MENÜ
Erzurum 22°
Erzurum Gazetesi
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Mahalli İdare Seçimleri Yaklaşırken ( 4 )
Zülküf Usanmaz
YAZARLAR
24 Kasım 2008 Pazartesi

Mahalli İdare Seçimleri Yaklaşırken ( 4 )

Belediye başkanı için çok gerekli olan hususlardan biri de başkanın halka yakın durması ve halkla beraber yaşamasını bilmesidir. Seçilip başkan koltuğuna oturduktan sonra sırtını halka çevirmemelidir. Halkın güvendiği gerçekten "Şehrülemin " olmalıdır.ve Şehrin her konuda nabzını tutabilmeli..

Peki, bunu nasıl yapabilecektir?

Her yeğitin yoğurt yeyişi  farklı farklıdır diye güzel bir sözümüz var. Her başkan kendi kapasitesine, kendi kişiliğine göre halka karışmasını, halka kendisini sevdirmesini ve halkla birlikte olabilmesini başaracaktır.

Büyükşehir olarak Erzurum ölçeğinde birkaç belediye başkanımız var: Bunlardan öyle belediye başkanını tanırım ki arabasına atlar, gece gündüz demeden kendi hizmet alanını gezer, tespitler yapar, ilgili birimlerine talimatlar verir.

Öyle belediye başkanını bilirim ki günde en az iki kez şehrin en görkemli caddesini yürüyerek dolaşır, şehir halkıyla selamlaşarak ve hal hatır sorarak gezi türü yapar.

Öyle belediye başkanını tanırım ki sabahtan akşama kadar makamında oturur,problemini getiren vatandaşı bekler ve gün boyu onlarla hasbıhal olur..

Yine öyle belediye başkanını bilirim ki mesai başlamadan önce haftada birkaç defa hizmet alanın merkezi noktasında yer alan kahvehanenin önünde birkaç ahbabı ile birlikte oturur, belediye ile ilgili talep ve şikayet sahibi olanlar rahatlıkla başkanın yanına varır, hem başkanın çayını içerler, hem de arzusunu başkana not ettirirler. Halkı belediyeye değil, belediyeyi bir nevi halkın ayağına böylece götürmüş olur.

Bütün bunlar yetiyor mu? Yetmiyor.

 DAHASI VAR..

Bir vatandaş olarak gönlümden geçenleri sıralayayım:

Belediye başkanı olsaydım;

En az ayda üç kez arabasız ve korumasız olarak, kahvaltımı evimde yapar evimin yakınındaki otobüs durağına iner, herkes gibi otobüs beklerdim. Gelen ilk otobüse biner, boş yer bulursam oturur, bulamazsam diğer vatandaşlar gibi ayakta dururdum.

Eminim ki hemen olmasa bile tanıyanlar olacak, başkana kendi yerlerini verip oturtacak ve sevgiyle, saygıyla etrafını sarıp dilek ve şikayetlerini o yolculuk esnasında ne kadar anlatılırsa o kadar sunacaklardı.

Başka..Yine haftada birkaç kez,fakat her seferinde değişik bir camide eğer namazı kılıyorsam namaz kılardım.Namazdan sonra cami yakınındaki kahvehaneye cemaati çay içmeye davet ederdim.Namaz kılmıyorsam doğrudan doğruya kahvehaneye giderdim.

Kahvehanede vatandaşlarla çay sohbeti esnasında dilek ve şikayetlerini dinlerdim. Tavsiyelerine ve tespitlerine kulak verirdim.

Başka bir yaklaşım..Her hafta bir mahalleme bütün müdürlerimle birlikte çıkarma yapardım.Önce mahalle muhtarı ve mahalle halkıyla birlikte mahalleyi gezerdim.Sonra toplantı yapar,mahallenin taleplerini dinler, ilgili birim müdürlerime not ettirir ve kısa zamanda yapılmasını sağlardım.Bu şekilde bütün hizmet alanımı her yıl baştan başa dolaşır ve belde halkıyla haşir neşir olurdum.

 BÜTÜN BUNLARIN ANLAMI

Bütün bu girişimler, bir belediye başkanı için olması gereken önemli temaslardır. Başkan kendisiyle, kendi makamıyla halkın arasına asla perde koymamalıdır. Halka yakın durmak ve halkın içinde olmak mecburiyetinde.

Sık sık telefon numarasını değiştirip şaşırtmaca oyunlar içine giren idareciler halktan, halkın sorunlarından kaçan kimselerdir.

Şahit oldum, bir vatandaşın ellinde cep telefonu, öfke içinde bana peş peşe üç ayrı telefon numarasını göstererek,

-Kardeşim bu milletvekilinin bende üç ayrı numarası var.Üçü de saf dışı..Belli ki bunları iptal ettirmiş yeni numaralar almıştır.

Adamcağıza bir şey diyemedim. Çünkü bu gerçeğe ben de vakıftım. Ancak O milletvekilinin bende yeni numarası da vardı.

Bu değişikliğin sebebini ilgili milletvekilimize sorduğumda, gülerek;

-Vallahi ancak bir yıl bu işe dayanabildim.Çok gereksiz talepler var..Adam ta bir ilçemizin bir köyünden gece saat 03'te telefon açar..Köyde kavga oldu. Yaralıları Erzurum'a götürüyoruz..Sen hastane müdürüne telefon aç,talimat ver, bizimle ilgilensinler..

Ve  bu milletvekilimiz, bana bu hususu tam anlatırken çalan telefonuna cevap verdi.Telefondaki kişiye kızdığı belliydi..

-Ahaa kardeşim, yine aynı şey..Adamın oğlu memur..Bir yerden bir yere isteği gereği tayinini yaptırdım.Memurumuz yeni görev yerine gidip görevine başlamış..Telefon açan babası..Sen oğlumu arayıp yeni görev yerindeki görevini tebrik ettin mi diye soruyor..

-Yanı sana teşekkür etmek için aramıyor, böylesine angarya iş için mi arıyor? Diye sordum,

-Hayır,hayır teşekkür yok.Oğlunu tebrik etmem için aramış..Gördüğün gibi olumlu cevap verdim.Oğluna telefon açıp kutlayacağım.Ama emin olun ki adam bununla da yetinmeyecek.Bu sefer çiçek göndermem için telefon açacaktır.

Baktım ki her işte olduğu gibi, bu işte  de madalyonun öbür yüzü var..!

 

( DEVAM EDECEK )

 

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   Künye
Copyright © 2025 Erzurum Gazetesi