MENÜ
Erzurum 15°
Erzurum Gazetesi
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Erzurum Günleri
Davut Sarı
YAZARLAR
30 Ocak 2012 Pazartesi

Erzurum Günleri

HALİHAZIRDA Ankara’da mukim, ancak Erzurum’daki kamu görevi esnasında kurmuş olduğu münasebetleri günümüze kadar taşımış, hatta daha da genişleterek Erzurumluları bir çok açıdan analiz edebilecek bilgi potansiyeline sahip olmuş bir “Erzurum sevdalısı”; ısrarlı istirhamıma daha fazla dayanamayarak, mini bir tahlil yaptı hakkımızda:
“-Erzurumlularda laf çok, ama icraat yok!”
Aynen katılıyorum.
* * *
OLTU taşı, yegane hediyelik eşyaydı; Erzurum’a kısa süreliğine gelenlerin satın alabileceği.
Oysa ki, hemen yanıbaşında bir de “Erzurum burması” vardı; yeterince tanıtılamadığından halen dahi marka olamamış.
Önceleri sadece Ramazan’da evlerdeki iftar sofralarında boy gösterirken, bilahare lokantaların tatlı menüleri arasında kendine esaslı bir yer edinen “kadayıf dolması”nın Erzurum menşeili hediyelikler sıralamasında hızlı bir yükselişe geçmesi, Muammer Usta’nın seri üretimiyle başladı.
“Kurufasülyeci Hüsrev”; Ankara sınırlarını da aşan bir marka oldu, “İspir Fasülyesi” sayesinde...
Kemal Koç’un köyden şehire göç ettirdiği “Cağ Kebabı”; öyle hızlı bir gelişme gösterdi ki, dünyanın en leziz “döner kebabı”nın Erzurum’da yapldığı gerçeğini, neredeyse unutturdu bile.
Sadece Erzurumluların değil, yabancıların da damak zevkine hitap eden bir başka “markalaştırlacak” lezzet ise “su böreği”...
“Sulu yemek” çeşitlerimiz ve çok sayıdaki daha nice değerimiz...
* * *
KISA süreli görevler için Erzurum’a gelenlere, bilenler tarafından muhakkak öneriliyordur bunlar. Ama oldukça münferit ve çok cılız bir reklamla...
Daha geniş kitlelere ulaşmak lazım.
* * *
ANKARA Erzurum Dernekler Fedarsyonu (ERDEF) tarafından 13 - 20 Şubat 2012 tarihleri arasında organize edilecek olan, “Erzurum Günleri”, işte bu değerleri geniş kitlelere aslına uygun bir şekilde tanıtmak için büyük bir fırsat.
Erzurum esnafı bu fırsatı en iyi şekilde değerlendirmeli...
Çünkü; Kış Turizmi münasebetiyle Palandöken’e gelenlerin şehir merkezine çekilmesini sağlayacak uygulamalar silsilesinin de muhtemelen ilk adımı...
* * *
SADECE Erzurum esnafı, kurum ve müesseseleri için değil; ERDEF için de bir fırsat, “Erzurum Günleri”; “bir işe yaramış olduğu” ıspatlanacak!
Elbette bizim yüzümüzün kızartılması için de bir fırsat.
Ne demiştik?
“-Erzurumlularda laf çok, ama icraat yok!”
Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Serap Durmazpinar
 30 Ocak 2012 Pazartesi 22:18
Ne dogru bir analiz... Erzurum'un tarihi, kulturu, edebiyati ve ananeleri ile kesfedilmeyi bekleyen bir hazine oldugunu bilmemize ragmen, Erzurum deyince aklimiza hep ve sadece Mugime, leman eze, teyo emmi, cag kebap, kadayif dolmasi v.s. geliyorsa, Erzurum'un kulturunun sadece agiz ozellikleri on plana çikarilmis esprilerden ibaret olmadigini anlatamiyorsak, ah iste bu cehaletimizi tescilledigimizin aci bir resmidir... Kendimizi methetmekte yoktur ustumuze, lâf tir yukuyledir bizde icraat olmasa da ziyani yok, konusrken birakmiyoruz ya mangalda kul'den zerre! Dadas soyledir, dadas boyledir diye ovunup, bos bos konusurken at'i alan Uskudar'i geçti. Biz bos islerle zaman tuketirken, batılı okudu, yazdi, çizdi, ogrendi ogretti. Yani biz konusurken harcadigimiz vakitlerde, onlar dusuncelerini eyleme donusturduler. Herkes ay'a çiksa da biz kaliriz yaya. Adaamm sende deriz nasil olsa benzin yakmiyor ya ayakalarimiz. Illa ki ona da buluruz bir kilif yine... Elbette ki en buyuk etken bananeci bir toplum olusumuzdandir. Bunun nedeni ise tanitimda yelpazeyi genis tutmamak, yerel yoneticilerin ilgisizligi, isadamlarimizin duyarsizligi, basinin tanitimda yetersiz kalisi, ve ozellikle halkimizin umursamazligi geliyor maalesef birde mantalite..! Sn.Kemal Koç'un televiyonculugu tartisilabilir ama cag kebaptaki onculugu ve liderligi tartisilamaz. 1999 yilinda Paris'te aracimin içerisinde okudugum Hurriyet gazetesinde, Kemal amcanin fotosu gorup, cag kebaptaki basarisini okudugumda nasil duygulanmis ve gurur duymustum bilemezsiniz. Reklam en buyuk guçtur. Kimilerine gore buyuk bir basari sayilmasa da, sesini duyurdu ya, Erzurum'un adi geçti ya, o gazete Paris'te, tum Fransa'da hatta Avrupa'da elden ele dolasti ya, iste budur uluslararasi ses getiren reklam ve basari, buyuk yada kuçuk farketmez... Bozuk plak gibi surekli donup duruyoruz. Dusuncelerimiz, yazdiklarimiz kaybediyor degerini. yalama oldu artik hukumunu yitiriyor, gozlerimiz bir bosluga bakip daliyor derinlere ve sadece hayâl etmekle yetiniyoruz..! 13 - 20 Şubat 2012 tarihleri arasında organize edilecek olan, “Erzurum Günleri” nin dayanisma içerisinde, basariyla, coskuyla geçmesini ve yuzumuzun akiyla çikmamizi diliyor, basta ERDEF olmak uzere emegi geçen herkese tesekkulerimi sunuyorum... Serap Durmazpinar Kuruhasanoglu / France
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   Künye
Copyright © 2024 Erzurum Gazetesi