HAYTAP Hayvan Hakları Federasyonuna bağlı Erzurum Temsilciliğinin açılış töreni vardı.
Cumhuriyet Caddesinde Yurttaşlar İş Merkezinin üçüncü katında renkli geçen açılış törenine Erzurum Milletvekili Fazilet Dağcı Çığlık (AKP), Vali Yardımcısı Ömer Hilmi Yamlı, Belediye Başkan Vekili Eyüp Tavlaşoğlu, Veteriner Hekimler Odası Başkanı Prof. Dr. Fikret Çelebi, Dernekler Müdürü Feyzullah Kılıç da katıldı.
'İslam dini, hiçbir canlıya eziyet ve işkence edilmesine izin vermez' afişinin dikkat çektiği açılıştan sonra HAYTAP İzmir Temsilcisi ve HAYTAP Basın Sözcüsü Şule Baylan ile Erzurum Temsilcisi Yasemin Kızılkaya ile sohbet ettik.
'İNSANLIK AĞACI' DİKEN YASEMİN KIZILKAYA, "ERZURUM HALKI ÇOK MERHAMETLİ VE VİCDANLI",
Kış günü kuşları beslemek için fırınlardan aldığı ekmekleri dilimleyerek ağaçların dallarına asarken tanıdık Yasemin Kızılkaya'yı.
Erzurum Temsilcisi Yasemin Kızılkaya, kar yüzünden aç kalan kuşların imdadına 'İnsanlık Ağacı'yla yetişmişti.
İnşaat Teknikeri Yasemin Kızılkaya, Erzurum'da temsilcilik ve dernek olmadığı için ilk başlarda bazı zorluklar yaşadığını anlattı.
İnsanların "İşin yok mu, böyle şeylerle uğraşma" demelerine rağmen heyecanını kaybetmemiş.
Ve onları kazanmak uğruna bıkmadan usanmadan yoğun çaba harcamış.
Yasemin Kızılkaya, "Erzurum halkı çok merhametli ve vicdanlı. Eksik tarafımız, yeterli bilinç olmayışı ve bilgi eksikliği. İşte biz bu noktada varız. Erzurum'da örnek ve iyi şeyler yapacağız" diye umut verdi.
HAYTAP'A İLK İMZAYI FAZİLET DAĞCI ÇIĞLIK ATAR
HAYTAP Hayvan Hakları Federasyonu yola, Türkiye’de doğayı, çevreyi ve hayvan haklarını korumak için çıkıyor.
HAYTAP'ın felsefesi, 'tüm canlılara yaşam hakkı' temeli üzerine kuruluyor.
Onlara göre, 'Sahipli ya da sahipsiz olsun tüm hayvanların insanlar kadar yaşam hakkı vardır.'
Evrensel hayvan haklarına göre, tüm hayvanlar da bu hakkı doğuştan kazanırlar.
Erzurum Temsilciliğinin açılışına katılan Milletvekili Fazilet Dağcı Çığlık, hayvanların yaşam haklarını korumaya 'söz' verirken hazırlanan taahhütnameyi de imzalar.
HAYTAP'DAN ERZURUM BB'YE ÖVGÜ
HAYTAP'ın üyeleri, Erzurum'a, Bitlis'te yaptıkları Üçüncü Ulusal HAYTAP Temsilciler toplantısından sonra gelirler.
Ayaklarının tozu ile Erzurum Büyükşehir Belediyesine ait Hayvan Bakımevi ve Rehabilitasyon Merkezini gezerler.
Eskiden toplu itlafların, şiddetin yaşandığı Erzurum'da gördükleri bakımevi ve rehabilitasyon merkezi karşısında adeta büyülenirler.
Erzurum'daki bakımevini fiziki yapısı ve özellikleriyle diğer belediyelere de örnek göstereceklerini ifade eden Şule Baylan “Başkan Ahmet Küçükler’e anlayışından dolayı çok teşekkür ediyoruz.
Erzurum'da önemli işler yapmışlar.
Barınak alttan ısıtmalı. Büyük Okyanus'u geçmişler. Çok önemli.
Erzurum gibi Diyarbakır ve Bitlis'te bakımevi açılmış.
İnanılmaz çalışmalar yapmışlar" dedi.
ZAYIF HALKALAR KİMLER?
Şule Baylan, "Hayvan hakları Türkiye için önemli" diye devam etti ve şöyle konuştu:
"Toplumdaki zayıf halkaların sorunları çözülürse toplum ilerler.
Bu zayıf halkaların ilk sırasında hayvanlar geliyor.
Sonra çocuklar, ardından engelliler.
Onlardan da öncelik zihinsel sonra da bedensel engellilerdedir ve son olarak da kadınlar zayıf halkalardır."
İNSANLAR, HAYVANIN DA HAKKI OLDUĞUNA İNANSIN
Türkiye'nin hayvan hakları açısından çok geri kaldığına dikkati çeken Baylan, insanların hayvanların haklarının olduğuna inanmasını istiyor.
