ATATÜRK Üniversitesinden üç öğrenci ziyaretimize geldi.
Hafta sonu Toplum Gönüllüleri Kulübü üyeleri olarak Uzundere'de 'gençlik kampı' düzenlediklerini söylediler.
Erzurum'a kar serpiştirecek kadar kötü bir havada gençlerle birlikte olmak için Uzundere'ye doğru yola çıktık.
Doğu Anadolu Turizmi Geliştirme Projesi (DATUR) yöneticisi Egemen Çakır'la birlikte Uzundere'ye girdik.
Adi olayların bile çok ender yaşandığı ilçede sanki büyük bir şölen vardı.
Meğer öğrenciler, Ord. Prof. Dr. Ziyaattin Fındıkoğlu adına yaptırılan parkta, 160 yıldır meyve veren dut ağacı altında mola vermişler.
Bir taraftan müzik çalıyor, diğer taraftan gençler adeta kurtlarını döküyor.
Biz de Kaymakam Dede Musa Baştürk ile Belediye Başkanı Halis Özsoy'a uğradık.
Baştürk ile Özsoy, kaldırım kenarına sandalye atmışlar, konuklarıyla hem sohbet ediyor, hem de çay içiyor.
Çay ve sohbetin ardından Fındıkoğlu parkına geçtik ve Belediye Başkanı Özsoy ile Kaymakam Baştürk, öğrencilere 'hoş geldiniz' dedi.
Kaymakam Baştürk, Erzurum'un en güzel ilçesi Uzundere'de gençleri konuk etmekten mutlu olduklarını belirtti.
Uzun vadeli olarak ilçeyi tanıtmak için 81 ilden birer otobüs dolusu gençleri Uzunder'de ağırlamak için bir proje hazırladıklarından söz eden Kaymakam Baştürk, gençlere gittikleri yerlerde Tortum Şelalesini anlatmalarını istedi.
15 MİNİBÜS DOLUSU 200 GENÇ
Konuşmadan sonra Erzurum'dan geldikleri 15 minibüse binen 200 üniversiteli, Öşvank kilisesinin yolunu tuttu.
Biz Öşvank kilisesinin fotoğraflarını çekerken, üniversiteli gençlere takım kaptanları bir oyunu anlatıyordu.
BM Kalkınma Programı (UNDP) koordinasyonunda yürütülen 'Tortum çağlasın, doğa canlansın' projesini hazırlayan komite, gençlerin hoşça vakit geçirmelerini sağlamak için çeşitli etkinlikler planlamış.
Bunlardan biri de Kilisenin çeşitli yerlerine küçük kağıtlara yazılı mesajlar yerleştirmişler.
Öğrencilerden tarihi eserin bazı yerlerine gizlenen bu mesajları bulmaları isteniyor.
Büyük bir heyecanla, dedektif gibi davranan gençler, Öşvank kilisesinin her tarafını taramaya başladılar.
Oyun gibi tarihi eser içindeki arama- bulma çalışması yaklaşık bir buçuk saat kadar sürdü.
İLKLERİ YAŞADILAR
Ardından da yağmur ve karların erimesiyle coşan Tortum Şelalesini görmek için heyecanlandılar.
Değişik coğrafyadan Erzurum'a gelen Atatürk Üniversitesinin öğrencileri ilk kez tarih ve doğa dolu iki gün yaşadı.
Gençler ilk kez Tortum'u, vadisini, çayını, gölünü, şelaleyi ve Öşvank kilisesini gördü.
Tanımakla kalmayıp 1000 rakımlı Uzundere'yi, Yedi Göller'i, Balıklı köyün karşısındaki yarım adayı sevdiler.
Üniversiteli öğrenciler, gezi sırasında yeni arkadaşlar edindiler.
Yarıştılar, eğlendiler, getirdikleri darbuka eşliğinde neşeli saatler yaşadılar.
Çamurdan heykel yarışması ile çocukluklarını yaşayan gençler, deniz bisikleti, kano, dağı bisikleti turları ile eğlendiler.
KİMLER DOĞAYA DUYARLI?
Erzurum- Artvin karayolunun 110'uncu kilometresinde ki Tortum şelalesi, uzun yıllardan beri ilk kez bu kadar coşkulu akıyor.
Gençlerin amacı da Dünya üçüncülüğü unvanı bulunan Tortum Şelalesinin suyunun hiç kesilmemesi.
Yargı kararına rağmen, suyun kesilerek elektrik üretilmesinden rahatsız olan gençler onun için hazırladıkları projeye, 'Tortum çağlasın, doğa canlansın' adını veriyorlar.
Atatürk Üniversitesi, Toplum Gönüllüleri Kulübü Başkanı ve Mühendislik Fakültesi öğrencisi Emre Yücedal'ı kutlamak gerek.
'Tortum çağlasın, doğa canlansın' projesiyle aslında birkaç kuş vuruyorlar.
Emre Yücedal, doğaya karşı duyarlığını ortaya koymakla kalmıyor, 200 genç arkadaşına Erzurum'u tanıtmak, sevdirmek gibi bir misyonu üstleniyor.
Son olarak da Erzurum'u tanıtmak adına yapılan böylesine önemli bir etkinliğe katkıda bulunan kişi ve kuruşları sıralamak gerekiyor:
Toplum Gönüllüleri Kulübü Akademik Danışmanı olan Atatürk Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Faris Karahan, DATUR yöneticisi Egemen Çakır, İİBF Öğretim üyesi Prof. Dr. Erol Çakmak, Kaymakam Dede Musa Baştürk, Belediye Başkanı Halis Özsoy, İl İzci Kurulu başkanı Vedat Karaköse, Hayata Artı Vakfı, Cola Cola."