Tarih boyunca süregelen çatışma..Dinler arası veya mezhepler arası kıyasıya mücadele..Sadece İslam dininde değil, diğer dinlerde de durum aynı..İnsanlık en büyük darbesini bu yüzden almıştır. İdari hâkimiyet veya toprak işgali yüzünden insanlık, bu denli soy kırımına uğramamıştır.
İslamiyet’in ilk dönemlerinde sadece halifelik nedeniyle ayrılıklar yaşanmışsa da dinin temel esasları hakkında ihtilaf çıkmamış dolaysıyla kavga ve çatışma olmamıştır. Bu da İslam dinin nasıl sağlam esaslara dayandığı ve orjinalığını günümüze kadar nasıl koruduğunun göstergesidir. Ama Hıristiyanlık dini hem tahrifata uğramış, hem de mezhepler arası korkunç çatışmalar yaşamıştır. Diğer dinlerde de durum aynı..!
Müslümanlar dini taassuba düşmediler. Hiçbir yerde diğer dinlere ve mensuplarına karşı aşağılayıcı ve inkârcı bir saplantı içine girmediler. Her zaman Müslümanlar bütün ilahi kitaplara ve peygamberlerine iman ettiler ve saygı gösterdiler. Fakat diğer dinlerde taassup var. Hele Hıristiyanlar 11 Eylül olayından sonra Müslümanlara karşı çok farklı bir tavır içine girdiler. Neredeyse bütün Müslümanları terörist ilan ettiler ve nerede bir olay meydana gelirse suçlusunu Müslümanlardan bildiler.
İSVEÇLİ BAKAN
Avrupa kıtasında da durum aynı… Nitekim İsveç’in Stockholm kentinde Noel öncesi düzenlenen bombalı intihar saldırısının ardından bütün gözler, İsveç’te yaşayan Müslümanlara dönmüştür. Entegrasyon Bakanı Erik Ullenhag ülkenin en etkili gazetesi Dagens Nyheter’e yaptığı açıklamada ülkedeki bütün Müslümanlara suçlu gözüyle bakmanın doğru olmadığını açıklamış ve radikal düşünenlerle sorunları olduğunu kabul etmiş ve onlarla mücadele edilmesi gerektiğini belirtmiştir.
ABD’de 11 Eylül saldırılarından sonra, bütün dünyada olduğu gibi Avrupa’da da bu suçun bütün Müslümanların üzerine yüklenmesi eğilimi olduğunu hatırlatan Bakan Ullenhag, "İsveç’te 400 bine yakın Müslüman yaşıyor ve istihbarat verilerinde de görüldüğü gibi Müslümanların yüzde 99.9’u radikal görüşleri benimseyen gruplara karşı çıkıyor. Ancak bir canlı bomba saldırısı yüzünden binlerce Müslüman, önyargı ve ayrımcılıkla karşı karşıya kalma tehlikesi içinde yaşıyor" dedi
ONLARA GÖRE MÜSLÜMANLAR ENTEGRE OLAMIYORLAR
Müslümanlar gittikleri ülkelerde ülke hayatına uyum sağlayamıyorlar. Ülke yaşayışı içinde kendilerine özel ayrıcalıklar istiyorlar;
Kreşlerde, Okullarda, hastanelerde, hapishanelerde hatta Uçaklarda kendilerine helal yemek verilmesini istiyor, namaz kılmak için yer istiyor ve haftada en az bir gün bütün spor komplekslerini ve havuzlarını Müslüman kadınlar için tahsis edilmesini istiyorlar. Genelde de İsveç’te ve birçok AB ülkesinde bu istekleri kabul ediliyor.
Diğer dinlere mensup göçmenler ve yabancılar hiçbir sorun çıkarmıyor ve hiçbir ayrıcalık istemiyor.
İSLAM KORKUSU VE ONLARIN AÇMAZI..
Viyana, Paris, Londra, Münih, Berlin gibi yaşlı kıtanın merkezlerinde ve Amerika’da gün geçtikçe gelişen İslam Dini onları korkutuyor, ilerisinde İslam Dini, karşı konulmaz bir güç haline geleceğinden endişe ediyorlar. Ayrıca yapılan bilimsel analizlerde özellikle Avrupa ve Amerika gün geçtikçe kendi ulvi değerlerinden uzaklaşarak dinsel ve etnik bir çıkmaza doğru hızla yol aldıklarına işaret ediliyor.
Öyle ki Amerikalıların yüzde 39’u Müslümanların rahat tanınır özel bir kimlikle dolaşmasını istiyor.
OTURUP DÜŞÜNMELERİ LAZIM..
Diğer dinlere mensup insanların ve devletlerin unuttukları çok önemli bir husus var; İslam coğrafyasında tarih boyunca zulüm estirdikleri, katliamlar yaptıkları ve Müslümanların yer yer buna başkaldırdığı gerçeğini göremiyorlar. En azından şunu kendi kendilerine sormalılar; binlerce olaydan sadece birkaç tanesi:
-Bugün Amerika’nın Irak’ta, Afganistan’da ne işi var?
-Avrupa’dan atılan Yahudi Milletini Filistin’in başına kim salıverdi?
-Daha düne kadar Cezayir’i Fransızlar, Libya’yı İtalyanlar, Uzakdoğu Asya ülkelerinden Hindistan, Pakistan ve diğerlerini İngilizler neden sömürge yapmıştı?
-Şu anda bütün İslam ülkelerini karıştıran parmak hala onların, yapılan insanlık dışı hadiseler onların, yer altı ve yerüstü servetlerini sömürünler yine onlar, her skandal ve komplonun altından çıkan hep onlar..
İşte bunu gören ve anlayan radikal Müslüman gruplar, intikam sevdasına düşerler.
Müslümanlar adına yapılan eylemler de bunların eseri..Haklı veya haksızlıklarını tartışmadan İsviçre Bakanı Erik Ullenhag’in dediği gibi Müslümanların yüzde 99,9’u bu eylemleri yine de onaylamıyor..
Biraz da Müslümanlara karşı oluşan bloklar kendi hareket ve davranış tarzlarını ayarlamalılar değil mi?