Yapım tarihi hayli eskilere dayanan bir çeşmemiz daha var…
Ayaz Paşa Çeşmesi…
Tam cadde üzerinde ve görüntü itibariyle çok da estetik bir yapısı var…
Ayaz Paşa Mahalle’sinin tam göbeğinde…
Ayaz Paşa Camisinin önünde bulunuyor…
Caminin yapım tarihiyle kıyaslandığında çeşmenin de 16. yüzyılda yaptırıldığını söylememiz mümkün…
Erzurum Belediyesinin burayı da birkaç defa onardığını biliyoruz…
Ama, esaslı tamirat 1780 yılında Erzurum Valilerinden İbrahim Hafız Paşa tarafından yaptırılanıdır…
Bu yüzden de, kaynaklarda bu tadil işlemi öncelik almaktadır…
***
Bu çeşmenin bulunduğu alanda çok sayıda hamam ve başka çeşmeler de mevcuttur…
Özellikle eski ismiyle Fuadiye yeni adıyla Erzurum Hamamı ile, Kırkçeşme hamamı buranın çok yakınında bulunmaktadırlar…
Her iki Hamam’ın suyunun yer suyu olması ve çeşmeyle aynı kaynaktan geliyor olması dikkate değerdir…
Ayaz Paşa çeşmesinin suyunun en belirgin özelliği sanki kaynaktan hemen çıkmışçasına Ağustos ayında dahi buz gibi bir soğuklukta oluklara ulaşıyor olmasıdır…
Hakikaten havanın çok sıcak olduğu zamanlarda bile elinizi bu suyun altında uzun bir süre tutamazsınız…
Şehrin en sağlam ve suyu en temiz çeşmelerinden birisidir…
Ancak…
Halkın evine su götürürken burayı pek tercih ettiğini söylememiz mümkün değil…
Bir alışkanlık olsa gerek…
Yahut, çeşmelerle ilgili anlatılan menkıbelere olan itibardan kaynaklanıyor da olabilir…
Ayazpaşa Çeşmesine ait bu güne kadar duyulan çarpıcı bir hikaye yoktur…
***
Eskiler iyi bilirler ki, çeşm göz anlamınadır…
Buradan hareketle göze kavramına eşdeğer olarak çeşme denmiştir…
Bu tariften gittiğinizde bir iki lüle takıp su akıtılan her yere çeşme demek ne derece doğru olur?
Adı üstünde…
Göze… Yahut gözeden gelen su…
Şimdilerde, şehrin birçok yerinde yeni tarz su akıtılan bu nevi yapılar bulunuyor…
Bence bunları farklı bir adlandırmaya tabi tutmak lazım…
Ne bileyim mesela sebilhane olabilir…
Maksat hakiki çeşmelerle bu tür suni yapıları birbirinden ayırmak olmalı…
İkisine birden aynı ismi verdiğinizde sanki tarihi olana haksızlık yapıyorsunuz gibi geliyor bana…
Tabii, erbapları çok daha iyi değerlendirebilirler bu durumu…
Bizimki bir teklif…
Bu yapılırsa, sahici bir çeşme envanteri de doğal olarak ortaya çıkmış olur…
Kim bilir, dili olsa Ayazpaşa Çeşmesi de bizim yaklaşımımıza “hakkı teslim” gözüyle bakıp mutlu olacaktır…