Sağlık Bakanı alınırsa kına yakarsınız!
Söylemekten bıktım ama; tesbit anlamında bir daha altını çizelim...
Erzurum kendinden olana tahammülü olmayan bir şehirdır...
Bu şehirde en baskın unsur sevgisizliktir...
Bir diğerini seven iki kişi bulmak o kadar zor ki...
Bu durumu siyasette daha net görebiliyoruz. Geçmişten örnek vermeyeceğim.
Şu an yaşananlardan hareketle, ağlanacak halimize dikkat çekeceğim.
Şu sıralar bakanlar Kurulunda bir tadilat yapılacak ya...
AK Partili bazı çevreler başta olmak üzere, şehrin önemli bir kesimi içten içe “Akdağ alınsa ne iyi olur” deyip duruyor...
Bunu açık açık söyleyene pek rastlamazsınız.
Ama, temennileri çok rahat farkedersiniz.
Rastladığınız çok kişi, “ya bizimkini de alırlar mı acaba” dedimiydi, bilin ki, ahhh ahhh bir alsalar diye içinden geçiriyordur.
Buna ayıp demiyorum artık.
Bunun adı adiliktir.
Pisliktir...
Böyle bir düşünce taşımak Erzurumluluk ruhundan fensah fersah uzak olmaktır.
Öyledir...
Ki... Çoğunlukta böyledir...
Yazık... ama öyle...
Sevmeyebilirsiniz!
Erzurum’a pek bir hayrı da yok diyebilirsiniz...
Ama...
Yine de, bir hemşehrimizin Sağlık Bakanlığında bulunması başlı başına bir kalenin elimizde olması değil midir?
Bunu dahi akla gekiremeyecek kadar aklı gözünde olanlar ciddi anlamda baskın haldeler...
Hele siyasette hele siyasette...
Aynı partide siyaset yapanlar arasında ölesiye bir mücadele yaşanıyor.
Hepsinin de altında bireysel ihtiras, kin, nefret gibi nefatif anlayışlar yatıyor.
Böyle bir iklimden güzel birşeyin yeşermesi mümkün olur mu?
Olmaz, olmadığı da ortada...
Herşeye rağmen umalım ki, sağlık Bakanı kabine dışında kalmasın... Konu netameli ve hayli derin... Devam edeceğiz.