MENÜ
Erzurum 18°
Erzurum Gazetesi
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Bu siyasi duruşumuzu artık bozmalıyız..
Zülküf Usanmaz
YAZARLAR
8 Ağustos 2010 Pazar

Bu siyasi duruşumuzu artık bozmalıyız..

Dikkat ederseniz fert olarak, toplum olarak olaylar ve her türlü oluşumlar karşısındaki duruşumuz, reflekslerimiz, tepkilerimiz ve tavırlarımız doğal olarak içimizden geldiği gibi bize göre veya inandığımız gibi bize göre değil, hep başkasına göredir. Bu duruş bizde adeta milli alışkanlık haline gelmiştir.

Eğer birileri iyi görüyor ve kabulleniyorsa biz de iyi görüp kabulleniyoruz..Yoksa, yok..Toplum psikolojisinden yararlanan bu birileri siyasi parti olabilir, belirli bir cemaat olabilir, meslek gurubu olabilir, egemen aile baskısı olabilir..Düşünce ve değerlendirme kendimizin olmadıktan sonra  bizim duruşumuza şekil veren o birileri kimin olursa olsun çok önemli değil..

Fakat fert olarak, toplum olarak duruşumuzu bozmalıyız..Duruşumuzu kendimize göre vaziyete sokmalıyız.

Ülkemizde üzülerek ifade edeyim ki batı standartlarından henüz çok uzağız..Avrupa’da sandık başına giden vatandaş iki şey düşünür: Oy vereceğim kişi,parti veya taraf benim şahsıma ne kazandırır, ülkeme ne kazandırır düşüncesi hakim..Yanı sandıkta oy pusulası değil, düşünce ve fikir birikimi olur, ya bizde..! Filan adam kimi diyorsa ben oyumu ona vereceğim veya partim ne diyorsa ben ancak onu desteklerim..Yanı fikir birikimi değil, adam birikimi söz konusu..İşte yanlış olan bu..

                                          REFERANDUM

Ülke gündeminde bir referandum var. Herkes buna kilitlenmiş vaziyete..Ülke bütünüyle tam bir tartışma içinde.. siyasi partilerimiz şimdiden meydanlarda..Birisinin ak dediğine her zamanki gibi diğeri kara diyor..Referandumda  vatandaşın oyuna sunulacak Anayasa değişiklik paketine“ Evet “ mi diyelim, yoksa “ Hayır “ mi diyelim konusunda bulanıklık had safhada...

Düşünüyorum; içimizden acaba kaç kişi hiç kimsenin sözüne bakmadan ve tesir altında kalmadan bu konuda değerlendirme yapar, sonunda kendi iradesiyle evet veya hayır diyebilir? İsterseniz ben cevap vermeyeyim; herkes bu soruyu kendisine sorsun ve cevabını da kendisi versin..

Şunu hiç unutmayalım; dünya dünkü dünya değil, ülke olarak her şeyinizle internet gibi sizi her taraftan gözetleyen eleştiren ve değerlendirip bir yerlere koyan bir dünya var..Dünyayla entegre olacaksınız, Avrupa birliğine girmek üzeresiniz ve onların kriterlerini kabul ediyorsunuz..Anayasa başta olmak üzere iç Hukukunuzda düzenleme yapıyorsunuz ve bu kadar gürültü çıkaracaksınız…Olmaaaz..!

Hazırladığınız Anayasa değişiklik paketi her neyse İktidar-Muhalefet çekişmesinden uzak, çağa uygunsa bizi hukuk alanında biraz daha ileri götürür, dünya normlarına yaklaştırıyorsa vatana ve millete gerçekten zararı yoksa bunu tartışma ve polemik konusu yapmak bir kere dürüstlükle, vatanseverlikle bağdaşmaz..

Ama kişisel olarak gördüğüm o ki, ülkede ne kadar illegal ve yıkıcı örgütler varsa bu işin karşısına dikilmiş referandumda “ Hayır “ diyelim diye tozu dumana katıyorlar, bireysel istisnalar hariç Anadolu insanı olarak oy verip parti haline getirdiğimiz siyasi partilerimizin çoğu aynen illegal örgütler gibi meydanlarda boy gösterip “ hayır “ diyelim diye miting üstüne miting yapıyorlar..Dolaysıyla terazinin “Hayır “ kefesinde zıtlar hep bir arada..Kafa karıştırıyor..

Diğer tarafta iktidarın hazırlayıp  meclisten geçirdiği ve referandumda halktan onay almak istediği bir değişiklik paketi var..Uzmanlara göre pakette millet ve memleket zararına bir şey yok..Üstelik iktidar partisinin bir marifeti olarak değil, ülke gerçeklerinin gerektirdiği bir değişiklikse bunu siyasi çekişme aracı yapmak  veya bir dönemden hesap sorma aracı görmek çok yanlış..Ama nerde bizde bu siyasi seviye, bizde her şey siyasete malzeme.. geriye kalan ülke menfaatleriyse maalesef teferruattır..

Yazımı tatlı bir siyasi anıyla bitireyim..Aşkale’nin Çay köyünde Nusret  KARACA adında bir muhtarımız vardı.Nusret ağabey babacan,kalender bir kişiliğe sahipti. Oldum olası CHP safında yer alırdı. Bu yüzden de,  kendi köyünden her zaman CHP’ye çok  oy çıkardı. Her ne olduysa sonradan Refah Partililer köyde çoğalmaya başlamışlar. Nusret Ağabeyin çabaları da bunu önleyememiş. Belki de bu yüzden tabii senatör gibi uzun yıllar yaptığı muhtarlıktan çekilmişti Nusret Ağabey..

Günlerden bir gün Ülke yine,  bir seçim arifesine girer.. Köyün kadınları toplanırlar, bu seçimde kime oy verecekleri hususunda kendi aralarında tartışırlar. Sonunda Nusret Ağabeye danışmaya karar verirler. Kadınlar,  bir anda topluca kendilerini eski muhtar Nusret Ağabeyin evinde bulurlar.

-Ağabeyi, bizler şimdiye kadar kocalarımızın dedikleri partilere oy verdik. Biz bu sefer senin dediğin partiye topluca oy vereceğiz. Sen hangi partiyi dersen biz ona oy vereceğiz.

Kurt siyasetçi, kadınları tam can damarından yakalarcasına,

-Vallah kime oyunuzu verirseniz verin ben ona karışamam..Yalnız bu partilerden birisinin başında  öyle birisi vardır ki.. Eğer ben başbakan olursam erkeklere dört defa evlenme hakkını tanıyacağım ediyor..

Kadınlar bir ağızdan,

-Sen o kadın düşmanını bize tanıt, gerisine karışma derler..

Siyasi  duruşumuz maalesef hala böyle..!

 

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   Künye
Copyright © 2025 Erzurum Gazetesi