Ermeniler, kavim olarak kabul edilse dahi kendi başlarına hiçbir zaman hareket etmedikleri, her zaman başka devletlerin desteğiyle hareket ederek ortaya çıktıkları görülmüştür.. Özellikle sahnede her zaman yanlarında ve desteklerinde Amerika, Almanya, Fransa, İngiltere hatta Rusya ve bunların yandaşı devletlere rastlanmıştır..
Bu çevrelerce Ermeniler için desteklenen “ Şark Meselesi “ tarih boyunca Osmanlının ensesinde demoklesin kılıcı gibi tutulmaya çalışılmıştır.
Ayrıca Ermeniler, tabiiyetinde yaşadıkları milletlere ihanet ederek başkaldırdıkları görülmüştür.Bizans imparatorluğuna bunu yapmışlar,Roma İmparatorluğuna yapmışlar, Osmanlı İmparatorluğuna yapmışlar..Aynı şeyi İran’a, Rusya’ya,Almanya’ya,İngiltere’ye de
yapmışlar..
ONLAR İÇİN İSYAN ,İSYAN..
Ermeniler, 20 Haziran 1890’da ilk isyanı Erzurum’da çıkarmışlar, ardından Kayseri’de, Yozgat’ta ve Merzifon gibi Osmanlının birçok yöresinde isyan üstüne isyan çıkardılar.Protesto ve gösterilerle halkı adeta yıldırdılar..
Doğu Anadolu bölgemizde ise şiddet ve terör boyutunu iyice ileri götürdüler.Uyguladıkları taktik,bölgede hedef seçilen nüfuzlu ve itibarlı kişileri suikastlarla öldürerek faili meçhul süsünü vermek ve halka gözdağı vermek..
Bu vaziyetin adeta resmini çeken Rus konsolusu General Mayevski raporunda Ermeni Taşnak ve Hınçak terör örgütlerinin Müslüman Türk halkına yaptıklarını şöyle anlatır; aynen…” Ermeniler tarafından Türkiye’de yapılan katliamların sorumlusu önce ihtilal komiteleriyle birlikte hareket eden Ermeni ihtilalcıları, sonra bunları koruyan ve teşvik eden bazı yabancı hükümetlerdir.
Türkiye’de komitecilerin girmediği yerlerde yaşayan Ermenilerin, Türklerle bir arada sorunu yoktu…
Türk zulmü bir gerçek olmayıp, isteyerek uydurulmuş siyasi bir hikâyedir. Gerçeği olduğu gibi söylemek icabediyorsa doğuda katliam yapanlar Müslümanlar değil, Ermenilerdir. Sonra yaptıkları bu zülmu, himayesiz Müslümanlara yüklemişlerdir. “..
TEK HAKLI YANLARI..
Ermeniler Bizansa karşı ve İran’a karşı yaptıkları isyanlarda belki haklılık payı olmuştur. Çünkü bu devletler Ermeniler üzerinde değişik türde baskılar uygulamışlar.İran ve Bizans, Ermenilere etnik,dinsel ve kültürel baskılar uygulamışlar.Kiliseye yasak koymuş, mezhep inkarına zorlanmışlar, örf adetlerinin terk edilmesi için baskı yapmışlar ve göçe zorlamışlar..
HİMAYEYİ SADECE TÜRKLERDEN GÖRMÜŞLER..
Orhangazi döneminin başladığı 1324’ten Fatih Sultan Mehmed’e kadar olan dönemde Ermeniler imparatorluk sınırları içinde korundukları gibi Osmanlı sınırları dışında da yine Osmanlı tarafından korunmuşlar ..
Ermenileri Bizans’ın Ortodoks Mezhebinin taassubundan ve baskısından kurtaran Türkler olmuştur. Daha somut bir örnekle Yavuz Sultan Selim zamanına bakalım; Çaldıran savaşında Şahismail yenilgiye uğradıktan sonra Yavuz Sultan Selim, İran’ın Tebriz kentindeki sanatkâr ve kuyumcu Ermenileri İstanbul’a getirerek Osmanlı vatandaşı yapmıştır.
Ermeniler,dinlerini,dillerini,örf ve adetlerini en rahat yaşadıkları dönem kuşkusuz Osmanlı hakimiyetinde yaşadıkları zamanda yaşamışlar..Sicilyalı Türkolog olan Giovani Pampanini bu konu için şöyle bir tespitte bulunmuş..” Barış ve hoşgörü içinde birlikte yaşamak konusunda bugün dünya Osmanlının çok gerisindedir.” Diyor…
ERMENİLERİN TÜRKLERLE HESAPLAŞMALRI YANLIŞ..
Ben tarihçi değilim, bu konuda bir iddiam da yok..Ama Ermenilerin tarih önünde Milletimizle hesaplaşmaya kalkışması kesinlikle onların zararına olur,Ermeniler birlikte yaşadıkları her milletle hesaplaşabilirler ama Türklerle ala hesaplaşmamalı..Çünkü onlar için tek kelimeyle nankörlük olur nankörlük..!
Milletimiz Yahudilere,Rumlara ve diğer azınlıklara yaptığı himayeyi, onlara gösterdiği hoşgörüyü aynen Ermenilere de yapmıştır..Onların mallarını,canlarını ve ırzlarını aynen Müslüman halkın malı,canı ve ırzı gibi mukkades ve dokunulmaz saymıştır..
Ama onlar, belki bunu hiçbir zaman hak etmediler…