Ali Paşa Camii’ni daha önce anlatmıştık…
Şimdi ise Çeşmesinden bahsedelim…
Aynı isimle anılan mahallede ve Camiinin avlu duvarına bitişiktir.
Ali Paşa Camii’nin girişi üzerinde yer alan kitabesine göre, H.1105/M.1693
yılındaki onarımda çeşmelerin yaptırıldığı sanılmaktadır…
Diğer çeşmelere nasip olmayacak zenginlikte iki kitabesi bulunmakta…
İlkinde şöyle bir not var…
Sahib-ül hayrat asakir-i şâhânede Topçu Birinci Tabur Kol Ağası Ömer Ağa bilad-i
rum ili Sene 1282.
Anlamı şöyle: Hayır sahibi Osmanlı Ordusunda Topçu 1.Tabur Kol Ağası Ömer Ağa’dır.
Sene:M.1865.
2. Kitabede ise üç satır halinde şunlar yazılıdır: Sahip-ül hayrat vel-hasenat el-merhum.
El mağfur el hac Ali Efendi. 1282.
Bunun manası ise: Hayır ve hasenat sahibi merhum ve mağfur Hacı Ali Efendi. M.1865.
Bu kitabelerden anlaşılan o ki, bu çeşmeleri iki farklı kişi yaptırmış… Birisini Topçu Kol Ağası Ömer Ağa H.1282/M.1865, diğerini ise Hacı Ali Efendi H.1282/M.1865 de yaptırmış…
***
Birkaç tarihi çeşmede olduğu gibi Ali Paşa suyunun da Erzurum Kalesi
altından çıktığı söylenmektedir.
Bununla ilgili daha önce yapılan ve teknik detayları açıklanan bir güzel çalışma bulunuyor…
Buna göre; 1970’li yıllarda yapılan hafriyat çalışmalarında Taş Mağazalar caddesindeki Beyaz Saray Mağazasının önünde bir toplama merkezinin olduğu görülmüştür. Toplam saniyede 4 litrelik suya sahip olan bu kaynağın 1,5 litrelik kısmı Ali Paşa Mahallesi’ndeki Şahbender Sokağı başında yer alan Gümüş Masat Çeşmesi’nde, 2,5 litrelik kısmının da Ali Paşa Camii önündeki çeşmelerde abdest alma ve tuvalet kısmında aktığı belirlenmiştir.
Kim bu ayrıntılı çalışmayı yapmışsa Allah razı olsun…
Bununla ilgili daha ayrıntılı bilgi Erzurum Çeşmeleriyle ilgili kayıtlara geçen çok sayıdaki eserde mevcuttur…
***
Ali Paşa Çeşmeleri zamanın yıpratıcılığına karşın sanki ilk günkü gibi akmakta, gelen geçenin susuzluğunu gidermektedir…
Ancak, Camiyi anlatırken yaptığımız uyarıyı bu defada yenilemekte fayda var…
Mahalle arasında kalan bu eserlere görünürdekiler kadar ehemmiyet maalesef verilmemekte…
Oysa hepsi bizim için aynı kıymette olmalı ve o oranda da değer verilmelidir…
Bu şekilde bir sahipsizlik ve bakımsızlık bir zaman sonra bu çeşmelerin hem sularının kesilmesine hem de, tarihi olan taşlarının da kırılıp yok olmalarına sebep olacaktır…
Bunun önlemek için, Belediyeler ve Vakıflar ile, Kültür Varlıklarını Koruma kurulu başta olmak üzere bütün ilgili birimler üzerlerine düşeni yapsınlar…