Bölge cadı kazanı gibi..Önce Sudan sonra Yemen, Tunus , Mısır, Ürdün ve.. içten içe kaynıyor..Dün başkalarının kışkırtmasıyla Osmanlıya karşı ayaklanan Araplar, bu gün de kendi idarelerine karşı ayaklanmış durumdalar.
Arapların bu iç ayaklamalarını tetikleyen gerçeğin ne olduğunu tam olarak kimse bilmiyor. Kimisine göre gıda fiyatlarındaki artışlar yüzünden, kimisine göre idarelerinde uygulanan özgürlüklerin kısıtlaması yüzünden, kimisine göre geniş özgürlük ve demokrasi talepleri yüzünden sokakları hareketlenmiş bulunuyor.
Ama en kuvvetli ihtimal ise, birileri tarafından kamuoyunun organizeli bir şekilde kışkırtılmış olması..Ortadoğu kışkırtılmaya müsait bir potansiyele zaten sahipti. Çünkü hala 21. Yüzyılda birçoğunun idare şekli monarşi, oligarşi veya krallık, Emirlik, Şeyhlik gibi ailenin geleneksel egemenliğine dayanan türden idarelerdir.
BÜYÜK ORTADOĞU PROJESİ ( BOP ) YÖNTEM Mİ DEĞİŞTİRDİ?
Amerika’nın Büyük Ortadoğu projesinin (BOP ) sözde amaç ve hedefi bölgedeki devletleri bu idarelerden kurtarıp Cumhuriyet ve demokrasiye kavuşturmak değil miydi? Ama Amerika, bunu yapamadı. Irak’tan başlamak suretiyle işgal hareketine başladı. Irak rejimini değiştirecek yerde ülkeyi resmen işgal etti. Maddi ve manevi olarak yok etti. Dünyadan bu nedenle tepki aldı. Bu yüzden yöntem değiştirdi. Son günlerde Arap Ülkelerinde peş peşe meydana gelen ayaklanmalar ve isyanlar bu projenin değiştirilmiş bir yöntemi olarak düşünmem çok ta yadırganmamalı..Bu tezimi destekler biçimde Arap medyasına yansıyan Amerika’nın ve Batının konuyla ilgili devlet görüşlerine biraz yer verelim isterseniz..
DEVLET GÖRÜŞLERİ
Amerika: Beyaz saray Sözcüsü Robert GİBBS “ Mısır hükümeti derhal gösteriler yasağının kaldırılmasını, sosyal, ekonomik ve siyasi reformlar yapmasını “ önerirken Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ise” Protestocuların isteklerinin olumlu olarak karşılanmasını..” istiyor ve gittikçe Mısır yönetimine olan baskısını artırıyor.
AB: Avrupa Birliği Yüksek Temsilcisi ve Dışişleri Güvenlik Şefi Catherine ASHTON “ Mısır Hükümeti, gösteri yapan vatandaşlarına karşı barışçı yollar denemesini, insan haklarına saygı göstermesini isterken şiddetin kullanılmamasını, olaylarda çok tutuklu ve yaralının bulunması durumu kendilerini endişelendirdiğini “ dillendiriyor.
FRANSA: Dışişleri Bakanı Michel ALLİOT MARİE “ Fransa gösteriler esnasında ölümlerin olmamasını istiyor. Mısırdaki durum Tunus gibi olup daha fazla özgürlük isteniyor. Biz de bütün ülkelerde özgürlük ve demokrasinin daha fazla olmasını istiyoruz “ diyor.
İNGİLTERE: Dışişleri Bakanı William HAGUE’ nun BBC’ ye yaptığı açıklamada “Mısır Hükümetini insan haklarına saygı göstermesi için teşvik ediyor, reform taleplerine olumlu cevap vermesini ve şeffaf bir yönetime geçmesini istiyoruz“ diye duyuruyor.
AVRUPA GAZETELERİNE GELİNCE
İspanya’nın EL MUNDO Gazetesi “mısır Yol Ayrımında “ başlığını kullanarak Mısır’ın daha önce hiç şahit olmadığı protestocularla karşı karşıya..Tunus Arap İdarelerinin yıkılması için ilk fitili ateşleyen ülke oldu. Aslında Mübarek bu kuşak için gerçekleştirdiği idare şeklini miras olarak bırakmak isterken binlerce gösterici Mısır’lı da Tunus Devlet Başkanı Zeynelabidin bin Ali gibi Hüsnü Mübarek’in gitmesini istiyor.
İngiltere’nin Times gazetesi ise, Mısır reformlarını yapmalıdır. Siyasi idarenin yok olup gitmesi halinde yerine ordu idareye el koyarsa daha büyük kargaşaların yaşanacağını belirtiyor.
Fransa’nın Le Figaro Gazetesi de” Mısırdaki gösteriler ülke için büyük riskler taşıyor, eğer halkın istekleri karşılanmazsa durum daha da tehlikeli hal alıyor. Ayrıca Tunus’taki eylemler, Mısır’daki gösterileri tetiklediğine dikkat çekiyor”.
ŞABLON TEK..
Görüldüğü gibi göstericilere göz kırpan devletlerin görüşleriyle medyalarının görüşleri aynı şablona oturuyor.Ortak ifade göstericilere karşı şiddet kullanılmaması, İnsan haklarına saygı gösterilmesi ve reformların yapılması..Kısaca İdare ve İdare şeklinin değişmesi..
Bütün bu talepler ise, BOP’un yeniden fakat daha az maliyetli bir yöntemle harekete geçirildiği anlamını taşır gibi geliyor insana.!
: