MENÜ
Erzurum 23°
Erzurum Gazetesi
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Baykuşun Gamlısı
Ahmet Göksan
YAZARLAR
12 Ocak 2013 Cumartesi

Baykuşun Gamlısı

“Kıbrıs Hükümeti de herhalde bizim kadar bunların memleket asayişi ve huzuru namına giriştikleri kanlı oyunlardan haberdardır. Asırlar boyunca medeniyet kurmuş, ülkeler fethetmiş, insanlığa büyük hizmetlerde bulunmuş olan Türk milletine ve onun bayrağına karşı savrulan tehditlerin sonu acaba nereye varacak, bunlara ne zamana kadar müsamaha edilecek?”1955

                          Dr. Fazıl KÜÇÜK

Mendil büyüklüğündeki ülkenin AB dönem başkanlığı sona erdi. Buna karşın tartışmaların Hoca Nasrettin’in öyküsündeki gibi yorgan gitti ama kavganın bitmediğinin anlatıldığı gibi konuya ilişkin tartışmalarla sürüyor. Bir taraf adı geçen ülkenin altı aylık bu süre zarfında Avrupa’nın takdirini ve saygısını kazandığını söylerken bir başka taraf ise bu dönemi AB Başkanlığının hüsranı olarak değerlendiriyor. İkinci görüşü öne çıkaranlar, ekonomik olarak iflas noktasında olan bir ülkenin inandırıcılığını yitirdiğini kaydediyorlar.
Bilindiği gibi çamaşırcı kadının oğlu olarak anılan Bay Dimitris Hristofyas, önümüzdeki Şubat ayında yapılacak olan başkanlık seçimlerinde aday olmayacağını açıklamıştı. Bu güne değin eleştirdiğimiz çamaşırcı kadının oğlu, görev yaptığı 5 yıllık iktidarı dönemini değerlendiriyor. Yaptıkları ile yapamadıklarının özeleştirisini yapmak veya yapabilmek bir siyasetçi için çok önemlidir. Görüşlerine katılırsınız veya katılmazsınız kendi özeleştirisini yapanlar karşısında şapka çıkarmak gerekiyor.
Partisinin gazetesi olan Haravgi’ye yaptığı değerlendirmede “Verdiğimiz savaşlarda başarılı olduk… İcra ettiğimiz görev çok büyük ve çeşitli alanlarda yenilikçidir” başlığı ile duyuruldu. Ülkesinin şu anda içinden geçmekte olduğu sıkıntıları 1974 yılındaki Türkiye’nin müdahalesi ile eş görüyor ve eşleştiriyor. 1956-58 döneminde EOKA tarafından öldürülen solcu Rumların ve ailelerinin itibarlarının Bakanlar Kurulu kararı ile iade edilmesi için çok uğraş verdiklerini söyledikten sonra; “Maalesef birilerinin pısırıklığı, birilerinin cesaretsizliği, bu adaletin daha önce sağlanmasına olanak tanımadı… Birçoğumuz Türkiye’yi Kıbrıs’a getiren EOKA-B’nin faşizminden çektik. Geçmişe yapışıp kalmakta ısrar edenlerin artık sendromlarını aşması, tavır ve davranışlarını bugüne ve yarına göre ayarlaması gerekir” vurgusunu yapıyor.
Adadaki uyuşmazlığa çözüm bulma görüşmelerindeki tıkanıklığın aşılması konusunda Rumların tutum ve yaklaşımlarının olduğu kadar, BM genel yazmanının temsilcisi olan Bay Aleksandr Dovner’inde payının olduğunu yinelemek istiyoruz. AB Haber Analiz’de sıklıkla yinelediğimiz bu görüşlerimizin paylaşıldığına tanık oluyoruz. Mendil büyüklüğündeki ülkede başkanlık yapmış olan birisinin oğlu ile akçeli işleri olduğunu yinelemiş ve bu kişinin inandırıcılığını yitirdiğini sıklıkla dillendirmiştik.
AB Haber Analiz’de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ikinci Cumhurbaşkanı Talat ile başlayan müzakere sürecinde Kıbrıslı Rumların ayak sürümesine sessiz kalan müzakere sürecinin sonuçsuz kalması için ne gerekiyorsa onu yapan Bay Dovner’in, müzakere süreciyle ilgili BM belgelerinin uluslararası alanda artık oyunun kuralına göre oynamasını öğrenmesi gerekiyor vurgusu da yapılıyor.
Değerlendirmenin son bölümünde, Rumların Bay Dovner’i istenmeyen kişi ilan etmeleri ise tam anlamıyla bir taktiktir. Aynen Rumların; “Anglosakson’lara karşı çıkmaları gibi. Sonuçta Güney Kıbrıs’ı Anglosaksonlar yönetmektedir. Bay Dovner, Kıbrıs’taki dört yılı aşan müzakere sürecinde Rumların bir dediğini iki yapmıştır. Her şey tüm sonuçlarıyla ortadadır. Bay Dovner’in görev süresi Kıbrıs Türkleri ve Türkiye için bitmiştir. Sonuçlar çok açık bir şekilde ortadadır” değerlendirmesi yapılıyor. Bu nedenle çamaşırcı kadının oğlu da Bay Dovner’den aldığı destekle müzakerelerin kesilmesinin sorumlusunun Türkler olduğunu sıklıkla yineliyor ve Kıbrıs Türkleri ile Türkiye’ye saldırıyor. Bay Dovner’in yeni önerilerinin de kendisine kalmasını istiyoruz. Bugüne değin yaptığı gibi gölgeleme yapmasına gerek yoktur diyoruz.
Gelinen noktada Bay Dovner’in ipliği iyice pazara çıkmıştır. Yaptıkları uygulamalar nedeniyle AB’nden de rahatsızlıklar duyulduğu gizlenmiyor. O zaman yapılması gereken nedir diye sormayacağız. Kıbrıs Türkleri ile Türkiye’nin Bay Dovner’in görev süresinin sonlandırılması için BM genel yazmanına başvurmaları gerekiyor mu ne…
Dr. Fazıl Küçük, Osman Örek, Rauf Denktaş üç arkadaş Kıbrıs Türklerinin geleceğinin sağlam zeminlere oturması için yaşamları boyunca mücadele ettiler. Anıları önünde saygı ile eğiliyoruz.

SEVGİ ile kalınız…
 

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   Künye
Copyright © 2025 Erzurum Gazetesi