"Palandöken yüce dağ, siler gönül yasını
İç suyundan tek bir tas, söker bağır pasını
Soğuk hava yaratır insanların hasını
Saz, söz, anıt, bar gördüm Dadaşlar diyarında"
A.Vahit Yıldırımlar
Türk Tarihi Erzurum'da köy ve ailelerin soy isimlerinde yaşıyor gibidir.Hiçbir yerleşim ismi rastgele konulmuş değildir. Bazıları soy isimlerinin gelişi güzel ve aceleyle belirlenmiş olmasını iddia ederler. O da öyle değildir. Üzerlerinde araştırma yapıldığında ve şehrin tarihi bilindiğinde, hepsinin de şuurlu bir seçimi temsil ettikleri ortaya çıkacaktır.
Ebulgazi Bahadır Han'ın Şecereyi Terakime; Ahmet Refik Altınay'ın Anadolu'da Türk Aşiretleri; Prof. Dr. Ahad Andican'ın Afganistan ve Türkler; (Anadolu'daki Türk Oymakları Hakkında Araştırmalar); H. Nihal Atsız'ın Aşıkpaşazade Tarihi; Ö. Başkan'ın Türkiye Köy Adları Üzerinde Bir Deneme; Abdulhaluk Çay'ın Anadolu'nun Türkleşmesi; Müjgan Çumbur'un Evliya Çelebi Seyahatnamesi'nde Yer Adları; Tuncer Gülensoy'un Elazığ, Bingöl ve Tunceli İlleri Yer adlarına Bir Bakış; Prof.Dr. İbrahim Kafesoğlu'nun Türk Dünyası El Kitabı; Prof. Bahaddin Ögel'in İslamiyetten Önceki Türk Kültürü Tarihi; Prof.Dr.Zeki Velidi Togan'ın Umumi Türk Tarihine Giriş adlı eserlerinde Erzurum'daki yer ve soy adlarının bilinçli bir ifade olduğu ortaya konmakta ve tarihi delilleriyle anlatılmaktadır.
Bunlara göre Uygur, Karluk, Kanıklı, Kıpçak, Kalaç, Ağaçeri, Eftalit, Karaim, gibi Türk Budunları Anadolu'nun ilk Türkleridir.
İldeki yer ve soy isimleri de bunlar tarafından konulmuştur.
Gelin, alfabetik sırayla yöremizdeki soy ve köy isimlerinin kaynaklarına bir bakalım isterseniz:
Hınıs'da Abdal, Abdalcık (Afgan Türk Üruğu); Acar, Acerlü, Açarlı; Pasinler'de Ağaçalar, Hınıs'da Ağcakoca; Merkez İlçede Ağzıaçık, Alaga (Beyovli Üruğu); Pasinler ve Hınıs'da Alagöz (Peçenek boyu); Hınıs'da Altun, Alpavutcot; Merkez ilçede Alpagut, Asboğa, Esenboğa; Horasan'da Aydın (Aydın Türk Üruğu); Merkez İlçe, İspir, Pasinler'de Ay, Aydede, Aytemir, Aydemir, Balık, (Karakırgızların Ong ürugu); Başkırt (Tabın, Tanıp uruklarından), Balıkçı(aynı üruğdan); Şenkaya'da Başkırd, Bayındır( ismini aldıkları üruğlardan); Şenkaya'da Baykara; Merkez ilçe'de Boynuyoğun, Boynukalın (Karahacı Türk oymağı); Horasan ve Ağrı'da Budak; Oltu'da Becenek, Piçukli; Oltu'da Canik; Horasan'da Canpolat, Çimpolat, Çakır, Çakırlar; Merkez ilçede Çapanlar; Çat'da Çat (Ced Türklerinden); Oltu, Hınıs, Şenkaya'da Çatak; Çavdar; Hasankale'de Çavdarlı; Çükündür (Çükenderköyü) Çavundur, Çavuş; Merkez ilçede Çeperli, Çepni (Üçoklardan) Çikilli, Cıngıllı, Cindilli; Çığrışan (Çıkrıklı); Hınıs'da Çoban (Aydınbeyli Üruğu);Aşkale'de Çomaklı;Pasinler'de Çullu; Horasan, Ilıca'da Danişmend, Dede, Dedeşin, Dedeşen, Demirci, Teymir, Teymür; Hınıs, Hasankale'de Dengiz, Dengizan, Dengizbek, Dengizek(24 Oğuzdan Üç oklardan ve Oğuz'un altıncı oğlu olan Dengizhan ili boyundan); Doğan, Gedük, Gedikoğuları; Hınıs'da Kündüz, Gündüz; Pasinler ve Ilıca'da Güneş, Hanuşagı, Haydar, Haydari, Karaayvat; Karabey ( Peçeneklerin büyük sekiz