Ebu cehiller her dönemde var olmuştur. Her dönemde İslam peygamberine ve İslam Dinine karşı duran ve her fırsatta saldırmaya çalışan tipler de bu ebucehiller olmuştur. İsterseniz çok yakın geçmişimizden bu tiplerin bazılarını tanıyalım:
-Teslime Nesrin: Hindistan asıllı bu kişi Bangladeş’e karşı faaliyet gösteren Hindistan Lobisine mensuptu ve onlar tarafından görevlendirilmişti, İslam’a ve Peygamberine hakaret etti,
-Selman Rüşdi: O da Hindistan kökenli bir İngiliz vatandaşı... Şeytanca Ayetler adlı kitabıyla İslam Âleminin öfkesine hedef olmuştu, hala nerede yaşadığı ve saklandığı bile bilinmiyor.
- Amerikalı Rahip Terry Jones’un kaliforniyada Kur’an-ı Kerim yakması..Büyük tepkilere yol açtı.
-Hollandalı siyasetçi Geert Wildors İslam’a ve Peygamberine hakarette bulundu.
-Müslümanlara “ Hamam Böcekleri “ diyen İngiliz Milliyetçi Parti Lideri Mark Griffin’in sözleri, özgür ifade ve düşünce kapsamında değerlendirildi, ceza almadı.
-Danimarka gazetesi Jyllands Posten’nin İslam peygamberinin karikatürlerini yayınladı, ardında aynı karikatür furyasını Fransa, Norveç, Hollanda, İtalya, İzlanda, İspanya, Almanya, Meksika ve ABD… devam ettirdi.
Bu hezeyanda bulunan kişiler, ister kendi başlarına İslam Dinine ve peygamberine saldırıda bulunmuş olsunlar, isterse bir lobinin, bir örgütün teşvikiyle yapmış olsunlar iğrenç saldırıları, hiçbir devlet tarafından desteklenmesin istiyoruz, hoş görmesinler, müsamaha görmesinler istiyoruz hatta kendi iç hukuklarına göre veya uluslararası hukuka göre hak ettikleri cezaları verilsin istiyoruz. Belki o zaman dinlere ve mukadessatlarına saldırmayı göze almamış olurlar.
Bunların mukaddesata yaptıkları saldırı, hiçbir devletin politikası olabileceğine inanmak istemiyoruz, hiçbir milletin mefkûresi olduğuna inanmıyoruz; münferit ve aşırı fanatik çıkışlar olduğuna inanıyoruz. Ancak hiçbir devlet, hiçbir sivil toplumu kuruluşu veya düşünce kuruluşu bu tipleri savunma pozisyonuna geçmemelidir. Bunları cesaretlendirecek her türlü davranıştan herkesin kaçınması gerekir..
Müslümanlar diğer dinlere ve peygamberlerine gösterdiği saygının karşılığını Hıristiyanlardan, Yahudilerden ve diğer dinlerin mensuplarından da beklerler..Müslümanlar başka dinlere ve o dinlerin mukaddesatlarına dokunmazlar.
Örneğin Müslümanlar Amerika’ya öfkelendiği zaman kiliseye, kilise dinine hele hele Hz.İsa’ya veya Hz.Merym’e hakaret etmesi veya İsrail’e kızdığı zaman Tevrat’a ve dinine hele hele Hz.Musa’ya hakarete başvurması, tarih boyunca görülmüş müdür?
Aksine diğer dinlerin peygamberlerine duyulan sevgi ve saygıdan dolayı çevremizde, ülkemizde ve İslam dünyasında sayısız İsalara, Musalara, Meryemlere, Yakuplara rastlanmıyor mu? Peki, bu dünyaların köylerini, kentlerini gezin bakalım tek bir Muhammed’e, Ahmed’e, Mahmud’ a veya Fatmalara, Zeyneplere, Ayşelere ve Haticelere rastlamak mümkün mü?
Hakaret filminin sebep olduğu olaylara bakalım; en başta Libya’da ABD elçiliğine yapılan saldırı manzarası bir insanlık dramı… İnsan olarak buna üzülmemek mümkün mü? Mısır’da Tahrir meydanı yine olaylara gebe..! Yemen’de ve Tunus’ta insanlar ölüyor..Endonezya, Nijerya karıştı. İran, Pakistan, Bangladeş ayakta...
Ve bütün İslam Ülkeleri derin bir infial içinde..
Üstelik İnfial içinde olan sadece Müslümanlar da olmuyor;
-İnsan hakları Kuruluşları,
-Sivil Toplum Kuruluşları,
-Hıristiyan aktivistler,
-Evangelist Kilisesi gibi dini kuruluşlar
-Ve Yahudilerin bazı kuruluşları da bu derin infial içinde oldular, tepki gösterdiler..
Bütün dünya tepki koymalı, hiçbir ülke bu oyunlara gelmemeli..Bu dünya porovaktörlerine arka çıkmamalı, tam tersine başkasına zararları dokunmasın diye onlara karşı durmalı.Ebu Cehilin yolunu ve zihniyetini takip eden,
Terry Jonesler,
Sam Bacile’ler,
Telsime Nesrinler,
Rüşdü Salmanlar asla cesaret almamalılar..!