MENÜ
Erzurum
Erzurum Gazetesi
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Allah Ne Derse O Olur, Elbette, Ama..
Baki Gezmiş
YAZARLAR
25 Mayıs 2020 Pazartesi

Allah Ne Derse O Olur, Elbette, Ama..

Herkesin başına polis dikemezsiniz..

Vicdan, akıl ve ferasetiyle baş başayız hepimiz.

Cüzi irade olarak tanımlanan kişisel kontrol bu sebeple var.

Ama..

Devlet covid19’le etkin bir mücadele yürütüyor. Şehir şehir Türkiye denetim ve kontrol atında. Sağlık çalışanları adeta mücadeleye nefislerini adıyor..

Ama..

Sağlık Bakanından valilere, yetkililer durmadan uyarıyor.

Devlet tüm teknik imkanlarını kullanarak maske üretiyor.

Polis cadde cadde, sokak soka yasaklara riayeti kontrol mesaisinde.

Belediyeler esnafı denetliyor.

Ama..

Sosyal ve ekonomik maliyeti çok yüksek bir mücadele bu.

Devlet seferber.

Yetkin bilim adamları durmadan uyarı yapıyor..

Ama..

Erzurum’da Ramazan bayramından birkaç gün önce yaşananları görünce, hayret kelimesinin karşılayamayacağı aymazlıklara tanık olunca, bu kadar çaba boşuna mı demek geliyor insanın içinden.

Çoğunuz şahit olmuşsunuzdur.

Arife günü kapılar çalındı.

Belki merkezi yerlerde yaşanmadı bu ama, kenar semtlerde herkes bizatihi şahit kesildi.

Çocuklar hiçbir şey yokmuş gibi kapı kapı gezip arafalık topladılar bazı semtlerdi.

6 yaşından 12 yaşına kadar küçük çocuklar..

Masumlar, yavrular..

Sanki onlara bir şey olmazmış gibi ailelerince sokağa salındılar.

Akıl sahipleri, kapıları açmadılar bu çocuklara..

Ama yaşandı.

Nasıl bir annelik, babalıktır ki bilmeyiz.

Çoğu bunu kadercilikle izaha kalkışıyor.

İkaz ettiğiniz kimselerden aldığınız cevap hep aynı: ‘Allah’ın dediği olur’

Amenna, saddakna..

Ama..

Her şeyin bir illiyete bağlı olduğu gerçeği ortadayken..

Sebep ve sonuç ilişkileri herkesçe malumken..

Hz. Peygamber asırlar ötesinden ‘deveni sağlam kazığa bağla’ diye uyarmışken..

Asrı saadette bir salgın sırasında ilk karantina uygulanmışken..

Bu söz dine iftira değil midir?

Elbette Allah’ın dediği olur.

Şüphe yok.

Sen hastalığa davetiye çıkar..

Sen taşıyıcı olup halka musibeti sirayet ettir..

Sonra kalk bunu de..

Yanlıştır..

Çoğumuz virüsü taşıyıp taşımadığımızı bilmiyoruz.

Başka insanlarla görüşüyoruz sonra.

Sebep olduğumuz olayın bir cinayetten farkı yok.

Virüsü bulaştırıp, insanların eza ve sıkıntı çekmesine, dahası ölmesine sebep oluyoruz.

Bir kerre bu mantık ve böyle bir yaklaşım Müslümana yakışmaz.

Hüküm bellidir:

‘Mü'min aynı delikten iki defa sokulmaz, ısırılmaz.’

Mart ayından beri yaşananlar ortada.

Buna rağmen bazılarımızın aymazlığı, umursamazlığı ve kayıtsızlığı nedir ve neye bağlıdır?

Anlayana aşk olsun.

Devlet özel bir gündem ve hususi bir çaba ile dünyanın gıpta ettiği bir mücadele veriyor.

Ama biz..

Yani şehirliler, köylüler..

Çiftçimiz, esnafımız..

Ya da bazı anne ve babalar..

Çocuklarını arife günü sokaklara bırakan aileler.

Yazık..!

Ramazan Bayramının ilk günü de arifeye benzer manzaraların yaşandığını işittik eşten dosttan..

Sitelerde, apartmanlarda bayram ziyaretlerinin yapıldığını duyduk...

Neyin bayramlaşmasını yapıyoruz yahu..

Virüs bulaştırmanın mı?

Bayram sonrası ortaya ne çıkacak bilmiyoruz ve korkuyoruz doğrusu..

Allah aşkına devlet tüm imkanlarını sefer etmişken, vatandaş vatandaş herkesi korumak için özel önlemler almışken, şu yapılanlar, şu işittiklerimiz hepimizi üzmüyor mu?

Evet Allah ne derse o olur şüphesiz.

Ama tedbiri beyan eden O’nun resulü ve Alemlere rahmet olarak gönderdiği elçisidir.

Lütfen aymazlıklarımıza, kusurlarımıza dini alet etmeyelim..

Lütfen..

 

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   Künye
Copyright © 2024 Erzurum Gazetesi