üruğundan); Hınıs'da Karaca (Karaim Türkleri Boyu); Karaçay; Horasan, Şenkaya, Oltu, Rize 'de Kara, Karalar, Karaoğulları ( iskit ve Saka Türklerine mensup Uruğdan);Hınıs'da Karaçoban; Kara Hasan; Pasinlerde Karakoç; Pasinler ve Hınıs'da Karakuş (Kartal), Karçık; Ilıca'da Kartal (Bozoklardan); Hınıs'da Katranlı, Katrancı; Hınıs ve Karayazı'da Kaymaz; Merkez İlçe'de Özbek ve Cinis yöresinde Kayı, Kayaalp; Oltu'da Keban; Oltu'da Keçili (24 Oğuzdan kayı küçük iline bağlı olan üruğ); Kıl, Kıllı, Kılkık, Kılbaş, Kırbaş, Kıllu(Özbek Türk Boyu Üruğu); Şenkaya 'da Kırmıt, Kırmıtlı; İspir, Pasinler, Oltu'da Kırık, Kızık; Hınıs, Pasinler, İspir'de Kızıl, Kuzul (Salur Yamut Üruğunun Cafarbay boyunun Yarali Bölüğünden); Oltu, İspir'de Komi, Kot, Kotan, Kotancı, Kotnis; Hınıs'da Köse, Köse Hasan; Köse Memmed (Bozok ilinin ilk orta illerinden); Pasinler, Horasan ve Aşkale'de Kurt, Kort; Koşid, Kuş, İspir'de Kuzgun; Merkez ilçe'de Külü, Küllü, Güllü, Güllüce, Külbeyli; Hınıs'da Mama, Mamakani( Mamasan Türk Üruğu); Merdan, Mardoğan, Tortum'da Norşin (aynı adlı üruğ); Okçu( 24 Oğuzdan oklu boyu), Pertek (kartal), Polat, Palat, Porik, Saka; Hınıs'da Salman; İspir'de Sekman, Sekban, (Sağman Türk Üruğu), Hınıs ve Ağrı'da Sungur, Sumtur; Merkez ilçe'de Sorğun, Sorkun, Sorhun, Tambur, Tamburalı, Taraklı (Tarançilerden), Teke, Tekman'da Dekman, Dikman, Tekman; Hınıs'da Telli, Toraman, Türkmen, Hınıs'da Uzun, Varsak.Menşeyi belirtilmemiş olanlar aynı ismi taşıyan Türk Üruğlarındandır.
5 Nehir( Çoruh, Aras, Kör, Dicle ve Fırat) Boyunun Türklüğü eserinde Prof. Dr. İsmail Kayabalı Erzurum ve yöresindeki bazı aşiretlerinde menşe bakımından Türk boylarından olduğunu söylemekte ve bunların zaman içinde gerçek; ihmaller sebebiyle tarihi kimliklerinden uzaklaştıklarını ifade etmektedirler.
Prof. Kayabalı; Dilan, Hozkan, Karolar, Sindikan oymaklarını; Badikan, Batulu, Bakırlı, Boranlı, Bariskan, Birkan, Biziki, Bayatlı, Berazi, Berfkanlı, Cihanbeyli, Dirsimli, Duzik, Geyikli, Gigi, Hacavanlı, Halidli, Halikan, Hamatlı, Hasenan, Herdi, Hicbanlı, İzdi, Karabali, Mahanlı, Merdas, Milli, Modanlı, Musayanlı, Ocanlı, Pervanlı, Pesbanlı, Rumkyanlı, Sekenli, Sibki, Sürgücü, Şahaplı, Şaka, Şarkiyan, Şevilli, Şivli, Türikan, Türkanlı, ulus, Yerebadilli, Zerikan, Zilan Aşiretlerini ve Acem, Badıllı, Bezikli, Besimli, Bestan, Bizeki, Cahirli, Comakanlı, Carukanlı, Cemokanlı, Delikan, Esibah, Gevan, Hacıkırlı, Hacımirli, Hamikanlı, İrişvanlı, İzoli, Karacol, Kaskan, Kelacur, Keleder, Kinikli, Kurdikan, Maksut, Mamokan, Nasiri, Öküzlü, Parçikanlı,, Rişan, Rumiyan, Sinik, Sürgücü, Telli Teke, Tirkan, Urusatlı, Üstirikanlı, Yerebadanlı, Zoruhanlı, Zeriki, Zeyve, Zilan, Zirokan, Zivan Cemaatlerini bu kabilden saymaktadır.
Elbette bu araştırma sosyolojik boyutu ve tarihi kaynaklarıyla ilim adamlarınca incelenmeli ve Erzurum'un bizim sunmaya çalıştığımız hakiki tarihi ve kültürel envanteri mutlaka kamuoyuna deklare edilmelidir.
Bu da bizim değil, Atatürk Üniversitesi ve Türk Tarih Kurumu'nun işidir.
KÖPRÜKÖY'ÜN SICAKLIĞI...
