Herkes bilir ki bugün ülkemizde gelir dağılımı tam adil değildir. Hele bu dağılım çalışan kesim ile emeklileri arasında adeta bir uçurum haline gelmiştir. İşin kötü yanı bu uçurumun günden güne kapanmasını sağlayacak tedbirlerin alınması yerine, farkı iyice büyütecek uygulanmalar yaşanıyor. Birisine kepçeyle dağıtılırken, diğerine sus payı kaşıkla veriliyor. Üstelik bu fark dile getirildiği zaman hemen bütçe imkânları itiraz olarak ve Yunanistan’a döneriz korku olarak geniş gariban kitlesine dayatılıyor.
Gariban kitlesi dedim. Çünkü bugün emekli memurun yüzde doksanı bu gariban kitlesinde yer alır. Geriye kalan memur ise imtiyazlı kitle olarak karşımıza çıkıyor. Açık bir örnek: Bunların ücret artışları da toplu sözleşme ile belirlenmişti. Ama toplu sözleşmeye bağlı kalmadılar. Kanun ve kararnameler çıkardılar, onların maaşlarını yeniden düzenlediler, ek göstergelerini değiştirdiler. Bunları tek tek saymak istemiyorum. Çünkü bütün kamuoyu onları net olarak bilir.
Ya gariban kitlesi… Onlar zaten çoktan Yunanistan’ın yaşadığını yaşıyorlar ve onlar çoktan Yunanistan’a dönmüşler. Onlar için bu fobinin hiçbir anlamı kalmamıştır. Bu iddia boşuna değildir. Bakın, 2015 yılında emekli memur maaşına yapılacak yüzde üç artışın yanında enflasyon farkının da verilmesi isteniyor. Cevap hazır “ Olamaz “ Çükü toplu sözleşmede yok…Demek ki kanun, kararname, yönetmelik garibanlar için rafta çalışmaz.! Bu uygulama çifte standartlıktır, yakışmaz..!
BİRKAÇ ÖNEMLİ HUSUS
1-Bir amir düşünün..! Ömür boyu birlikte çalıştığı işçisinden daha az emekli maaşı ve emekli ikramiyesi alıyor, bu nasıl bir çalışma sistemidir Allahım? Tahsil, makam, unvan çalışırken birer değer ve ölçüydü de, emekli olurken neden hepsi yok oluyor?
2-Memurun bütün ek gösterge basamakları arasında düzenli bir oran mevcuttur. Ancak 3000 gösterge ile 3600 gösterge basamakları arasında aksine iki katına yakın anormal bir oran takip edilmiştir. Tam 18 yıldır bu hata devam ediyor. Bir milletvekili bu yıl sırf bunun için Meclis Başkanlığına kanun teklifi verdi. Yine değişen bir şey olmadı. Diğer taraftan da birçok imtiyazlının göstergesi 3600 göstergesine çekilerek bu mağduriyetlerine son verildi.
3-Yapılan toplu sözleşme ile Sayın Ahmet Gündoğdu övünüyor. Ama memur ve emeklisini ne kadar enflasyonun gerisinde bıraktığını artık herkes biliyor. Haydı bu sendikacı kandırıldı diyelim, ya onu kandıranlara ne demeli? Bakan devleti temsil eder diye biliriz. Devlet vatandaşını kandırır mı? Hem de sayıları milyonlara varan geniş emekli kitlesi..!
4-Hayret ediyorum; bu uygulamalardan sorumlu bakanlar, bürokratlar, teknokratlar ve başında bulundukları kuruluşlar bugün ücretler arasında yaşanan dengesizliği görmüyorlar mı? Ve bu adaletsiz uygulama, toplum katmanları üzerinde yaptığı tahribatları düşünmüyorlar mı? Adaletsiz idarelerin bekası ve akıbeti için hiç tarihe bakmıyorlar mı? Ve bunu en üst yönetime neden arz etmiyorlar?
Biz vatandaş olarak inanıyoruz ki böyle çarpık ve densiz uygulamalardan ne Sayın Cumhurbaşkanımızın ve ne de Sayın Başbakanımızın haberleri vardır. Onlara sadece memur ve işçilerin toplam maaş ortalamaları arz edilerek geçiştirildiğini de biliyoruz.
Neticede dua edelim ki ülkemiz, hiçbir zaman Yunanistan gibi olmasın; eğer Yunanistan gibi sıkıntı yaşarsak hepimiz birlikte bu sıkıntıyı yaşamış oluruz. Kepçe ve kaşıkla gelir dağılımından pay alanlar işte o zaman birbirine karışmış olur.
Sayfa başına git