HOLDİNGLER ve büyük şirketler, bizim küçük derelerimize göz diktiler.
Onunla da kalmadı, geçtiği yerlere hayat veren dereleri kendi aralarında paylaştılar.
Hem de talandan mal kaçırır gibi, davrandılar.
Bastırdı parayı, aldılar dereleri.
Paylaşım, dereleri kollamak ya da korumak için değil.
Oralarda çiçek, balık yetiştirseler veya seracılık yapsalar kimsenin diyeceği yok.
Onların amacı sudan enerji elde etmek ve daha çok kazanmak.
Para hırsı, gözlerini bürümüş.
Suyun o güzelim sesi artık dinlenemeyecekmiş.
Kırmızı benekli alabalıklarının kökü kuruyacakmış.
Çiçekler kuruyacakmış, böcekler ölecekmiş, dere gidince hayat kalmayacakmış. İlgilendirir mi onları?
KARADENİZLİ DURMUYOR
Özellikle Karadeniz'de HES'lere (Hidroelektrik Santralı) karşı bir duruş var.
Sivil toplum örgütleri, halk el ele.
Hatta omuz omuza.
Hukukçular ile barolar, davaları gönüllü olarak izliyor.
Belirli aralıklarla eylemler yapılıyor, konu gündemde tutuluyor.
Velhasıl HES'cilere meydan boş bırakılmıyor.
TEMA
Erzurum'un özellikle kuzey ilçelerine HES piyangosu vurdu!
İspir, Olur, Oltu, Tortum, Narman, Pasinler'de küçük derelerin bile artık bir sahibi var.
Erzurum’a yaptırılacak 130 dere üzerindeki HES’i protesto için 26 sivil toplum örgütünün Serdarlı’da yaptığı miting umut vermişti.
Geçtiğimiz yıl Mayıs ayı başında yapılan mitinge TEMA Vakfı Onursal Başkanı Hayrettin Karaca da katılmıştı.
Bir yıl boyunca TEMA Erzurum Temsilcisi Işıl Bedirhanoğlu ile birlikte o yöreleri adım adım dolaştık.
Doğa katliamının görüntülerini çektik.
Haber ve röportajları yayınladık.
Çoğu zaman hafta sonlarını Tortum'un Ödük Vadisinde geçirdik.
Ama sonunda yine holdingler, sermayeleri ve iş makineleriyle gelip yerleştiler.
Köy dışına, sahip oldukları derenin kenarına prefabrik şantiyeler kurdular.
Köylülere 'Mavi boncuk’ dağıttılar.
"Yarın sizi işe alırız" avansıyla taraf buldular.
Büyük ölçüde tepkileri ortadan kaldırdılar.
Sonra köylü sustu.
Demokratik hakkını kullanmaz oldu.
İSPİRLİ O GÜZELİM DERELERE SAHİP ÇIKIYOR
Kaçkar Dağlarının Karadeniz'e bakın yüzünde olduğu gibi, güneye bakan yüzünde de HES'e direnç var.
Köylerde yaşlılardan başka kimsecikler kalmamış.
Genç nüfus, iş olmadığı için metropollere ekmek parası kazanmaya gitmiş.
Ama emekliler ve yaşlılar ordusu yılda bir kez bile olsa sesini duyuruyor.
Geçtiğimiz günlerde İspir'in Çamlıkaya ve Aksu derelerine kurulması planlanan HES'lere tepki gösterildi.
FAZİLET NİNENİN FERYADI
Çamlıkaya Çevresini Güzelleştirme, Kalkındırma ve Dayanışma Derneğinin etkinliğine katılanların fotoğrafı oldukça ilginç.
Bastonlarla yürüyen yaşlı nineler, dedeler ön safta yer alıyor.
Çünkü derelerin keyfini çıkaran onlar.
Elbette derenin kıymetini onlar bilecek.
Hele biri var ki, tek bastonla yürüyemiyor.
Adım atmak için her elinde bir baston bulunduruyor.
Önceki yıl yapılan eylemlerde de kameralara yaptığı konuşmayı dinlemiş beğenmiştim.
Adı, Fazilet Duman.
Yaşı, 75.
Ama işi bitmemiş.
