MENÜ
Erzurum
Erzurum Gazetesi
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Kim kazandı, kim kaybetti?..
Baki Gezmiş
YAZARLAR
7 Ekim 2009 Çarşamba

Kim kazandı, kim kaybetti?..

Sır, cazibedir..

Tutanı da tutturanı da farklı kılar..

Dahası insan eder..

Öyle öğrendik büyüklerimizden, öyle demişlerdi..

Babamızın kaç lira kazandığını bilmeyen analar büyüttü bizi..

Rızık Allah’tandı ve sorulmazdı..

Kimse kimsenin ne kazandığını bilmezdi.

Belki de o yüzden “aç gezip tik gezen” dadaşlar vardı..

Sonra sır bozuldu..

Aşikar oldu her şey..

Ve “aç gezip tik gezenler”,acın kabadayısı” sayılmaya başlandı..

Birbirinin derununu araştırmayan, ayıbını, kusurunu ve hatta günahını örten bir  Erzurum’da büyüdük.

İnsandı, beşerdi, şaşardı..

Kul hatasız olmazdı..

Bu nasihatlerdi kulağımıza küpelenen..

“Kişi kınadığını yaşamadan ölmez” diye  bellettiler büyükler..

Kınamak yerine anlamak, ya da üç  maymunu oynamak daha evlaydı.

O yüzden her Erzurumlu bir başka görünürdü diğerinin gözüne..

Ayıpsız, lekesiz ve temiz..

Birbirinin açığını kapatan, birbirine sahip çıkan dadaşlar vardı bir zamanlar..

Hatasız kul olmazdı elbette evet, ama hatayı ortaya çıkarıp ifşa eden de  insan olmazdı, gözümüzde..

Dadaşlık töresi böyleydi..

Bir müessif olay yaşandı geçen hafta..

Şehrin valisi kendi isteğiyle merkeze alındı..

Bir çirkin yafta biçilmişti..

Bir yakışıksız söylenti alıp götürmüştü ortalığı.. Doğru muydu, değil miydi, kimse  bilmez..

Hakikat olsaydı elbet, basına yetkililer açıklama yapar, iş savcılık safhasına dökülürdü..

Bütün bunlar olmadı..

Bir söylenti sardı Erzurum’u..

Vali gitti, sonra bir genç  kız, gözle görülmemiş, hukuken doğrulanmamış bir olayda suçlu ilan  ediliverdi kamuoyunda..

Yargısız infaz yapıldı ve  cezası kesildi..

Ailesi, etrafı düşünülmeden şayialara kapıldı herkes..

Dedikodular götürdü ortalığı, çirkin ve  dayanaksız.

Giden Valiyi basından bilirdik, tanışıklığımız olmadı.

Ama ardından konuşmadık en azından, cep telefonlarını paylaşacak kadar samimi olanlar gibi..

Eğer doğruysa olay, elbette çirkindi, kötüydü..

Ne ki hukuken ortada bir şey yoktu ve sükut daha evlaydı..

En azından dadaşça olurdu.

Öyle  yaptık..

Ancak Erzurum yalnızca bunu konuştu haftalardır, yalnızca görülmemiş, delillendirilmemiş bir söylentiyi..

Bir genç kızın geleceğini yıkmak noktasında, kimse vebali hesaba katmamıştı.

Kaldı ki konuşmanın kime ne faydası vardı, kime?

Kim kaybetti, kim kazandı bilinmez..

Ama Erzurum’un kazançlı olmadığı ve bir şeyler yitirdiği aşikar..

Bir hikayeyle noktalayalım sözümüzü..

İki kovasıyla Fırat’tan evlere su taşır bir saka.

Sağ tarafında taşıdığı kova deliktir, durmadan su akıtır. Diğeri ise sağlamdır..

Farkındadır ayıbının sağdaki kova.. Bu sebeple mahcuptur, mahzundur..

Ne ki bir şey gelmez elinden..O delik bir kovadır..

Üzülür ahlanır, vahlanır..

Arif bir kimsedir Saka..

Sağdaki kovasının  haletini, hüznünü anlamıştır..

Bir gün su taşıdığı caddenin sağındaki çiçeklerle bezeli  alana otur..alır delik kovayı karşısına..

“Sen” der, “delik olduğun, kusurlu olduğun için üzgünsün bilirim..

Ayıbını örtmekteki çaresizliğini de görürüm..

Ama yolun sağ tarafına, suyu taşırken seni taşıdığım tarafa hiç bakar mısın.?

