık Yaşamak..(2)
Zülküf Usanmaz
YAZARLAR
3 Nisan 2010 Cumartesi

Dünya İle Barışık Yaşamak..(2)

Kısaca hatırlatalım; ilkyazımızda yurtta ve cihanda barışın önemi üzerinde durduk. Kalıcı dostluk ve barışa örnek olarak sekiz asırlık dostumuz olan Almanları anlatmıştık. Dünyamız iki büyük savaşında alt üst olurken bile, Almanlarla olan dostluğumuzun bozulmadığını
belirtmiştik.
Bilindiği üzere Almanya, özellikle ikinci cihan savaşında haddinden fazla tahrip edildi. Ağır bombardıman altında taş üstünde adeta taş kalmadı. Savaştan sonra ülkenin baştanbaşa yeniden imara ihtiyacı vardı. Bir yandan da Avrupa'da gelişen sanayi hamlesi karşısında sanayi alanında da kendi ayakları üzerinde durmak istiyordu. Bu yüzden de yabancı işçiye ve iş gücüne ihtiyacı vardı. İşçi talebi, dost olarak bize de yapılmıştı.
 SON YARIM ASIRDA
Bu yüzden Almanya, bundan yaklaşık 50 yıl önce( 1961 yılında ) Türkiye ile çalışma alanında işbirliği yaparak Türk işçilerini Almanya'ya davet etti. İşçilerimizi, devlet törenleriyle Karşılayarak kabul ettiler. Kabul esnasında erkeklik durumlarını bile doktorlarına muayene
ettirerek sapasağlam aldılar, çalıştırdılar. Zaten İki ülkenin çalışma işbirliği aktif olarak bu tarihten sonra başlar. İlk kez ülkesine 6.800 kişi Türk işçisini alır. Bu sayı yıldan
yıla artarak devam eder. Öyle ki;
1971 de 652 bin kişi
1981'de 954 bin kişi,
1991'de 1.780 bin kişi,
2001'de 2,5 milyon kişi olmuş..
Resmi kayıtlara göre bu gün Almanya'da iki buçuk milyon Türk, resmi olmayan rakamlara göre ise üç buçuk milyon Türk var.
Birçoğu artık vasıflı ve işveren konumunda..Tespitlere göre 50 bin işveren Türk , Almanya'da faaliyet gösteriyor ve 230 bin işçi çalıştırıyor. Resmi rakamlara göre yıllık
Ciroları 23 milyar avrodur.
Diğer yanda İki ülkenin ticari ilişkileri öylesine gelişti ki en fazla ihracat yaptığımız ülke Almanya olmuş..2003 yılındaki ihracatımız 17 milyar avro..Buda toplam ihracatımızın o yıl için yüzde 17'sini oluşturmuş...Yine 2003 yılında Türkiye'ye üç buçuk milyon Alman turist
gelmiş..
SİYASİ ALANDA TÜRKLER
Başka bir boyut daha..Almanya'da 400 bin Türk seçmen oy kullanıyor,Türklerden milletvekilleri var, Belediye başkanları var, meclis üyeleri var kısaca siyasi hayattaki yerlerini almış bulunuyorlar..
Ayrıca Almanya 'da üçbuçuk milyon Müslüman var. Bunun için 300 den fazla Cami, bu ülkenin sosyal hayatında yer almış. Diğer tarafta 25 bin Türk öğrenci, Alman okullarında tahsil yapıyor.. İşçilerimiz, Almanların en zor sektörlerinde tertemiz alın teri döktüler. Emek verdiler, enerji harcadılar, güçlerini ve ömürlerini tükettiler. Onların sayesinde Alman sanayisi gelişti ve ekonomisi büyüdü. Öyle ki Sanayi sektöründen otomotiv sektörüne, inşaat sektöründen dokuma sektörüne, hizmet sektöründen imalat sektörüne kadar her alanda katma değer sağladılar.
NE OLDU DA BAŞKA AĞIZ KONUŞUYORSUNUZ
Birinci dünya savaşından önce Mondros mütarekesine ve Sevr anlaşmasına zemin hazırlayan İngiltere'nin, Fransa'nın ve Rusya'nın gizli planlarına katılmadınız ve Osmanlının yanında yer aldınız..Biz de bu dostluk adına bir imparatorluk feda ettik..
Bu gün ise Avrupa Birliğine tam üye olmamızı istemiyorsunuz. Bizim için " İmtiyazlı Ortaklık " öneriyoryorsunuz. Türkiye Ülkenizdeki Türkler için lise seviyesinde okul açmak istiyor, bize uyum sağlamayacaklar diye istemiyorsunuz.
Ya bizim geniş ve hoşgörülü toleransımıza ne demeli..! Ülkemizde Liseleriniz var, hastaneleriniz var. Şimdi üniversite açma talebiniz bile var..Bunların tamamını hoş görmüş ve Beykoz'da üniversite açmanız için 120 dönüm yer bile tahsis etmişiz..Elinsaf..!
 SON YILLARDA VATANDAŞLARIMIZA KARŞI DA..
Almanlar son zamanlarda;
- Türk ailelerine karşı kundaklama eylemlerini düzenlediler,
- Avrupa Birliğine olan üyeliğimiz için burun kırın ettiler,
-Türk gençlerini polis karakoluna alıp döverek komaya soktular ve öldürdüler,
-İnsanımıza karşı ırkçı, nefretçi akımları hoş gördüler,
Bize karşı olan bu duruş, dostluğumuza yakışmaz hatta ne dostluk adına bir duruş olabilir, ne de yeni sıcak yaklaşımlar için bir gelişme sayılabilir..!
Doğrusunu söylemek gerekirse takınılan tavırlar ve yapılan eylemler çirkin bir düşmanlığa daha yakın bir yaklaşım bile sayılabilir.
TAVSİYEMİZ
4 Yıl aradan sonra ülkemizi ziyarete gelen Sayın Angela Merkel'e hatırlatmak lazım..Size tavsiyemiz tarihi gelişmeye paralel olarak yine dost kalalım..Emin olun ki, sizin bize olan ihtiyacınız kadar, bizim size ihtiyacımız yoktur. Bakın bölgesel ve uluslararası meseleleri bizimle konuşmaya geliyorsunuz,
İran'ın nükleer programlarını, Irak ve Afganistan savaşlarını, Kıbrıs ve Ermenistan problemlerini hatta terörle mücadele hususlarını karşılıklı görüşmelerde bulunmak üzere bize geliyorsunuz..İyi de ediyorsunuz..
Artık siz de biliyorsunuz ki dünya dünkü dünya değil..Aklınızı başınıza toplayın; ülkenizdeki vatandaşımıza sahip olun..Avrupa Birliğinde yanımızda olun, bilin ki Atalarımız nasıl size sadık dost kaldılarsa, biz de size dost kalmak istiyoruz..Çünkü, biz sizinle tam sekiz asırlık dost kaldık dost.. Bunun anlamı bizde çok farklıdır..
Ve biz başka milletlere asla benzemeyiz..!

 

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   Künye
Copyright © 2025 Erzurum Gazetesi