Görevi ihmal davası!

Erzurum’da bir dava görülüyor…
Çok önemli…
Tam da ateş düştüğü yeri yakar sözüne hak verdirten bir dava…
İddianameyi Erzurum Cumhuriyet Savcısı Mehmet Hanifi Yıldırım hazırlıyor, ve…
Erzurum Bölge Eğitim Hastanesinde görevli doktorlar hakkında dava açılıyor…
Görevi ihmalden…
Olayı özetleyelim isterseniz…
08 Aralık 2011 günü rahatsızlanan ablası Esma Üstgüney’i (38), kalp ve göğüs ağrısı şikayeti nedeniyle Erzurum Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Servisi’ne Ahmet Kurtlu’nun ısrarlarına rağmen hastanın tedavi altına alınmadığı, ikinci kez 09.12.2011 günü sabahı tekrar acil servise götürülen hastanın yapılan tetkikler sonucu ‘yatması’ gerektiği yönünde hastane başhekim yardımcısı tarafından bilgilendirilmesine rağmen yatırılamayarak akşam saatlerinde hayatını kaybettiği iddia ediliyor…
Erzurum Üçüncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde kabul edilen davanın Savcısı Yıldırım’ın iddianamedeki talebi ise şu:
Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görevli Anestezi Uzmanı şu an İzmir’de görev yapan Dr. Şengül Bakiler Alkazan ile Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görevli Genel Cerrah Dr. Cengiz Burnik hakkında TCK’nın 83-1 maddesi kapsamında 15 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası istemi…
Evet olay ve talep edilen cezalar böyle…
Gelelim davanın önemine…
Başlarken ne demiştik…
Ateş düştüğü yeri yakar…
Aynen öyle…
***
Bundan yaklaşık 6 sene önce böyle bir ihmalden dolayı amcamın oğlunu kaybettik…
Daha 30’unda genç bir insan…
Araştırma Hastanesinde yapılan ameliyat sonrası vefat etti…
Göz göre göre…
İlgisizlikten…
Hastanenin pisliğinden…
Günlerce yalvar yakar olmamıza rağmen, bakan olmadı…
Sonra…
“Mikrop kapmış ondan öldü” deyip morga attılar…
Düşünsenize 30 yaşında…
Geride 3 gözü yaşlı yetim bıraktı…
O yıllarda Rektöre kadar gittik; şikayetçi olduk…
Ama, kimi kime şikayet ediyorsunuz…
Kaldı öylece…
Bir sonuç alamadık…
Tabii, ilgili herkesi Allah’a havale ettik…
Dönemin Rektörü başta olmak üzere hepsini Cenab_ı Hakk’ın imtihanına bıraktık…
Geride kalan yetimlerin ahhh’ları her gün bu katil güruhun üzerindedir…
Dolayısıyla iflah olmaları mümkün değil…
***
Açılan görevi ihmal davasına gelirsek…
Mahkeme görüleceği için olumlu yahut olumsuz bir görüş belirtmemiz doğru değil…
Bu olaydan ayrı tespitimiz şudur ki…
Hekimlerimden bir kısmı hastalarına insan gözüyle bakmıyorlar…
Eşya dahi insandan önemli oluyor onlar için…
Bir layüsel tarzı benimsemişler ki…
Ölen ölür kalan sağlar bizimdir anlayışındalar…
Sebep…
Bugüne kadar şikayetçi olan çıkmıyor nasılsa…
Olsa da…
Bir şekilde üstü kapatılıyor…
Olması gereken…
Suçu sabit görülenleri katil hükmüne sokmak…
Cinayetten yargılayıp en ağır cezayı vermek!
O takdirde bakın bakalım ki…
Görevi ihmal eden çıkar mı?
***
Bu yüzden açılan davayı hepimizin önemsemesi lazım…
Takipçi olması da…
Bu demek değil ki…
Hekimlere karşı önyargı besleyip kötü düşünelim…
Tam tersi…
Görevini hakkıyla yapanlara çok özel mesajlar veriliyor…
Efendimizin “sizin en hayırlınız insanlara faydası dokunandır” mübarek sözüne ziyadesiyle onlar muhatap oluyorlar…
Derdimiz bir anlamda sapla samanın da ayrılması talebidir…
Her alanda olduğu gibi tebabet sahasında da, negatif seleksiyondan kurtulma istemidir bizim ki…