Önceki yazımızda milletvekilimiz Cengiz Yavilioğlu’nun “Orta Öğretim Eğitim Kampüs” çalışmasını el almıştık.
‘Sükutu seven kent’ olduğumuzu bu sayede bir defa daha gördük.
Karşılaştığım onlarca hemşehrimden bu girişime dair övgü dolu sözler duydum. Cengiz Bey için de takdirlerini ifade ettiler.
Bunların içinde, akademisyenler de vardı, öğrenciler de, veliler de…
Hemen tamamına “muhatabını arayıp bu ifadelerinizi aktarsanıza, o takdirde marifet-iltifat münasebetine katkı sunmakla kalmayıp, yaşadığınız kente getirilen hizmetler de pay sahibi de olursunuz” dedim. Hak verdiler; ama!
Gerçek budur. Takdir ederiz, ne ki içimizden yaparız bunu.
Kimileri de küçük küçük hesap peşinde..
***
Kampus mevzuu bizim için çok önemli. Sadece eğitimci kimliğimizden dolayı değil; kentimizi, insanımızı sevdiğimizden. Kazanımlarını olayın öznesi olarak yaşadığımızdan.
Kültürümüzde “göç yolda dizilir” diye bir kabul var. Öyledir, eksik-gedik yapım esnasında ortaya çıkar ve tamamlanır.
Fakat, bir konu en başından dikkate alınmalı diye düşünüyoruz.
İhdas edilen bir kuruma, yahut bir olguya vereceğiniz ad.
Bunu “Erzurum’un hal dili” başlığıyla bir vesileyle ele almıştık. Calvino’nun “Kent, düşünmen gereken her şeyi söyler, kendi sözlerini tekrarlatır sana” sözünü kayıt altına alarak.
Öyledir. Devamla şunu da not düşmüştük; “İsimler, resimler… Yaşanılan muhitleri kalıcı kılan, dünü bugüne taşıyan en belirgin mefhumlar. Bu yüzden de, bir kentin kültür kodlarını başta kendi ismi olmak kaydıyla, üzerindeki mekan isimlerinden okumak mümkündür”.
Öyleyse, nevzuhur isimlerden uzak durmak lazım.
Kurulacak Orta Öğretim Kampusu için Erzurum’u ifade eden isimlerle işe başlamak gerekiyor.
Kampuse ilk isim teklifi bizden olsun mesela.
Eğitimci bir kimlik. Milli Mücadele esnasında Erzurum Lisesinde öğretmenlik yapmış, Ermeni çeteleriyle mücadelede eşsiz hizmetler sunmuş bir isim. Solakzade Sadık Efendi…
Bu isim, bu güzel hizmete çok yakışır.
“Solakzade Sadık Efendi Orta Öğretim Kampüsü”
Bu bizim teklifimiz, farklı gerekçelerle, bizi tarif eden farklı isimler de pekala düşünülebilir.
İlkini biz yapalım istedik.
***
Bu noktada, yine bir hatırlatma yapalım ki, daha önce Havuzbaşında oluşan meydana “Nevzat Kösoğlu Meydanı” adını önermiştik.
Yakın zamanda kaybettiğimiz Kösoğlu da, Erzurum için çok özel bir simadır.
Bu özelliğini bildiği için hastalığı esnasında Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan tarafından da birkaç kez bizzat ziyaret edilmiştir.
İspir’in yetiştirdiği zirve kıymetlerimizden, “Dadaş Nevzat Kösoğlu”.
Yine ETÜ Kampusu’nun bulunduğu cadde için de ayrı bir değerimizin ismini zikretmiştik.
Henüz bir ses, bir ışık çıkmadı.
“Tivnikli Kami Caddesi”
Döneminin eşsiz şairlerinden, aynı zamanda mutasavvıf. ABD’de adına makaleler yazılmış bir dadaş.
Bu güzergahın Tivnik Yolu üzerinde olması sebebiyle böyle bir teklifte bulunmuştuk.
Bu vesileyle yineleyelim istedik.
Umalım kulak veren olur…
***
Bu arada, bir hakkı daha teslim etmemiz gerekiyor…
Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Yusuf Tekin.
Göreve geldiğinden bu yana Erzurum adına çok kıymetli hizmetleri oluyor. Cengiz Bey’in ifadesiyle Orta Öğretim Kampus çalışmalarına katkısı büyük.
Bizim de, değerli Müsteşarımıza Erzurum adına şükran duygularımız var.
Kucak dolusu.