ÖNÜMÜZDEKİ yerel seçimler, “Ergenekon” kasırgasının uğramadığı birçok ilde olduğu gibi, Erzurum gündeminin de ilk maddesine çoktan oturmuştur…
Bu yüzden, kahve köşelerinde ve işyerlerinde yapılmakta olan “beyin fırtınalarına” biz de katılalım istedik.
* * *
AÇIKÇA ifade etmek gerekirse, partiler aday bulmakta zorlanıyorlar. Taht kavgasını her şeyin üzerinde tutanlar, arkasında oy kitlesi barındıran nitelikli kişileri siyasetten soğutunca, maalesef Erzurum’da “vazgeçilmez” olan kalmadı artık…
Sorarım size, ileri sürülen adayların hangisinin Erzurum seçmeninin gönlünde bir hükmü vardır?
Özellikle daha önce denenmişleri göz önüne alırsak, “yaptıkları yapacaklarının teminatı” olan tek bir aday dahi yoktur; bir “Melih Gökçek” gibi…
* * *
AV. Ahmet Küçükler’in bu sefer işi zor! En azından önceki kadar kolay değil!
Bunun üç sebebinden birincisi, “Tayyip rüzgârı”… Eskisi kadar kuvvetli esmediği için, AK Parti’nin yelkenlerini Türkiye genelinde dolduramıyor. Yerel politikacılarımız, küreklere iyi asılmadıkları sürece bu sefer işleri gerçekten zor!
İkincisi ise bizzat kendisi… Geçen seçimdeki gibi, “bilinmeyen” değil artık! “En son tanışılan en şanslı kişidir” vecizesi, bu kez onun işine yaramayacak.
Üçüncüsü de, Erzurumlu “seçmenin alışkanlığı”… Şehrin anahtarını üst üste aynı kişiye teslim etmemeyi adet edindiler bizimkiler.
* * *PROF. Dr. Kamil Aydın’ın işi kolay mı sanki? En büyük dezavantajı, “öğretim üyesi” olması…
Saçmalık gibi, değil mi? Mesleki anlamda kariyerinizin zirvesine ulaşıyorsunuz ve bu sizin için bir dezavantaj!
Derler ki, “Profesörler, başkalarının problemlerine en teorik, kendilerininkine ise en pratik çözümü getirirler”.
Prof. Dr. Zeki Ertugay, Prof. Dr. Ersan Gemalmaz, Prof. Dr. Prof. Dr. Muzaffer Gülyurt, Prof. Dr. Mustafa Ilıcalı, Prof. Dr. Recep Akdağ, Prof. Dr. İbrahim Kavaz, Doç Dr. Ömer Özyılmaz, Dr. Saadettin Aydın ilk fırsatta sayabildiklerim.
Parti genel başkanlarının dayatmaları sonucunda, Erzurum’un son dönem siyasi temsilcileri arasında önemli bir yekûn oluşturan bu üniversite hocalarının hemen hepsi , -sağ olsunlar- yukarıdaki vecizeyi haklı çıkarmak için adeta birbirleri ile yarışmışlar; tabiri caiz ise, artık baymışlardır milleti.