MENÜ
Erzurum 22°
Erzurum Gazetesi
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Kalplerin Huzuru İçin
Nurullah Özkılıç
YAZARLAR
22 Ocak 2012 Pazar

Kalplerin Huzuru İçin

İnsanın maddeye, paraya nasıl ihtiyacı varsa nura, ışığa ve manevî değerlere de o nispette ihtiyacı vardır. Maddeyi, parayı kimde varsa ondan alırız
                Hayatın devamı için ekmek, su ne kadar önemli ise ruh ve kalp için nur da o denli önemli ve lüzumludur.
                Gönül nur şehri, kalp huzur makamıdır. Gönül aynasını cilalamak ve kalbimizi nurlandırmak için Allah zikrine devam etmemiz gerekir.
                Her gün günah kirleri ile lekelenen kalbimizin parlaması, günahlardan arınarak Allah' ın huzuruna yönelmesi için nura koşmalıyız.
                Şeriatı, ilim, amel ve ihlâs olarak tarif eden İmam-ı Rabbanî Hazretleri, tarikat ve hakikati de Şeriatın ihlâs cüzünün tekmili şanında yardımcı unsur olarak ifade etmiştir.
                Zaten şeriat ile tarikat bir birinden farklı şeyler değildir. Yine İmam-ı Rabbanî Ahmed Faruk-i Serhendî : " Şeriatı kabuk, tarikatı öz sananlar yanılmıştır, bunlar süflî makamlarda sapıklığa düşerler, Allah muhafaza etsin."   diye buyurmaktadır.
                İfrat ve tefrit her zaman zararlıdır. İslâm bunları men etmiştir. Her şeyi Şeriat ölçüsünde ele almış, her türlü aşırılıktan uzak durmuştur. Tasavvuf yolu ile Allah' a varmak sevgi ve gönül işidir. Zira Tarikat, gönül yolu ile Allah' a varmaktır.
                Bu yolda seyr-i süluk edenler şu üç basamaktan geçmeye gayret etmelidirler. Yani ilim ve amel merdivenlerinden çıkıp ihlâs basamağına adım atmalıdırlar.
                İşte bu yol ve bu çizgi gönül yolu ile Allah' a varmanın temel şartıdır. Kalbin huzuru, gönül aynasının cilası buna bağlıdır. Yunusların, Mevlânaların, Nakşibendîlerin, Abdulkadir-i Geylanîlerin yolu budur.
                Yüz yıllardan beri sevgi ve sevdalarıyla gönülleri fetheden Allah dostları, Gönül Sultanları bu sevdanın bayraktarlığını yapmışlardır.
                İnsanın midesi rahatsız olunca dâhiliye mütehassısını aradığı gibi manevî hastalıkların tedavisi için de maneviyat hekimlerini araması gerekir.
                Nefsin terbiyesi, kulluk noktasında ihlâsın tahsili, tarikat ve hakikat mektebinin bir meyvesi olsa gerek... Bu bir ihtisastır ve kurbiyyettir. Sevda çekenler bunu bilir. Sevdanın ve aşkın tarifi,  yaşamaktır. Bir Allah dostuna gönül vermek, muhabbet etmek,  Hakka yaklaşmaya vesiledir. Bu vesileye yapışmak Allah rızasının tahsilinde ilk basamaktır.
            Kur' ân-ı Mu' ciz ül Beyan' ın ifadesiyle: " Sadıklarla beraber olunuz. " Ayetinin sırı gereği iyilerle beraber olmak... Bir Feyz-i Rabbani ve bir lütf-i ilâhidir.
                İbadetlerden zevk almanın, kalbî huzura kavuşmanın, ihlâs ve samimiyeti elde etmenin yolu Silsile-i Sadat Efendilerimizin mübarek yoluna girmek ve Sünnet-i Rasûlüllah' ı yaşamaktan geçer.
                Sırat-ı Müstakim, gerçek Müslümanların hayat tarzı ve hayat felsefesidir. Onun için ilim şarttır. Çünkü " ilimsiz zahid kapısız ev gibidir."
                Allah nurunun kalbe çekilmesinde Mürşid-i Kâmiller bir trafo merkezi gibidir. Bu merkeze bağlananlar, ana şebekeden feyizyab olabilirler.
                Hazret-i Musa (A.S.) Tur-i Sina' da Allah'ı görmek istedi de (Len terani )" Beni göremezsin. " ihtarına muhatap oldu. Cenab-ı Hakk, dağa nazar edince dağ parça parça olmuş, Hazret-i Musa da bayılıp yere düşmüştü.
                Sultan-ı Enbiya ( S.A.V. ) Efendimiz : " Kişi sevdiği ile beraberdir. "  inci sözlerini kendimize şiar edinerek Allah muhabbetinin merkezi olan Gönül Sultanlarına sevgi ve muhabbet besleyip nura koşmalıyız.
                İslam, bir hayat tarzı, bir hayat nizamıdır. Kuran yolunda yürümek, Kuran mektebinde okumak için bir öğretmene, bir mürebbiye ihtiyacımız vardır.
Bu bağlamda Allah muhabbetinin ve Peygamber sevgisinin doruk noktada yaşanması, huzur ve mutlukla dolu bir hayat yaşamak için sadıklarla, iyilerle beraber olmak şarttır.
                 Sevgili Peygamberimiz: “Her şeyin bir cilası vardır, kalbin cilası da Zikrullahtır.” Cenab-ı Hak(C.C): “ Dikkat edin! Kalplerin huzuru Allah zikrinde (Allah muhabbetindedir.)”
Bu yolda yürümek için bir muallime, bir öğretmene ihtiyacın olduğunu unutmamak gerekir.
 
Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Bahriye DUYMUŞ
 27 Ocak 2012 Cuma 10:17
“Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu “? Deyiminden de anlaşıldığı gibi ; İlim sahibi olan insanlardaki en önemli özellik ;Yaratanı bilme özelliğidir ; Bilgili olanların bilgili olmayanlardan üstünlüğüdür . Ayrıca burada bilgili insanlara da bir sorumluluk verilmiştir. İşte Sevgili Peygamber Efendimiz de birçok hadisi şeriflerinde ilim talebi için yola çıkanların Allah yolunda olduklarını ve dünyada yapmış oldukları bu eğitim ve öğretim sebebiyle Cenneti hak edeceklerine dair müjdeleri olmuştur .Hayatımızı doğru yönde şekillendirmede bizlere yardımcı olan bizlere bilmediklerimizi öğreten bildiklerimizi ise daha iyi anlamamıza vesile olan ve bütün zorluklara göğüs gererek bizleri yetiştiren kuran yolunda yürümek ve kuran mektebinde okumak için bizlerden gayretlerini esirgemeyen bu yolda ilerlememizi sağlayan Allah dostlarını ,gönül sultanlarını , öğretmenlerimizi saygıyla ve minnetle anıyorum .
 Mükerrem Oğuz/Antalya
 23 Ocak 2012 Pazartesi 13:00
Kalpler,ancak ALLAH¹ı anmakla huzur bulur.Zira Kalp,ruhumuzun merkezidir.Ruh ise Ruhlar aleminde İLAHİ AŞKIN sefasını sürmüş onun tadını almıştır.Onun için ne bulursa bulsun bu dünyadaki hiç bir tat ya da dünyevi lezzet kalbin ve de ruhun ezelden aldığı tadı vermesi imkansızdır.Huzur bulayım diye dünyevi mal yada zevke dalan büyük hüsran içine düşmüştür.Böylece huzur bulayım derken mutlak manada helak olmuş demektir. Öyleyse gerçek huzur istiyorsan, Kur¹ana, sünnete ,manevi ışığa,manevi değerlere koş.Gerçek huzuru orada ara.Hocam, her yazın gibi bu yazınızda bizlere bir ışık oldu.teşekküler.
 Nurullah ÖZKILIÇ
 28 Ocak 2012 Cumartesi 11:41
Çok değerli Öğretmenim Bahriye Duymuş Hanımefendi'ye ve Değerli Kardeşim Mükerrem Oğuz'a güzel yorumları ve hassasiyetlerinden dolayı teşekkür ediyorum. Bu aydınlatıcı ve teşvik edici yorumlarınız bize güç katıyor, teşekkür ediyor, sevgiler ve saygılar sunuyorum.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   Künye
Copyright © 2024 Erzurum Gazetesi