MENÜ
Erzurum 24°
Erzurum Gazetesi
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Gerdeğin Gelini
Ahmet Göksan
YAZARLAR
6 Temmuz 2012 Cuma

Gerdeğin Gelini

“Kıbrıs Türk’ü, erginlik yaşına ulaşmış bir halktır. Vasi altında daha fazla yaşamaya tahammülü kalmış değildir. Artık medeni insanlar sırasında kendimizi görmeyi ve bizi alakadar eden meselelerimizi kendimizin halletmesini özlüyoruz” 1951
 
Dr. Fazıl KÜÇÜK
 
            Birleşik Amerika Devletlerindeki basın yayın kuruluşlarının genel içerisinde kendi ulusal önceliklerini öne çıkararak haber veya haberler yaptıkları biliniyor. Bu gerçeğe karşın son günlerde yer alan bazı haberler tartışma konusu yapılıyor. Suriye ile yaşamakta olduğumuz sıkıntılarla mendil büyüklüğündeki ülkenin AB dönem başkanlığı haberlerinin bütünlük içerisinde izlenmesi gerekiyor. Aksi halde boş tartışmalarla zamanımızı harcamış konumuna düşeriz.
            New York Tayms gazetesi, “AB dönem başkanlığını devralması  yaklaşık 800 bin sakini olan bu küçük millet için gurur anı farz edilirken endişe duygularını da yaratıyor görünüyor” vurgusunu yaptıktan sonra “Kıbrıs, ekonomi ve Türkiye nedeniyle Avrupa için anormaldir.” diye yazıyor. Bay Dimitris Hristofyas’ın konumu da öne çıkarılıyor. Putin ve Fidel Kastro ile kurulan bağlantı sonrasında, “AB üyesi 27 ülke arasındaki tek komünist liderdir” vurgusu yapılıyor. Amerikan basınındaki bu değerlendirmelere karşın ekonomik açmaz yaşıyor olsa bile mendil büyüklüğündeki ülke AB dönem başkanlığı koltuğuna oturtulmuştur.
            Konuya ilişkin olarak Türkiye konumunu ve duruşunu başından beri ortalık yerlere koymuştur. Buna karşın AB’nin önde gideni  Angela Merkel’in sağ kolu olan Bay Kurt Lauk; “Rumlar AB’nden mali destek istiyor. Krizin ortasındayken krizleri yönetemezler. Sosis deposu köpeğe emanet edilemez” diye konuşuyordu. Bugüne değin adı geçen küçük ülkeye kol kanat gerenler önümüzdeki dönemde yine yardımcı olmayı sürdüreceklerdir. AB içindeki anomali olarak görülüyor olsa bile kendileri için alınacak olan ekonomik kararların uygulanmasını da bu durumu yaratanlar düşünsünler.
            Bay Dimitris Hristofyas AB dönem başkanlığını Avrupa Başkanlığı olacak diye değerlendiriyor. Bu değerlendirmeye karşın, dönem başkanı olan bir ülkenin AB destek mekanizmasında yer alıyor olması ilk kez gerçekleşiyor. Ekonomistler bu durumu bir paradoks olarak değerlendiriyorlar. Anadolu’da “et de elinde bıçak da elinde isteyene dilediği kadar et verebilir” söylemi vardır. Bu söylem adı geçen küçük ülkenin AB içindeki son konumu ile örtüşüyor. Mendil büyüklüğünde bu ülkenin ekonomisinin açmaza düşmesinden anaları Yunanistan’ı sorumlu olarak görüyorlar.
            Adı geçen küçük ülkenin ulusal gelirinin 18 milyar Euro olduğu açıklandı. Bankacılık sisteminin açmaza düşmesinin temelinde Kıbrıs Bankası’nın 160, Laiki Bank’ın yaklaşık 112, Rum Başpiskoposluğu’na ait olan Hellonic Bank’ın 70 civarında Şubesinin Yunanistan’da olmasına bağlanıyor. Bunun yanı sıra bazı Rus Bankalarındaki paraları da   başka daha güvenli ülkelere götürüldüğü açıklandı. Rum Maliye Bakanlığı yetkilileri düzlüğe çıkabilmek için öyle büyük paralara gereksinimleri olmadıklarını söylüyorlar. Topu topu 18 milyar Euro’cuk istiyorlar. Versinler ve onlarda kurtulsunlar…
            İstenen bu miktar AB için çerez parası niteliğinde görülecek bir paradır. Bu miktara yakın bir parayı Rusya ve Çin’den de istedikleri ve hayır cevabı aldıkları biliniyor. Adı geçen ülkeler yardım yapmaları halinde paralarını geri alamayabilecekleri kuşkusu ile hayır yanıtını verdiklerini, bunun ötesinde Doğalgaz ve Kıbrıs’ın stratejik konumu nedeniyle düşüncelerinin değişebileceğine ilişkin haberler Rum basınında yer alıyor. Bu nedenle AB’nin bu küçük ülkenin istediği miktarı ödeyeceğini düşünüyoruz. Kazın geleceği yerden horozun esirgenmemesi gerekiyor. Aksi halde doğalgaz Ruslar tarafından ham yapabilir.
            Bay Dimitris Hristofyas, dönem başkanlığı süresince daha iyi bir Avrupa’nın kurulması için çalışacaklarını söylüyordu.. Gerdeğe girebilmek için büyük bir heyecan yaşayanlar ekonomik açmazı aşamadıkları noktada kendileri de mutlu olamayacaklardır. O zaman ellerinde kalan paraları ile mutluluk çubukları almaları gerekiyor mu ne…
            SEVGİ ile kalınız.
Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   Künye
Copyright © 2025 Erzurum Gazetesi