MENÜ
Erzurum 14°
Erzurum Gazetesi
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Dağlar…
Cahit Okcu
YAZARLAR
28 Mayıs 2017 Pazar

Dağlar…

Bahar tabiatın genç  teni.

Bu şehirde baktığın her insan, her gönül ayrı bir dağ. Kubbeler dağ, sözler dağ, ufuklar dağ… Bu şehirde insanlar dağlara bakar. Bu şehirde helal, dağ olmaktır. Dağa benzeyen güneşe yakın olur, güneşe yakın dağlar karlı olur.. Her dadaş gibi…

Beş şehir modasından giderek bende üç şehir sayayım. Dünyada en yüksek üç şehirden biri, Erzurum olmak… ( Bu kotlarda Meksiko city, Tibet ve Erzurum, başka yok…)  Yüksek olmak şüphesiz dağlara benzemekle olur. Baharda yeşil takkeler takmış dağlar… Her biri bir dava başı, her biri ayrı bir Abdurrahman Gazi’den düşmüş şehit başı… Her biri Zaloğlu Rüstem’in sıkılı yumruğu, her biri İbrahim Hakkının hikmet medleri…

Baba bugün dağlar yeşil boyandı.. Bahar sözünü hep tuttu ama hiçbir şifa sözünde duramadı!.. Tazele derdini eskidi dedi, Ozan…

(baba bugün) Dağlar yeşil boyandı
Kim yattı kim uyandı
(gözlerim ağam) Kalbime ateş düştü
İçinde yar da yandı
Su septim ateş sönsün
Septiğim su da yandı…

Güzeli hayal etmeye ne hacet, gözlerini kısarak yar saklayan, gönül diyarın dağlarına bakmak yeter…

Başımda yar yuvası, dağıtsa yar dağıtır… Dedikçe seccadesini Kerkük’e sermiş, Kaçgarlı Mahmut’un ‘ Dağ, kement eğemez. ‘ sözü tesellim midir bilmem ama hep içimde dağları arar dururum.  Coğrafya bahtır elbet, yanan su, sararan yar, kement tutmayan ıraklar… Dağları anlamadan uzaklar anlaşılır mı hiç?.. Hiç dağa yaslanmadan iteklenir mi gurbet… Acep dağlar olmasa gök kubbeyi kim taşır… Mutlak Hikmet: ‘ .. Gökleri, gördüğünüz gibi direksiz olarak yarattı ve sizi sarsar (sarsmasın) diye sabit ve yüksek dağlar oluşturdu…’

Herkes, ‘ şu dağlarda kar olsaydım!’ türküsünü dinlerken, bir gönül mendili yıkarda, bir türlü gönül iflah olmaz. Ne yar içindeki yar ferahlar, ne efkar içindeki efkar ferahlar. Dağlara bakıp küçülenler dağlarını çabuk verir. Bir küreklik taş toprak… Gülümsedim şimdi.. Dağ eteğine yuva yapan karınca, acep dağı sırtladığını sansa neler olur du?.. Felsefe çalmakta meşhur,  hırsız akıl, acep dağı çalıp nereye saklar, hangi yürekte Alparslan’ın gönül ovaları vardır, hangi Kerkük’ün gamzesi saklanmıştır bu olmaz çalıntıya…

Mutlak Hikmet: ‘.. Ne zaman ki, Musa, mikatımıza geldi, Rabbi ona kelâmıyla ihsanda bulundu. "Ey Rabbim, göster bana kendini de bakayım sana". dedi. Rabbi ona buyurdu ki; "Beni katiyyen göremezsin ve lâkin dağa bak, eğer o yerinde durabilirse, sonra sen de beni göreceksin". Daha sonra Rabbi dağa tecelli edince onu yerle bir ediverdi, Musa da baygın düştü. Ayılıp kendine gelince, "Sen sübhansın", "tevbe ettim, sana döndüm ve ben inananların ilkiyim," dedi.

Ve: Onlar, dağlardan emniyetli emniyetli evler yontuyorlardı.’ … Hikmeti… Tarihimiz bu hikmeti asla kavrayamadı… Kavrayanlar mezarları yüksekliğinde tepecikler olarak kaldılar.

Bu yüzden, taşlara ne sorduysak hep sustular.

Bu kadar…

Hadi dağlara bakalım…

 

Not:

( .. Gazeteci ve muhabirlerimizin Palandökenlerde kapatılan vadilere nazar etmesi temennim olsun. Çünkü Gazeteci ve muhabir demek, sorgulayan, soran ve vadi insan olmak demek.. Emniyet ve asayiş anlamı varsa eyvallah, ama ticari kaygılarla  üç beş tekerlekli ‘atv’lere pist olarak açılmış, tabelalarla kapatılan vadi hiç hoş değil.)

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   Künye
Copyright © 2024 Erzurum Gazetesi