MENÜ
Erzurum 22°
Erzurum Gazetesi
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Mahalli İdareler Seçimleri Yaklaşırken
Zülküf Usanmaz
YAZARLAR
27 Aralık 2008 Cumartesi

Mahalli İdareler Seçimleri Yaklaşırken

Seçim, her gün biraz daha yaklaştıkça, belediye başkan aday adayları da ortaya çıkmaya başlıyorlar. Bilindiği üzere kamu görevlisi olan adaylarla siyasi partilerin yönetiminde görevli olanlar daha önceden görevlerinden istifa ederek ayrılmışlardı. Diğerleri için ise, hala süreç devam etmektedir.

ADAY ADAYI TABLOSU KARIŞIK

Aday adayları meydana çıkmaya başladılar. Kimisi belediye başkanı olurum diye çıkmış, kimisi filan partiden aday adayı olayım, adım Sanım her yerde konuşulsun bir dahaki döneme hazırlık olmuş olur diye çıkmış. Kimisi parti içinde tanınırım seçimlerden sonra belki daha iyi bir göreve getirilirim diye çıkmış, kimisi bakarsanız tuttu beni başkan yaparlar diye çıkmış, kimisi parti içinde kader biçen adamları var diye çıkmış , kimisi falan filan başkan olduysa ben hay hay olurum diye ortaya çıkmışlar..

MEYDANLARDA BÜROŞÖRLER UÇUŞUYOR..

Aday adayları kendi biyografilerini, yapacakları işlerin listelerini,kendi üstün yanlarını tek tek sıralayarak kuşe kağıtlara basılı büroşörleri caddelerde,cami önlerinde,kahvehanelerde dağıtılmaya devam ediliyor.Değişik vaatler ve ifadeler dikkat çekiyor örneğin belediye personeli bir aday adayı"..Bilgim,birikimim,belediyecilik tecrübem ve insan odaklı,katılımcı,şeffaf,etkin denetimimle çözüm üretebilen belediyecilik anlayışı ile yola çıktım." Derken,Belediye dışından başka bir aday adayı ".. Halkımızın layık görmesi halinde emanet edilen imkanı beldemizin, ilimizin, ülkemizin kalkınmasında en iyi şekilde kullanmak için aday oldum." demektedir. Bir başka aday adayı "…Mensubu bulunduğum partide aday belirlemesi, geniş ölçüde parti tabanın ve kamuoyunun tercihleri doğrultusunda belirlenecektir. Dolayısıyla adayların kendilerini anlatmaları ve yerel yönetim konusundaki birikimlerini aktarmaları, siz değerli kamuoyu yapıcıları açısından fevkalade önemlidir." diye çağrıda bulunur.

Daha büyük konuşmak isteyen başka birisi "…Şehrimizi dünyanın tanıdığı ve önem verdiği bir yerleşim yeri haline getirmek, türizim, kültür ve kongre merkezi yapmak için adayım." Diyor.

Başka birileri kendi resmini parti genel başkanlarının resimleri yanına koyarak tanıtıcı büroşör dağıtırken aynı komposizyonla ışıklı ve dönen bilbortlarda boy gösteren gösterene rastlamak mümkün..!

Kısaca tanıtım ve propagandaya biraz daha fazla para ayıranlar, kendisini kamuoyuna daha renkli ve daha canlı göstermeye çalışıyor..

ÇITA ÇOK AŞAĞIYA DÜŞMÜŞ…

Şehrin nüfusu ve kimliği ne olursa olsun o şehirdeki mülki amirden sonra Belediye başkanı gelir.Hatta bu ikiliyi ayrı ifade etmek bile yanlış..Çünkü kenti birlikte yönetmek zorundalar.İkisi de olmazı olmaz olan kişiler..Çöpü alınmamış,suyu akmamış,ulaşımı felç olmuş,yolu açılmamış bir şehir düşünebilir misiniz ? Veya asayişi sağlanmamış, sağlığı yok olmuş, vergisi toplanmamış, okulları tatil olmuş, kamu kurum ve kuruluşları kendi bildiklerini okumuş bir mülki idare şeklini düşünebilir misiniz?

Elbette düşünemiyoruz..O halde biri diğeriyle ancak değer buluyor veya ikisinin birlikteliği sağlanmayınca hizmet yürümüyor hizmet..

Biraz daha açalım; Siz bir valinin veya kaymakamın mülkiye mektebini veya benzerini bitirmeden ve çeşitli eğitim ve elemelerden geçirilmeden gelişi güzel atandıklarını hiç duydunuz mu ? Tabii ki hayır..Ya belediye başkanlıklarına seçilenleri veya milletvekilliklerine seçilenleri..Tabii ki çok duyduk..Bunlar için ilkokul mezunu olmak yeterli..Çünkü demokrasi böyle..Aslında demokrasi de böyle değil,demokrasi, terazi kefesinin birisini havada birisini yerde ister mi ? O zaman eşitlik, adalet diye bir şey olur mu ? Kaymakam üniversite mezunu,belediye başkanı ilkokul mezunu..Bunların hizmet anlayışları, çağı yakalayıp takip etmeleri asla bir olmaz..Birlikte de olmaz…

Sakın ilkokul mezunu ağabeylerim,kardeşlerim bana gücenmesinler..Onları asla farklı görme anlamında bu farkı ortaya koymuyorum.Terzi,fırıncı,şoför nasıl doktorluk,hakimlik yapamıyorsa artık en az lise mezunu olmayanı da milletvekili veya belediye başkanı yapmamak anlamında ifade ediyorum.Eskiden "mektepli" karşısında önde tuttuğumuz "Alaylı" dönemi yok artık..

Bütün bunları sunacağım şu örnek için açıklıyorum: Geçenlerde yanıma eski mesai arkadaşım geldi. Birlikte çalışırken ben müdürdüm, o da ambarlarda bekçiydi. Kulakları ağır duyan fakat beyefendi, ağırbaşlı ve görevini gerçekten namus bilen dürüst bir arkadaşımdı. Zaten o yüzden hala samimi olan dostluğumuz devam etmektedir.

Bir hayli sohbetten sonra yanımdan ayrılırken;

-Yahu ağabey, belediye başkanlığına adaylığımı koymak için çok düşündüm, çok düşündüm de sonradan baktım ki tahsilim biraz az.. O yüzden vazgeçtim dedi.

Arkadaşımın az dediği tahsili ilkokuldu.

Doğrusunu sorarsanız çok şaşırdım. Bu bakış tarzı, sosyolojik olarak bana birçok şey çağrıştırdı; acaba belediye başkanlığı dışarıdan nasıl görünüyor? Çok basit ve herkesin yapabileceği bir iş olarak mı görünüyor? Örneğin bu arkadaşım ben vali olayım, kaymakam olayım veya defterdar olayım,müftü olayım demiyor,diyemiyor hatta aklından bile geçiremiyor ama belediye başkanı olmayı göze alabiliyor..Oysa belediye başkanlığı bu sayılanların birçoğundan çok daha zor bir görev..

Anlaşılıyor ki çıta çok aşağıya düşmüş..

 

 

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   Künye
Copyright © 2025 Erzurum Gazetesi