MENÜ
Erzurum 11°
Erzurum Gazetesi
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Niçin Ortadoğu?
Zülküf Usanmaz
YAZARLAR
5 Ağustos 2012 Pazar

Niçin Ortadoğu?

Peygamberlerin anayurdu..Hak ve batılın mücadele alanı..Din ve mezhep çatışmalarının yaşandığı bir coğrafya Ortadoğu..Dün öyleydi, bu gün öyle..!
Bütün semavi dinlerin doğduğu kaynak..İnsanlığın ve medeniyetlerin kalbi sayılan bir coğrafya Ortadoğu..Her renkten, her dinden ve her dilden birçok kavmin iç içe yoğrulduğu ve renkli bir mozaik oluşturduğu bir kültür ve uygarlık diyarı..
Hz. Âdem cennetten atıldıktan sonra eşine bu günkü Arafat dağında karşılaştı.
Hz. Musa'nın Yahudi kavmine bıldırcın eti ile kudret helvasını yedirdiği Sina çölü burada…
Hz. İbrahim'in ateşe atıldığı,
Hz. İsmail'in kurban edilmek istendiği coğrafya yine burası,
Hz. Yusuf'un kuyuya atıldığı,
Hz. Muhammed'in peygamber olduğu Ortadoğu..
Daha birçok peygamberin gönderildiği, peygamberlerle kendi kavimleri arasında mücadelenin süregeldiği belalı bir coğrafya..Daha sonra dinler arası ve mezhepler arası savaşların yaşandığı bir yer..
Tarihte ve dini kaynaklarda iz bırakan Nemrutlar, Firavunlar, Şeddatlar, Ebucehiller hep bu coğrafyanın asi çocukları..
Sayısı onu aşkın Haçlı seferleri burada oldu.Haçlı orduların komutanı, Hz. Ömer Camisine sığınan 10 bin Müslüman’ı yaşına ve başına bakmadan burada katletti. Vatikan’a özel ulakla Papaya ulaştırılmak üzere gönderdiği haberde “ Müjdeler olsun ki Süleyman Mabedinde atlarımız topuklarına kadar Müslüman kanına batarak ilerlemektedir.” İşlediği vahşetinden zevk alan ve tarihe bu notun düşmesine neden olan Haçlı olayları burada olmuştu..
Selahaddin-i Eyyübi Haçlıların bu vahşetini dudurarak" Büyük Komutan"  unvanını burada kazandı.
                      KARIŞTIRMAYA MÜSAİT..
Ortadoğu'da her problemin hem karışanı hem de karıştıranı çoktur. Küresel ve bölgesel düzeyde her zaman yüksek derecede ve geniş kapsamlı problem potansiyeline sahip bir bölgedir. Bunun birçok sebebi yanında dünya Petrolunun yüzde 70’ı bu bölgeden çıkar. Gelişmiş ülkeler sürekli bu bölgeye olan ilgilerini bu yüzden hiç eksik etmediler..
Filistinliler son asrın en dramatik yaşantısına sahip, en acımasız zulme uğrayan mağdur topluluğu oldu. Yaşı ne olursa olsun bugün her Filistinli, kan-barut ve gözyaşı içinde büyüdüğünü bilir.
Dolaysıyla son asır özellikle Filistinlilere sürgün, askeri işgal, savaş ve soykırımdan başka bir şey getirmedi. İsrail'in Akdeniz sahiliyle Şeria Nehri arasındaki bölge üzerinde hak iddiası var. Bunun için 1897'den beri başlayan tartışma ve çatışma hala büyüyerek devam etmektedir. Yahudiler, her gün biraz daha savaşın şiddetini artırarak yol almışlar.
                      İSRAİL DEVLETİ
2000 yıldır bir türlü kurulamayan İsrail devleti, ilk kez Tel Aviv'de 14 Mayıs 1948 tarihinde kuruluyor. Karar, İngiltere askerinin bölgeyi terk ettiği ertesi gününe rastliyor. Yanı İngiltere devleti, İsrail’e devir teslim yapıyor.
Bütün Araplar,İsrail devletinin kurulmasına tepki gösterirler.Nitekim Filistinliler, bu günü "Felaket " anlamına gelen "El Nakba " günü olarak anarlar..İsrail devleti ilan edildikten bir gün sonra Ürdün, Mısır, Lübnan, Irak ve Suriye orduları İsrail'e karşı savaş açarlar. Ama kısa sürede İsrail onları geri püskürtmeyi başardı. Çünkü İsrail hem emperyalist ve sömürgeci devletlerden her türlü destek alıyor, hem de devletini ilan ettiğinde başına böylesine bir savaşın açılacağını tahmin ediyordu. O yüzden hazırlıklıydı.
Birçok kimse o gün bu gündür orta doğuda cereyan eden her hadisenin altında İsrail’i aramaları doğru değil..İsrail, her bakımından en güçlü ve bölgeye hakim bir ülkedir ama, bugün Arap Baharını yaşayan bir dizi ülkenin yapısal değişiklikler konusunda geç kalmış değiller mi? Hala çağın dışında kalmış yönetimlerinin kırıma uğrayacağını daha önceden tahmin etmeleri gerekmez miydi?
Basiretsiz davrandılar..!
O yüzden bu ülkelerin Arap Baharıyla transformasyona uğramaları, maalesef çok kanlı geçiyor. Bu da aynı âlemin ve aynı bölgenin insanı olarak yüreğimizi yakıyor. Bu gün Suriye’de hem de bu mübarek günlerde yaşanan drama, vahşete yüreği dayanabilen tek bir vatandaşımız olabilir mi?
                Başkasına suçumuzu yükleyerek ve ayıplarımızı örtmeye çalışarak asla bir yere varamayız. Her hatanın ve her suçun sebebini önce kendi basiretsizliğimizde aramak zorundayız..
Bunun için devlet adamı olmak kolay bir iş değil..!
Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   Künye
Copyright © 2024 Erzurum Gazetesi