Yer küresinde 7 milyar insan var; bunun bir buçuğu İslam alemi, geriye kalan 5,5 milyar insan ise gayrimüslim..Gayrimüslimlerin dinleri ne olursa olsun ekseriyetle birbirlerine uyum sağlarlar. Budistlikten hatta ateistlikten büyük ilahi din olan Hıristiyanlığa, Yahudiliğe kadar dinlere mensup olan insanlar yaşayış bakımından, inanç sistemi bakımından, hayat felsefesi bakımından birbirlerine yakın oldukları görürüz. Biri diğerine kolayca entegre olabiliyor, uyum sağlıyor uzlaşma ortamını her yerde bulabiliyor.
Ama Müslümanlarla aynı şeyi yapamıyorlar. Örneğin ABD Hıristiyan büyük ve süper bir ülke..İsrail ise Yahudi şeriatını uygulayan tek şeriat devleti..ABD devlet olarak, İsrail Devletini bebek gibi kucağında koruyarak büyüttü ve Ortadoğu’nun en vurucu, en stratejik devleti yaptılar.Ama Suudi Arabistan dahil hiçbir İslam ülkesi için aynı fedakarlıkta bulunmadılar.
Dolaysıyla çoğunluk olan gayrimüslim dünya ile azınlık olan İslam Âlemi maddi ve manevi olarak çoğu zaman aynı zeminde uzlaşamadılar. İslam Âlemi kendisini her alanda, çoğunluk olan gayrimüslim dünyanın maddi ve manevi hegemonyasından da kurtaramadı. Ya doğrudan doğruya müdahalesine ramak kaldı; bu gün Irak’ta, Afganistan’da, Libya’da ve dünyanın birçok İslam ülkesinde yapılan müdahaleler gibi veya birbirlerine düşürerek çatıştırdılar, kuvvetten düşürdüler.
Bu yüzden İslam coğrafyası öyle bir hale gelmiş ki, ne kendi milli ve dini kimliklerini yaşamalarına tam imkân verdiler, ne de dünyanın ortak ve evrensel değerlerini yakalama ve yaşama imkanını tanıdılar..!
Oysa demokrasi, insan hakları misali erdemlikler bu dünyada herkesin hakkı..
21.yüz yılda herkes şu hususların farkında..
Gayrimüslim alem, bazı istisnalar hariç rahat ve sorunsuz, İslam Alemi her yerde kavganın içinde ve huzursuz..
-Onlarda demokrasi,insan hakları önde..İslam Aleminde ise hala diktatörler, krallar, şeyhler,şahlar, Emirler gibi unvanlara dayalı monarşi yönetimler çoğunlukta,
-Cehalet, eğitimsizlik onlarda toplumsal sorun olmaktan çıkmış, İslam Âleminde hala en büyük problem,
-Onlar üretip İslam Alemini geniş Pazar olarak kullanırken, biz Müslümanlar dün olduğu gibi bugün bile kapitülasyonları yaşamaktan kurtulamadık..Her şeyi hazır almaya alışmışız bir kere,
-Diğer dünya mezhep taassubunu artık çok geride bırakmışken İslam âlemi nerdeyse mezhep savaşlarına yeniden maruz kalmıştır..Suriye’nin bu gün yaşadığı vahşet ancak ortaçağda ve haçlı seferlerinde rastlanabilir bir tablo değil mi?..Suudi Arabistan’da Vehabilik, İran’da Şiilik bu devletlerin resmi mezhepleri .. Yönetim biçimleri ise, mezheplere uyarlanmış gibi..,
-İcatlar, buluşlar, teknolojik gelişmeler onlarda..Geri kalmışlık adeta İslam dünyasının kaderi,
- Petrol, doğalgaz, uranyum ve diğer yer altı kaynaklarının tamamına yakını İslam Âleminin coğrafyasında ve mülkiyetindeyken kendileri kullanamıyor, diğer alamin emrine verilmiş bulunuyor,
-Ulaşım,iletişim, düzenli çevre, rahat yaşama,mamur kentler, uygarlık, zenginlik ve dünya serveti onlarda..İslam Aleminde ise ancak bunların kısmen kopyaları,
-Herkesin serbest katkısını sağlayan özgür yönetim, insan haklarına saygı, insanı sevme,insanı yaşatma ve mutlu olarak yaşamını sağlama onların hükümetlerinin temel hedefleriyken İslam Aleminde bu ilkeler çok sıradan şeyler..,
Başımızı kaldırıp yakın çevrimize baktığımızda;
-Tunus, Mısır, Libya, Suriye, Yemen, Irak ve diğer Ortadoğu ülkeleri,
-Afrika, da, Güney Amerika’da, Orta Asya da, Balkanlar’da ve dünyanın neresinde Müslüman varsa orada çatışma var, kavga var.
Suç Müslümanlığın mı? Asla, İslam’ın adı bile barış..Ya suç kimin? Suç dünya azınlığı olan Müslümanların..Ya kendi içlerinden birbirlerini gammazlarlar veya çoğunluk dünyasının maddi ve manevi saldırılarına maruz kalırlar..Her iki halde de İslam coğrafyasından adeta kan damlıyor..
Hem de bu mübarek günlerde..!
Sayfa başına git