Horasan güzergahında uğrayacağımız ilçelerden birisi de Köprüköy'dür.
Son yıllarda ilçe olan bu şirin görünümlü, kalbi sıcak insanların mekanı olan yerleşim yeri; Erzurum'un coğrafi bakımdan önemli parçalarından birisidir.
Civardaki diğer meskun yerlere göre arazisi daha münbittir. Şifalı suları ve içmeleriyle bilinir.
Bu noktada Yağan'a bağlı olan Avnik Köyü'nden bahsetmek gerek. Bu Köy, şöhretini Timur'a karşı verdiği mücadeleyle kazanmış. Köse Durak Dağı yanında Sasani Nuşirevan tarafından kurulmuş olan Avnik, Gürcü, İlhanlı ve Karakoyunlu hanedanlarına üs görevinde bulunmuş. Bu yüzden de her yeri tarih hazineleriyle dolu.Karakoyunlu Bey'i Mısır Bey'den Avnik'i almak isteyen Timur tam 40 gün muhasara eder Avnik'i. Komutan Mirza Mehmet, mancınık ve arradotlarla ateş ve taş yağmuruna tutar kaleyi. Fillerin de yer aldığı Timur ordusu günlerce mücadele eder Avnik önünde. Sonunda kaleyi düşürür Timur. Avnik'i de asla unutamaz.
Dere Mahallesi'nde bulunan Fil Köprüsü'nün adını Timur ordularında kullanılan fillerden aldığı söylenir bu sebeple. Köyde koyun biçiminde mezarlar hala duruyor.
Köy içinde Karakoyunlular tarafından yaptırılan hamam'ın harabelerinden geride kalan oldu mu bilmiyorum. Çocukluğumda bu kalıntıları görmüştüm.
Belediyenin ciddi ve yoğun çalışmalarıyla, şifalı suların bulunduğu alanın modern kaplıca binalarına kavuşturulması ve içmeler için özel çeşmelerin yapılması, ilçenin geleceği için önemlidir.
Ben, küçük yaşlarımdan beri şimdi bu ilçeye bağlanan Tenzile yeni adıyla Derebaşı köyüyle tanıdım bu ilçeyi.
Yetişme çağlarımızda yaşadığımız ulaşım sıkıntıları sebebiyle bugünkü Köprüköy ve havalisini yeterince tanıma imkanımız olmadı ne yazık ki.
Köprüköy'ün eli açık, yüzü güleç, sofrası misafirleri için daima yerde olan ahalisiyle çeşitli saiklerle daha yakından tanışma imkanı bulunca daha çok sevdim bu ilçeyi.
Bağaçlılar Lise yıllarından arkadaşım Bahattin Bağaçlı'nın ailesidir.
Hacı İsmail emmi ailenin büyüğüdür. Yetmişi aşkın yaşına rağmen, bir ibadet vecdi içerisinde sabahtan akşama kadar çalışmasıyla tanınan Hacı İsmail Emmi, Köprüköyün unutulmaz simalarındandır.
Köprüköy'de bir başka bilinen ve sevilen aile ise Albayraklardır. Bir demirci ustası olan Hacı Mustafa Albayrak, numune bir müslüman kimliği ile yörenin eşrafından olmuştur hep.
Bu noktada, Köprüköy'de mukim, ceddi gayrimüslim bir ailenin reisi ile ilgili anlatılan mana yüklü bir anekdotu da okurlarımıza sunalım.
Ataları müslüman olmayan, ancak kendisi yüce dinimizi kabul ile şereflenmiş bir Köprükoylü, dinimizin gereklerini daha bir itinayla yerine getirmekte, komşu akraba, eş dost, hak ve hukukunu herkesten çok gözetmektedir. Bir gün yaptığı bir iyiliğe mukabil komşulardan biri, bu iyi insanın anasına, babasına ve geçmişlerine rahmet niyazlarında bulunmaya başlayınca, yerinden fırlayıp koşar ve komşusunun ağzını tutarak, "dur be kardeşim, rahmet ancak müslümana dilenir" der...
Köprüköy'ünün Derebaşı köyü'nün uzun yıllar muhtarlığını yapmış olan Hüsameddin Akdağ, kardeşi olan ve uzun yıllar Erzurum Belediyesinde çaışan temiz yürekli Mustafa Akdağ, Köprüköyü'nün diğer sevilen simalarıdır.
Osmanlı—Rus savaşları başladığında birinci ve ikinci Köprüköy savaşlarına sahne olan bu ilçemiz'in Türk tarihindeki yeri de oldukça mühimdir. Hasankale'li diye bildiğimiz Demircioğlu Paşa da, aslen bu ilçemizdendir.
Yine Üniversitemizin değerli elemanlarından Prof. Dr. Nevzat Yanık, Doç Dr. Talat Yanık ve Prof. Dr. Vahap Yağanoğlu bu beldenin bağrından çıkan ilim adamlarıdır.