Çeşmeleri yazmaya ne dersiniz…
Tarihi eser hükmünde yığınla çeşmemiz var…
Gerçi bir kısmı bu hüviyetini kaybetti ya…
Yine de yazmakta, bilgilendirmekte fayda umuyoruz…
İsterseniz ilkini ismi gibi suyu da harika olanından başlatalım…
Cennet Çeşmesi…
Şu Boyahane Camii’nin hemen karşısında bulunan, hemen her Erzurumlunun bir biçimde suyundan tattığı çeşme…
Lezzeti bir başkadır sanki…
İçtikçe içesi gelir insanın…
***
Erzurum’a ayağı düşen ister Türk ister ecnebi bir çok seyyah da Cennet Çeşmesinin çeşitli özelliklerinden bahsetmişlerdir.
Bunlardan en anlamlısı Evliya Çelebi’ye aittir…
Der ki…
“Cennet pınarı denilen sudan Temmuzda içen ‘veminel mai külli şey’in Hay’ ayetini anlar.”
Çeşmenin suyunun İç Kale’nin batı tarafındaki Esat Paşa Camii’nin altından çıktığı söylenir…
Son yıllarda yapılan bazı çalışmalar esnasında “su kayboldu” söylentileri yetkililerce yalanladı ve şu anda gürül gürül akar haldedir…
Burayla ilgili en kötü durum, yine dönemin Belediye yönetimi marifetiyle eski tarihi taşlarının sökülüp yerine şimdiki halinin ihdas edilmesidir…
Böyle olduğu için de eski eser olma hükmü kaybolmuştur…
Bir bakıma suyu tarihidir ama 1976 yılındaki belediye işgüzarlığından dolayı taşı toprağı güncel hale gelmiştir…
***
Sökülen taşların akıbeti de belli değildir…
Keşke, bilinse de, bazı yazılı kaynaklardaki eski resimlerine bakılarak aynıyla yeniden inşa edilse…
Zor değil ki…
Önemli olan sökülen taşların ve o tarihi vasıftaki lülelerin var olması…
Bu arada bu çeşmenin suyunun bir çok hastalığa şifa olarak içildiğini de kayda geçelim…
Özellikle, mide rahatsızlıklarına ve böbrek taşına iyi geldiği söylenen su, sadece çevrede bulunanlarca değil, çok uzak mahallelerden dahi götürülerek içilmektedir.
Akıtandan Allah ilanihaye razı olsun inşallah!