YAZARLAR

19 Nisan 2011 Salı

ATATÜRK Üniversitesi Kültür ve Gösteri Merkezinde geçtiğimiz günlerde bir yılın blançosu gözler önüne serildi.

Törende bilimsel çalışmalarda üstün başarı elde eden 37 öğretim üyesine 'teşvik' ödülleri verildi.

Ayrıca profesör olmaya hak kazanan 40'ı aşkın bilim adamına 'akademik giysi'leri giydirildi.

Atatürk Üniversitesi, uzun yıllardan beri 'üniversite kuran üniversite' unvanını sürdürüyor.

Bir takım avantajlara rağmen bir türlü 'beyin göçü' önlenemedi.

Değişik bir pencereden bakarsak, gidenlerin bir bölümü rektör olmuş.

Prof. Dr. Hikmet Koçak'ın yaptığı tespite göre Atatürk Üniversitesi'nden lisans ya da yüksek lisans alan 25 bilim adamı, diğer üniversitelerde rektörlük makamına oturmuş.

Demek ki, Devlet ve Vakıf Üniversitelerinin rektörlerinin yaklaşık beşte birini Atatürk Üniversiteliler oluşturuyor.

Atatürk Üniversiteli dokuz rektörü bir arada görmek herkesi mutlu etti.

Teşvik ödüllerini vermek için sahneye çıkan rektörler, Atatürk Üniversitesi hakkında övücü ve güzel sözler söylediler.

Kim mi bunlar?

"Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak, Erzurum Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muammer Yaylalı, Ardahan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ramazan Korkmaz, Erzincan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İlyas Çapoğlu, Kırıkkale Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ekrem Yıldız, Balıkesir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahir Alkan, Mevlana Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bahattin Adam, Iğdır Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim H. Yılmaz, Kafkas Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sami Özcan"

Başarılı akademisyenlerin ödüllerini veren Vali Sebahattin Öztürk’ün de Atatürk Üniversiteli olduğu ortaya çıktı.

İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümüne gitmeden önce Öztürk 1981’de Erzurum’a gelerek Edebiyat Fakültesine bir süre devam etmiş.

Atatürk Üniversitesinin ‘göz kamaştıran’ töreninde Vali Öztürk, konuya ilişkin bir de Bektaşi fıkrası anlattı.

Tıp Fakültesi Farmakoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halis Süleyman, laboratuar ortamında yaptığı deneysel çalışmalarla mide kanserine çare bularak uluslararası bir başarıya imza atmıştı.

Kemirgen deney hayvanlarında önce kanser dokusu oluşturan daha sonra vücudun adrenalin salgılamasını durdurarak kartizol veren Prof. Dr. Süleyman, kanserli hücrenin yüzde 100 ortadan kaybolduğunu bilimsel olarak kanıtlamıştı.

İşte o törende Prof. Dr. Halis Süleyman, bir rekora imza attı ve sağlık bilimleri makale, patent, atıf dallarında üç ödül birden aldı.

 

 

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

*Adınızı girmelisiniz. *Bu alanı doldurmak zorunludur. Yorumunuz: *Yorum çok kısa. *Bu alanı doldurmak zorunludur.

Gönder

izmirli  22 Nisan 2011 Cuma 09:46 1957 yılında kurulmuş bir üniversite. Bende mezunu olmaktan gurur duyuyorum. Ama larım var elbette... Bu kadar beyin göçünün yaşandığı başka bir üniversite ne yazıkki ülkemizde yok. Hani bir öğretim üyesinin istanbul'a İzmir'e antalyaya gitmesini belki anlarım, fakat Balıkesir'e Yalavoya aynı pozisyonda gitmesini anlayamıyorum. Üniversite yönetimi asıl bu konuda kafa yormalı Hocalar neden şehri terk ediyor.Yılların Tıp fakultesiinde Hoca kalmadı nerdeyse. Bu önemli bir konu sayın rektörüm bence bu kan kaybına acil son vermeniz gerekiyor

kemal kara  21 Nisan 2011 Perşembe 09:44 mökkem bilader çok güzel anlatmışsın.erzurumdaki üniversitede erzurumlu oranı çok düşüktür.etrafı kapalı bir kutu.şucular ile bucuların mücadelesi sürer gider.her hoca eşini dostunu baldızını hanımını köylüsünü tekkesine geleni yerleştirmiş.ne ala memleket.

Mökkem Dadaş  19 Nisan 2011 Salı 10:02 Böyle bir üniversitemiz olduğu için gurur duymak her erzurumlunun hakkıdır. Ancak ! Üniversite şu an kendi içine kapanık vaziyette bulunmaktadır. Sayın rektörün yapacağı en güzel iş üniversitedeki lojmanların kapısına kilit vurmak ve ordaki kaliteli öğretim elemanlarına kira yardımı vs. yaparak kendilerini şehrin dört bir tarafına yayılmasını sağlamak olmalıdır. Bakınız üniversitemiz ile övünüyoruz ama ilimizin üniversiteye giriş oranı türkiye genelinde en alt sıralardan bir türlü kurtulamıyor. Eğer bu ilin üniversitesi kaliteli ise bu ildeki üniversite görevlileri şehri adım adım bilmeli şehre kültürel, sosyal ve bilgili genç yetiştirme konusunda önder olabilmeli.