Torunları için değil kendisi için köyün ortasından geçen dereyi istiyor.
Hem de bakın ne diyor:
"Suyumuz için canımızı veririz. Biz balık gibiyiz, su olmazsa yaşayamayız. Suyumuzu aldılar mı canımızı da alsınlar."
FAZİLET NİNEYE, MİNE MACİT'E NE DİYECEĞİZ?
Çamlıkaya Deresinde toplanan İspirliler, HES'le o güzel hayatın biteceğini ve anılarda kalacağını biliyorlar.
Biri paçaları sıyırıyor, derenin ortasına kadar suda gidiyor ve başlıyor basın açıklamasını okumaya.
İspirli 25 yaşındaki Mine Nacit, tarlaların ve bahçelerdeki ağaçların kuruyacağına işaret ediyor.
"Halkın ve hayvanlarımızın yaşam alanları kalmıyor" diyen Mine Macit, sorunu şöyle özetliyor:
"Neden bedelleri hep biz ödüyoruz?"
Peki, şimdi Fazilet Nineye, Mine Macit'e ne diyeceğiz?
"ŞAMPİYON ERZURUM"
ERZURUM'da sporun kalbi, geçtiğimiz hafta Yeni Erzurum Stadında attı.
Bunu Büyükşehir Belediye sporun Ardahan'la son maçını izlemek için yola çıkarken fark ettim.
Caddelerde şampiyonluk afişleri, bilboordlarda davetler var.
Eski adıyla Cemal Gürsel, son durumuyla Yeni Erzurum Stadının çevresi adeta otomobiller tarafından istila edilmiş.
Tribünlerde 10 bini aşkın taraftar.
Ellerinde bayraklarla "Mavi- beyaz" , "Erzurum Şampiyon" diye tezahürat yapıyor.
Sanki Süper Ligde oynadığı zamanki Erzurumspor'un bir maçındayız.
Karşı eski açıktaki taraftar 90 dakika boyunca hiç yerlerine oturmadılar.
Müthiş bir tempo tutturmuşlar.
Şarkılar, türküler söylüyor, sloganlar atıyorlar.
Sahada mavi- beyaz formalı futbolcular adeta şov yapıyor.
Ortalama her 10 dakikada bir gol olup rakip takımın üzerine yağıyor.
İŞTE BU KADAR
Erzurum Büyükşehir Belediye spor 10 takımlı Bölgesel Amatör Ligde ki (BAL) son maçı gerçekten görkemliydi.
Ligin dibine demir atmış, Ardahan Belediye 23 Şubat'ın böyle bir seyirci, takım ve futbol karşısında yapacak hiçbir şeyi yoktu.
10-0'lık galibiyetle amatörlüğe veda eden Büyükşehir Belediye sporlu futbolcular, şampiyonluk kupasını kaldırdıkları sırada stat resmen inliyordu.
Bir yönetici, "İşte bu kadar" derken mutluluk uçuyordu.
Şampiyonluk turunu attıktan sonra Teknik Direktör Hasan Çelik ve futbolcular, kupayı şeref tribününe taşıdılar.
Takımın maddi ve manevi lideri olan Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler alkışlar ve konfetiler arasında kupayı havalandırdı.
Küçükler mutluluğunu paylaşanlar arasında Erzurumspor'un efsane başkanlarından Hamza Cimilli de vardı.
BİRİ DÜŞÜYOR, BİRİ ÇIKIYOR
Erzurum Büyükşehir, 18 maçın 16'sını galibiyetle kapatıyor.
Bir maçta berabere kalıyor, bir maçta da yeniliyor.
Puanı 49, attığı gol sayısı 61.
Kalesinde gördüğü gol sayısı ise 11.
Erzurumspor'un resmen amatör kümeye düştüğü sezonda Üçüncü Lige Erzurum Büyükşehir Belediyesi Spor çıkıyor.
Stada maç izlemeye gelenlerin büyük bir bölümü genç.
Futbola hasret kalmışlar.
Seyircinin büyük bir bölümü maçı ve şampiyonluk turunu izledikten sonra stattan ayrıldı.
Bu da gösteriyor ki, önümüzdeki yıl Büyükşehir Belediye spor, Üçüncü ligde yalnızları oynamayacak.