MENÜ
Erzurum 14°
Erzurum Gazetesi
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Dikenin Yumuşağı
Ahmet Göksan
YAZARLAR
9 Ekim 2010 Cumartesi

Dikenin Yumuşağı

“Bu davayı kazanmak artık bizim için bir onur meselesi olmuştur. Büyük Türk milletinin kanını taşıyan biz yüz bin Türk, ne bugün ne de yarın atıldığımız ve ant içtiğimiz bu zorlu uğraştan gerileyecek değiliz”.

                                                                                                                  Dr. Fazıl KÜÇÜK

 

            Kıbrıs’ta yaşanmakta olan uyuşmazlığın çözümüne ilişkin yoğun çalışmaların yapıldığı günlerden geçiyoruz. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti adına görüşmeleri sürdürenlerin iyi niyetinden kuşku duyulmuyor. Buna karşın Rum tarafı bilinen uygulamalarına devam ediyor. Bu gerçeği sürekli olarak yinelemekten gına gelmiş olsa bile paylaşmayı sürdüreceğiz. Aradan geçen zaman diliminde Rum tarafı adına görüşmelere katılmış olanlar son günlerde bülbüller gibi şakımaya başladılar.

Bildik kişiler, Kıbrıs Türklerinin haklarını teslim etmedikleri için bugünlere gelindiğine aynaya bakmadan vurgu yapıyorlar. En uzun süre görüşmeci olan Bay Klerides’ten sonra iş adamı olan Bay Vasiliyu da benzer açıklamalarda bulunuyor. Bir dönem Türk isteklerine ılımlı baktığı için siyasi yaşamı Ortodoks Kilisesi tarafından sona erdirilen Dışişleri Bakanı eskisi Bay Nikos Rolandis, “önemli fırsatlar kaçırdık” diyerek hayıflanıyor.

Bay Rolandis Alithia gazetesinde yer alan değerlendirmesinde, “Görüşmelerin Talat zamanında oldukça yararlı olduğuna inanıyorum. Ne yazık ki o zaman da ne acele ettik ne de olması gerektiği gibi etkili bir şekilde hareket ettik. Zamanın geçip gitmesine izin verdik. Daha sonra oldukça zor bir müzakereci olan Eroğlu seçildi. Şu anda koşuyor ama yetişemiyoruz” diyordu.

“Yerinde sayan görüşmelerle” bir sonuca ulaşılmayacağının altını çizdikten sonra Papadopulos’la 5 yıl kaybettiklerini kaydediyor. “Dimitris Hristofyas’ın DİSİ ile anlaşmaya varmasını umut ediyorum. Bu ittifak olmadan hiçbir şey olmaz. Geçmişte Hristofyas’ın ortakları bütün bu fırsatları yok ettiler ve şu anda da O’nun izlediği çizgiye karşı çıkıyorlar” diye şikayet ediyor.

Bay Rolandis’in ılımlı olduğu ve yaklaşımı biliniyor. Buna karşın Rum Ulusal Konseyi ve Ortodoks Kilisesinin aldığı kararların dışına çıkamadığı da unutulmamıştır. Söylemlerini uygulamaya koymasına izin verilmediği gibi dışlanmıştır. Siyasi yaşamı sona erdirilmiştir. Büyük koalisyon diye tanımlanacak iki büyük partinin uzlaşmasının, çözüme yetmeyeceğini kendisi de çok net olarak biliyordur.

Rum tarafının tutumunun bu kadar keskin ve aynı derecede sert olduğu biliniyor. Bu nedenle önümüzdeki ay BM adına yapılacak olan açıklamanın bir işe yaramayacağını söylemek fazladan abartı olmasa gerektir. Uluslar arası toplumun başındaki kişinin BM Genel Kurulundaki konuşması da oldukça ilginçtir. Kıbrıs sorunu diyerek ortalığı ayağa kaldıranlara inat, Kıbrıs uyuşmazlığından hiç söz etmemesi de üzerinde durulmasını gerektiren bir husustur.  Aynı kişinin 2010 yılı başlarında adaya yaptığı ziyarette ise “ne haliniz varsa görün” yaklaşımını sergilediği de unutulmamıştır.

Bu durumda “50 yıldır çözülemeyen uyuşmazlığı biz çözeceğiz. Bir adım da önde olacağız” yaklaşımının da hiçbir işe yaramadığının artık görülmesi gerekmektedir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin geleceğinin artık konuşulması ve tartışılması kaçınılmazdır.

“Biz de cami bombaladık” yapay gündemi ile sıkıntıları aşmak olanaksızdır. Adada yaşanmış olan bu olayların, kim veya kimler tarafından yapıldığı çok iyi biliniyor. O günün koşullarında yaşanmış olan olayları günümüzde kaşımanın kim veya kimlere yararı olacağı da çok net olarak bilinmektedir. Susmanın da bir erdem olduğunu yeniden anımsatmak gerekiyor mu ne…

SEVGİ ile kalınız…

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   Künye
Copyright © 2025 Erzurum Gazetesi