Hayvan hakkını ihlal edenlerin aynı hareketi bir adım sonra çocuk ve kadınlara uyguladığını belirtti.
Yapılan bir araştırmadan söz eden Şule Baylan, "Seri katiller işe, hayvana işkenceyle ve öldürmeyle başlıyor.
Sonra bu şiddet büyüyerek gidiyor ve seri katil olana kadar devam ediyor.
Günümüz Türkiye'sinde düşünün 5 yaşındaki çocuk, tecavüz edilerek öldürüldü.
Eminim ki bunu yapan kişi çocukluğunda köpeğe taş ve tekme atan, kuyruğunu koparandır.
En önemli sebep ailelerdir.
Anne ve baba ayrıdır, çocuk eziyet görüyor.
Gidiyor o da hayvana eziyet ediyor.
Gidiyor öfkesini hayvandan çıkarıyor.
Bize göre kötü insan yoktur.
Farkında olmayan anlamayan insan vardır.
Şiddet görmüş çocuklar vardır" diye konuştu.
ŞİDDETE SUÇÜSTÜ YAPILSA BİLE CEZA YOK
Toplumda cezalandırma yönteminin çok yetersiz kaldığını vurgulayan Şule Baylan, hayvana yapılan eziyetin, kötülüğün Türk Ceza Kanununda bir karşılığı olmadığını belirtti.
Şule Baylan şöyle devam etti:
"Şu anda hayvana eziyet ettiniz.
Biz de suçüstü yaptık.
Bir gece bile karakolda kalmıyorsunuz.
Sen sahibi olan bir hayvanı öldürürsen, o zaman 'mal' olarak görünüyor.
Yani ben sizin köpeğinizi öldürsem, siz bana 'köpeğimi öldürdün' diye dava açamıyorsunuz.
Bu güzel değil, onların da yaşam hakkı var.
Hayvan haklarıyla uğraşmak maalesef Türkiye'de onay görmeyen bir iş.
Hayvan haklarıyla uğraşıyorsanız her türlü şey olabilir.
Aşağılanırsınız.
Kapitalist sistemde rant getiren her şey üsttedir, rant getirmeyen ise altta kalır."
HAYVANLAR ŞİDDETTEN KURTULMAK İÇİN YASA BEKLİYOR
Hayvan haklarını ihlal eden durumlarda Kabahatlar Kanunu'nun devreye girdiğini anlatan Şule Baylan, bu kişilerin Türk Ceza Kanununa göre cezalandırılmasını istedi.
Hayvana işkence edenlere 2 yıl ertelenemez hapis cezası verilmesi ve cezanın sabıka kaydına geçirilmesi gibi yeni cezaların gelmesini arzuladıklarını kaydeden Şule Baylan, 2011 yılında hayvan ihlalleriyle ilgili ceza sisteminin TBMM'den çıkmasını istediklerini bildirdi.
Şule Baylan şunları söyledi:
"Biz herkesin hayvanları sevmesini beklemiyoruz.
Hayvanlara eziyet etmeyerek yaşama hakkını saygı göstersinler, yeter.
Örneğin ben bir süre Rusya'da kaldım.
Hayvan hakları, kadın hakları, çocuk hakları en ideal durumda.
Orada sokak hayvanları için yemek ayrıldığını gördüm.
Burada bakımevi için yemek alıyoruz.
İçinden iğneler, cam kırıkları, poşetler çıkıyor.
Hayvan, kadın ve çocuk hakları konusunda en gelişmiş yer olarak Rusya'yı gördüm.
Avrupa ülkeleri bile Rusya kadar değil."
ERZURUM'DA MAYMUN BESLEYENE ELEŞTİRİ
HAYTAP Hayvan Hakları Federasyonuna bağlı 19 dernek 80 temsilcilik yanı sıra bireysel olarak çalışanlar da bulunduğunu ifade eden Şule Baylan, turistik otellerin yunus balık getirmesini eleştirdi.
Hayvan hakları sözleşmesinde hiç bir hayvanın eğlence amaçlı kullanılmayacağını anlatan Baylan, hayvanat bahçelerine, sirklere karşı olduklarını bu konuda bir yasa hazırladıklarını söyledi.
Şule Baylan konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Sizi yaşadığınız ortamdan alsın, çok daha güzel bir ortama götürsünler.
Siz de aynı şeyleri hissedersiniz.
Yaban hayvanlarını ortamlarından alıp hapsetmeye hakkımız yok.
İzmir'de Bahadır isimli bir fil öldü.
Erzurum'da maymun besleniyor.
Sıcak iklimi seven bir hayvan, eksi 30 derecede nasıl yaşar?
'İnsanlar sevsin' diye kuşun, maymunun hapsedilmesi mantık dışı bir olaydır.
Hayvanlar, insanlar için bir oyuncak değildir.
Hiç bir hayvan eğlence ve sergi amaçlı kullanılamaz.
Türkiye bu sözleşmenin altına imza attı."
Sayfa başına git