Afganistan’dan gelen çok sayıda aile olduğunu biliyoruz…
Bazı STK’ların ve Vilayetin de bunların hususi bir biçimde korumaya aldıklarını da…
Her türlü yardım yapılıyor bu ailelere…
Yapılmalı da…
Daha çoğu, daha fazlası…
Vatandaşın kanaati de bu yönde…
Zaten bizden ayıran yok gibi…
Hasılı, misafirden ziyade kabul edip ev sahibi konumu verdiğimiz insanlardan memnunuz…
Ancak…
Dün yaşanan intihar olayı canımızı sıktı…
Genç bir kız…
Daha 18 yaşında…
Afganistanlı…
Karayollarındaki üst geçide çıkıp intihar girişiminde bulunuyor…
Muhakkak sıkıntılı bir ruh haliyle yapmıştır bunu…
Kınadığımız yok!
Duamız, “Allah hep iyi şeylerin fırsatını versin” şeklinde…
Herkese…
Bizi üzen, haberin içeriğindeki bir ayrıntı…
***
İntihara karar veren bu genç insan bir müddet korkuluklarda bekliyor…
O esnada ağladığını görenler de var…
Atladığı an ise, tam da üst geçitin altından bir cip’in geçtiği vakit…
İnşallah, planlı değildir…
Denk gelmiştir…
Aksi halde, sanki bir kin bir garaz hissi uyandırır ki…
Üzüntümüzü katlar…
Hani hep deriz ya…
Erzurumlunun ekmeğinin tuzu yoktur diye…
O çağrışımı yapar…
İyiye yoralım biz yine de…
***
Bu arada özellikle not düşelim ki…
Vilayetin, sivil toplum örgütlerinin koruması, kollaması elbet önemli…
Ama yine de, ülkelerinden çok uzakta olmanın verdiği bir “garip”lik hissi taşıyor bu insanlar…
Bunlara farklı açılardan da yaklaşmak lazım…
Fert fert hepimize düşen görevdir bu…
Mesela…
Hali vakti yerinde olanlar bunlar arasından tespit ettikleri bir aileyi sahiplense…
Kardeş aile hükmüne alsa fena mı olur?
Son yıllarda birçok apartmanda gerçekleştirilen komşular arası “gün” düzenlemelerine bunlar da davet edilseler…
Bu ailelerin evlatları için özel bir takım programlar tertip edilse…
Bildiğimiz kadarıyla bunların hemen tamamı Türk kökenliler…
Adetlerimiz, ananelerimiz çok farklı değil…
Olsa bile ne değişir ki…
Sonuçta hepimiz insan değil miyiz?
***
Sevimsiz bir durumdan iyi sonuçlar çıkarmanın vaktidir…
Ahlak düzeyi yüksek toplumlarda bu tür nahoş gelişmelerden her fert kendine hisse çıkarır…
Acaba benim vebalim ne? Sualini sorarak…
Öyle ise…
Vakit geçirilmeden, bu ailelere çok daha özenle yaklaşalım…
Sahiplenelim bunları…
İş, aş durumlarının yanı sıra insani münasebetler bakımından var olan açıkları giderelim…
Aksi halde ilahi hükümler bakımından da büyük bir karşılığın altında oluruz!
Erzurum’da çok yaygın bir benzetme yapılır…
Muhtaç birine yardıma özendirme adına…
İhtiyaç sahibi birini, bir yetimi, bir dul’u sahiplenmenin karşılığı hacc’a gitmekle eş değer tutarak…
“Hacc kapının ardında” benzetmesi yapılır…
Tam da anlattığımız hal için geçerli bir kayıt!
Hadi bakalım…
Hepimiz için hac kapının ardında…