O çiçeklerle bezeli taraf senin su akıttığın taraftır. Ben senden su aktığını gördüğümde, senin tarafına çiçek  tohumları ektim hep..Sonra sen suyunla onları besleyip büyüttün..

Şimdi insanlar o çiçeklerin nadide kokularıyla mest olup, rahat bulurlar, neye üzülürsün be kova?”

Bir ah çeker, delik kova, bir ah..

“Ne büyüksün Saka sen, ne büyüksün”, diye ünler..

“Ayıbımı örtüp, kusurumdan nadide bahçeler yapmışsın, ne büyüksün”..

Biz öyle bir Erzurum’da büyümüştük işte..

Öyle bir Erzurum..

Büyük ve engin..

Bilmem anlatabildim mi? Bilmem…

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 nail amudi
 13 Ekim 2009 Salı 15:22
DEMOKRATİK AÇILIMI SABOTE ETMEYE ÇALIŞANLAR KİMLER? ATEŞLE OYNAMAK!.. KÜRTLERİ İÇERİDEN KEMİREN KURTÇUKLAR: PKK VE DTP!.. Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’un basın-yayın organlarına yansıyan açıklamasında net ve açık konuşuyor: “Türk Silahlı Kuvvetleri, teröristler var oldukça görevine devam edecektir!” Şimdi bu sözleri son gelişmeler çerçevesinde irdeleyelim… Bu açıklama ne anlama geliyor?.. Eğer PKK ve uzantıları barış istiyorlarsa tek çözüm yolu PKK’nın silah bırakmasıdır.. Peki, PKK ve uzantılarının bugünkü tavrı ne?.. PKK ve yandaşları hem silah bırakmaya yanaşmıyorlar hem de doymak bilmeyen bir canavar gibi her şeyi istiyorlar. Öyle anlaşılıyor ki, yapılacak demokratik açılım bunları tatmin etmeyecek. Ne verirseniz verin daha fazlasını isteyecekler. Yani?.. Varlığını teröre borçlu olan PKK ve uzantıları, Kürt gençlerinin kanı üzerinden rant sağlamak ve saltanatlarını sürdürmek isteyeceklerdir.
 Haydar GEZMİŞ
 9 Ekim 2009 Cuma 14:07
Değerli kardeşim, Yazını severek okudum. DADAŞ kelimesinin içeriğinde bulunan mertlik,yiğitlik,sözünde durma,vatan sevgisi,maneviyatına önem verme ve daha önemlisi insana değer verme özelliklerini düşündüğümüzde günümüzde ne kadar eksiklerimizin olduğunu görebilmeli ve düzeltmek için özen göstermeliyiz. Bu sadece Eezurum'lu Dadaşların değil, tüm insanlığın sorunu olmaya başladı. İyi olmak zorundayız. Hiç kimse için değil; kendimiz için...
 fakir
 7 Ekim 2009 Çarşamba 23:10
cehalet milliyetçiliği,İhtiyaç yalanı gıybeti garazı kini takliti,Ayrılık düşmanı kazandırdı. Doğuyu kumpasa alıp işsiz-cahil bırakıp inanç-kültür yozlaşması yaptılar.. Neticede biz kaybettik emperyalizm kazandı. herşey birşeydir cahillik hiçbirşeydir..bu cahillik-bildiğini olmama pisliği başımızda olduktan sonra kazanmak zor gardaş...heyyy
  A. KURTULUŞ.ZABİTOĞLU
 7 Ekim 2009 Çarşamba 16:11
düşüncelerine katılıyorum fakat sizler gibi düşünen özüde sözü de dadaş olan şu koskoca Erzurumda kaç kişi var? Diyorum ki "Tekrardan önce Erzurumda daha sonra tüm yurtta olmak kaydıyla DADAŞ felsefesini yaşayalım yaşatalım Erzurumun gerçek anlamda DADAŞ'LAR Diyarı olduğunu DADAŞ kelimesinin içeriğinde bulunan mertlik,yiğitlik,sözünde durma,vatan sevgisi,maneviyatına önem veren aldığı karalardan dönmeyen,KUR'AN,BAYRAK,VATAN ilkesinde asla tavizvermeyen,fakir,fukaraya,yetime yoksula kucak açan kısaca SER VERİP SIR VERMEYEN Genç DADAŞ neslini geleceğe taşıyalım bu düşünceyi yalnız Erzurumluya değil Erzurumda yaşayan herkese özendirelim
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   Künye
Copyright © 2024 Erzurum Gazetesi